banner564

Tek umut Türkiye

15 Nisan itibarıyla, Denktaş’a 175 milyonluk bir gelir tablosu bıraktığını söyleyen Maliye Eski Bakanı Birikim Özgür, maaşların ödenebilmesi için 60 milyon TL’ye ihtiyaç duyulduğunu söyledi

Tek umut Türkiye
banner598
Aytuğ TÜRKKAN
   CTP-UBP hükümeti döneminmde Maliye Bakanlığı yapan ve görevini 5 gün önce Serdar Denktaş’a devreden Birikim Özgür, ay sonunda maaşların ödenebilmesi için 60 milyonluk bir kaynağa ihtiyaç olduğunu söyledi.
   Diyalog’a konuşan Özgür, “Nisan ayında 250 milyonluk bir gelir öngörümüz vardı. Bunun 75 milyonu harcanınca, geriye 175 milyon kalır. Yine de bu para maaşların ödenmesi için yeterli değildir”dedi.
   Türkiye’den yardım almaksızın ödemelerin yapılamayacağını anlatan Birikim Özgür, Ekonomik Protokol’ün imzalanması halinde geriye dönük alacaklarla bilikte Ankara’dan 120 milyonluk katkı geleceğini söyledi. Özgür; Türkiye’ye yönelik eleştirileri değerlendirirken “Size hem kaynağı verecek, hem de adamlara söveceksiniz, bu da komik bir durum”şeklinde konuştu.

