banner564

Herkesin ilgi odağı

Çekimleri İstanbul’da yapılan “Bu Şehir Arkandan Gelecek” dizisinin Kıbrıslı Türk oyuncusu Osman Alkaş, hayatının büyük bir bölümünün Türkiye’de geçtiğini söyledi

Herkesin ilgi odağı
banner598
Nezire GÜRKAN
Devlet Tiyatrosu, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu derken 40 yıldan beri sahnede. Ama galiba Kıbrıs Türkü onu, tiyatrodan öte televizyondan tanıdı. Elinde mikrofonla, gür sesiyle “Torba” programı, yıllarca fenomen oldu… Kıbrıslı ünlü yönetmen Derviş Zaim’in “Gölgeler ve Suretler” filminde rol alması ise hayatını değiştirdi. Oradaki oyunculuğuyla Türkiye’de ilgi çekti, teklif aldı, dizi ve sinema filmlerinde oynamaya başladı. Yaklaşık 5 yılda 10’a yakın dizi ve sinemada rol aldı.
Ünlü yıldızlarla aynı sahneleri paylaştı. Şimdilerde ATV’de yayımlanan “Bu Şehir Arkandan Gelecek“ ile her hafta evlerimize konuk oluyor. Ünü sınırları aşan; sadece Türkiye’de değil, bölgede de yakından tanınan bir Kıbrıslı Türk Sanatçı artık Osman Alkaş.

Profesyonel yaşam rahatlatıcı
Dizi çekimleri nedeniyle hayatının büyük bölümü artık İstanbul’da geçiyor. Profesyonel bir hayatı var. Giyiminden kaldığı otele, kilosundan Lefkoşa-İstanbul hattındaki seyahatlerine kadar işiyle ilgili her aşama ajansı tarafından organize ediliyor. Menajer ile çalışıyor. “Kilo vermen gerekiyor” denince, yönlendirilen diyetisyene gidiyor. Mesela son dizi için 45 günde 25 kilo vermiş. Son derece de mutlu bu durumdan. Zaten, “Profesyonel yaşam insanı rahatlatan bir durum” diyor…

Azerbaycan’dan Almanya’ya 
Dizi çekimlerinden fırsat buldukça aile, dost ziyaretleri için her fırsatta adaya gelen Osman Alkaş’ı, son 2 günlük kaçamağında yakaladık.
Perşembe gelmiş, cumartesi öğle saatlerinde dönecek. Cuma günü buluştuk röportaj için. En fazla 2 saat diye planladık; dar zamanını tasarruflu kullanmak gailesiyle. Ama iyi fotoğraf mekânı olur düşüncesiyle Büyük Han’ı seçmekle hata yaptığımız, kısa sürede ortaya çıktı. Her Kıbrıslı gibi 5-10 kişiyle merhabalaşır, devam ederiz sandık ama Azeri turistlerden, Almanlara, Rumlardan Türk turist gruplarına kadar yüzlerce insanın odak noktası olacağını hesaba katmadık. Neredeyse bölgeden her geçenle fotoğraf çektirdi, muhabbet etti. Çocuktan yaşlıya herkesle. Bana da cep telefonlarıyla fotoğraflamak düştü. “Ben yoruldum, sen yorulmadın mı” diye sorunca da, “Yorucu ama besleyici” dedi her zamanki gür kahkahasıyla…

Kıbrıs ağzı sorun olmadı mı?
Neden tercih edildi?
“Oyunculuğum dışında başka bir neden yok. Belli ki Gölgeler ve Suretler’deki performansım ilgilerini çekti.”
Kıbrıs ağzı sorun olmadı mı?
“Bizler 1970’li yıllardan Cüneyt Gökçer, Can Gürzap, Yücel Erten gibi isimlerin öğrencileriyiz. Türk tiyatrosunu biçimlendiren isimler. Bizler bu otorite isimlerden fonetik diksiyon eğitimi aldık. Dizilerde, sinema filmlerinde konuştuğum Türkçe; tonlama, ses ve kullanılan sözcükler olması gereken. Dili en iyi şekilde kullanmak bizim görevimiz. Aksi halde sanat dili, bilim dili olmaz. Kahve konuşması, kelimeleri yutma olmaz.”

Kendimizi coğrafyaya hapsetmeyelim
 “Hangi işi yaparsak yapalım, iyi olalım. Ve kendimizi coğrafyaya hapsetmeyelim. Bizim gibi başka küçük coğrafyalar da var ama aynı ruh halini yaşamıyorlar. Kapalılık halinin ambargoyla değil, kendine güvenle ilgisi var. Kendimizi Türkiye ile sınamamız normal. Türkiye’deki de kendini Amerika ile sınar. Bizim biraz sorunumuz, kendimizi küçümsememiz, güven duymamamız, coğrafyaya hapsetmemiz. Oysa iyi olan yerini bulur. Zaten yüzlerce, binlerce başarılı Kıbrıslı Türk var yurt dışında. Sanatçı, avukat, akademisyen, hekim…”

Güncelleme Tarihi: 20 Şubat 2017, 09:42
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473