Partide özeleştiri yapma zamanı
Birikim Özgür, CTP’nin artık ciddi bir şekilde özeleştiri yapması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Net bir şekilde ortaya çıkmıştır ki, CTP’nin ekonomi odaklı siyaset yürütmekle ilgili halka bir güven telkini ihtiyacı vardır, bir sonraki seçime giderken… Bir siyasi parti eğer iktidar olmak için siyasette varsa, “mali konuları önemsizleştiririm” diyemez. Bu ülkenin giderleri ve gelirleri belli. Türkiye ile bir çözüm ortağı olarak kabul edilmesi ve Türkiye ile belli şeylerin tartışılması ama ilişkileri de muhafaza ederek yapılmasının önemi siyasetin çerçevesini belirler. Türkiye’den alınan mali destek bir gerçektir. Bu destek olmazsa ülkeyi yönetemezsiniz. O nedenle bizim parti içerisinde bir özeleştiri çerçevesinde ciddi bir değerlendirme yapmamız gerekiyor.”
Doğuş Derya’ya: Sovyetlerde fabrika kalmadı!
Doğuş Derya’nın kendisi gibi düşünenleri “neo liberal politikaları benimseyen arkadaşları, birileri partinin fabrika ayarlarına geri dönmesi konusunda uyarması gerekir” şeklindeki söylemini yanıtlayan Özgür, dünyanın değiştiğini belirterek şöyle konuştu: “Dünya ve ülke gerçeklerini doğru analiz edip somut konuşmak lazım. Konuları soyut kavramlarla ele almak duygusal tespitleri gündeme getirebiliyor. Sovyetlerde fabrika kalmadı. Fabrikaları bozdular, demirlerini Çin’e sattılar. Hatta Stalin ve Lenin heykellerini bile… Artık fabrika yok, değişen bir dünya var. Ama değişmeyen şey bu halkın varlığı ve bunun için siyaseten yürünmesi gereken yol var.  Partimizin temel ilkelerine yönelik bir çaba içerisinde olacaksak, ülkenin içinde bulunduğu koşullarda siyasi tespitleri yapıp ona göre siyaset yürütmek gerekir. Maliye maaş ödeyemeyecek durumda kalırsa ve CTP hükümetten düşmek gibi bir gerçeklikle karşı karşıya kalacaksa, bu konuda Mart’ta değil de Aralık’ta bir sonuç üretmesi gerektiğini söylediğim zaman neo liberal mi olmuş oluyorum, yoksa bu halkın 150 milyon TL’sine mi sahip çıkmış oluyorum?”
CTP’nin özeleştiri sürecini mevcut kadro ile yapacağını söyleyen Özgür, kadroların her zaman yenilenmesi gerektiğini ifade etti. Tüzük değişikliklerinin de gündemde olduğuna dikkat çeken Özgür, kurumsallaşmak bakımından da kadroların sürekli gözden geçirilmesinin önemli olduğunu kaydetti. 
“Türkiye ile ilgili bir sıkıntı var”
Türkiye ile ilişkilerin önemine değinen Birikim Özgür, “Türkiye ile ilgili bir sıkıntı olduğu ortadadır. Bir cepheleşme olduğunun farkındayım. Hatta bizzat bunun mağduru, ya da tam aksine faydasını gören biri olabiliyorum ben zaman zaman. Hiç ne dediğine bakılmaksızın Türkiye paralelinde bir şey söylemişseniz bir kesim sizi el üstünde tutuyor, bir kesim sizi yerden yere vuruyor, tam aksine bir şey söylediğiniz zaman bir hafta önce sizi övenler bu kez eleştiriyor. Siyasetimizde maalesef böyle bir kamplaşma var” dedi. 
 “İnsan kaynağı yönünden kapasitemiz yok” 
Bakanlık yaptığı dönemde yaşadığı sıkıntılara da değinen Birikim Özgür, “Biz iş yapamıyoruz, insan kaynağı yönünde kapasitemiz yok. Yapısal dönüşümü yönetmek adına bir birikimimiz de yok. O zaman Başbakanlık altında bir stratejik planlama birimi oluşturulması gerekir. Bakanlıklarda da bunun uzantılarının olacağı bir plan olmalı” diye konuştu.
Maaş sıkıntısı… “60 milyon açık söz konusu” 
“Aybaşına maaş sıkıntısı yaşanır mı?” şeklindeki soruya Birikim Özgür, “15 Nisan Cuma itibarıyla, Nisan ayı gelir öngörümüz 250 milyon TL civarındaydı. Bu tarihe kadar 75 milyon TL bir harcama gerçekleştirmişiz. Geriye 175 Milyon TL gibi bir kaynak kalıyor. Sadece maaşlar için 192 milyon TL kaynak gerektiriyor. Hiç harcama yapılmasa dahi bir açık söz konusu oluyor. Kaldı ki, zaruri harcamalar da vardır işin doğası gereği. Bizim sayın Denktaş’a sunduğumuz raporda yaklaşık 60 milyon TL’lik bir açık söz konusu olacak”  yanıtı verdi.
Geriye dönük 120 Milyon TL gelecek 
60 Milyon TL’lik açığın nasıl giderilebileceği ile ilgili doğru tespitler yapılması gerektiğine vurgu yapan Özgür sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Borçlanma mümkün değil çünkü 60 Milyon TL gibi bir rakamı yerel bankalardan temin edemiyorsunuz. Şube bankaları da Türkiye’den teminat istiyor. Türkiye de teminat olarak protokoldeki taahhütlerini gösteriyor. Protokol de imzalanmadığına göre şube bankalarından borçlanamıyorsunuz. O zaman geriye sadece protokol kalıyor. Hükümetin güvenoyu alması 26 – 27 Nisan’ı buluyor. O nedenle imza önemli. Biz, geçen sürede savunma giderlerini karşıladık. Biliyorsunuz, Türkiye savunma giderlerini bize hibe olarak veriyor. Bu da şu ana kadar harcanan rakam olarak 60 milyon TL’yi buluyor. Protokole göre Türkiye bize bütçe açığımız için 200 Milyon TL vermeyi taahhüt ediyor ki bunu 12 veya 13’e böldüğümüz zaman 3-4 aylık 60 milyon borç ortaya çıkıyor. Böylelikle protokolün imzalandığı gün KKTC’ye Türkiye’den 120 milyon TL’nin üzerinde bir kaynak gelecek ve kamu maliyesi bakımından ciddi bir rahatlama olacak.” 
“Türkiye hem para verecek, hem de adamlara söveceksiniz…”
Birikim Özgür, Türkiye’den yardım alınmadan yönetmenin mümkün olmadığını ifade ederek şöyle konuştu:   
“Biz kendi kendimizi yönetelim, “düşman Türkiye’den de para almayıp onurlu yaşayalım” demek, tam bir safsatadır, saçmalıktır. Biz Türkiye ile 3 yıl mali yardım alarak bu işi devam ettirmemiz gerekir. 3 yılın sonunda mali yardımı sıfırlayarak ekonomik ilişkiler üzerinden ikili işbirliği ilişkilerini şekillendirmemiz gerekir. Mali yardım almak, ister Türkiye ister bir başka ülke olsun, siyaseti de yaralayan, toplumsal onuru da sarsan bir husustur. Bunun dönüşümü de ekonomi odaklı bir politikadır. Türkiye size hem kaynağı verecek bir de adamlara söveceksiniz, bu da komik bir durum. Onuru düşünüyorsak, reformlar yapıp mali bağımlılığı ortadan kaldırırsınız.”

Güncelleme Tarihi: 20 Nisan 2016, 10:02
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali özkan
Ali özkan - 8 yıl Önce

Sayın Birikim özgür, ne kadar doğru düşünüyorsa ve gerçekleri açıkça dile getiriyorsa, partisinin bir bölüm yönetici ve yetkilileri o kadar ahmakça ve parazitçe yaşamayı benimsemiş görünüyor. Sn birikim özgür söylediklerini partisinde gerçeklekleştirebilecek yetenekte bir siyasetçi. Mutlaka başarmalı.

SIRADAKİ HABER

banner608

banner473