banner564

İşbirliği çağrısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelin hep beraber Akdeniz'i tekrar bir barış havzasına çevirelim” dedi

İşbirliği çağrısı
banner598

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Gelin hep beraber Akdeniz'i tekrar bir barış havzasına çevirelim, gelin yeni husumetlerle Akdeniz'in ak sularını kirletmeyelim. Gelin enerjiyi çatışmanın değil, işbirliğinin vesilesi kılalım." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde, TBMM Başkanlığının katkılarıyla İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi tarafından düzenlenen, Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından "Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, "19. yüzyılın sömürge paylaşım masalarını andıran suni projelerle saçma haritalarla Akdeniz'e barış ve istikrar gelmeyeceğini artık herkes görüp kabul etmelidir." dedi.
Sevilla Haritası'na da tepki gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kim nerede, nasıl bu haritanın çizgilerini çekti? Bunlar zor iş değil ki. Hemen biz de şimdi İstanbul Üniversitesi ile Marmara Üniversitesine 'Siz de şöyle bir harita çalışması yapın.' diye bir ricada bulunsak, herhalde süratle bir harita bu iki güzide üniversitemizde hazırlar, biz de bunu dünyaya sunarız. Bunlar zor işler değil. Bunların yaptığı da bu zaten. Bütün mesele bunlar için öncelikle bakış açısının değişmesi gerekiyor. Doğu Akdeniz meselesi çok boyutlu, geniş bir perspektifle ele alınmalıdır. Bu meselenin 20 yılda nasıl çıkmaza sürüklendiğine bakmadan, doğru ve hakkaniyetli bir çözüme ulaşılamaz."

Uluslararası hukuk ayaklar altına alındı
Erdoğan, Kıbrıs meselesi Türkiye ile Yunanistan bağlamında tartışılsa da meselenin temelinde Yunanistan ve Rum yönetiminin 2003'ten bu yana devam eden "haksız ve maksimalist deniz sınırı iddiaları" olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Kıbrıs meselesi çözülmeden, Avrupa Birliği'ne üye yapılan Rum kesimi Kıbrıs Türkleri'ni yok sayarak, 2003'te Mısır ile 2007'de, Lübnan ile 2010'da İsrail ile anlaşmalar imzalamıştır. Rumlar kanunla da yetinmemiş, 2007 yılında ruhsat sahaları belirlemiş, uluslararası ihaleler açmış ve 2011 yılında ilk sondajı gerçekleştirmiştir. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türkleri'nin bu süreçte gösterdiği iyi niyetli çabalara gereken önem verilmedi. Özellikle Avrupa Birliği, diplomasi fırsatlarını değerlendirmediği gibi Yunanistan'ın ve Kıbrıs Rum Kesimi'nin şımarıklıklarına boyun eğdi. Avrupa Dayanışması adı altında uluslararası hukuk ayaklar altına alındı. Bu tablo karşısında biz de 2018 yılından itibaren kendi yolumuzda ilerlemeye başladık. Özellikle Libya ile imzaladığımız Deniz Yetki Alanı Sınırlandırma Anlaşması ile ülkemizin ve Libya'nın Doğu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerini koruduk. Uluslararası Deniz Hukuku açısından ülkemizin elini daha da güçlendirdik."

Kıbrıs Türklerinin hak ve çıkarları garanti altına alınmalı
Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasının ilkinin iki temel üzerinde yükseldiğinin altını çizen Erdoğan, şöyle konuştu:
"İlki deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak, hakça ve adil biçimde sınırlandırılarak kıta sahanlığımızdaki egemenlik haklarımızın korunmasıdır. İkincisi ise Kıbrıs Türkleri'nin Ada'nın eşit ortağı olarak hidrokarbon kaynakları üzerindeki hak ve çıkarlarının garanti altına alınmasıdır. Kimsenin hakkında gözümüz olmadığı gibi kimseye de hakkımızı yedirtmeyiz.” 

Erdoğan: Ermenistan işgal ettiği topraklardan çekilmeli
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırısını bir kez daha kınayarak, ''Azerbaycan'ın yanındayız'' dedi. ''Ermenistan işgal ettiği Azerbaycan topraklarını derhal terk etmeli'' ifadelerini de ekledi. 

Johnson ile telefonda görüştü
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşik Krallık Başbakanı Johnson ile telefonda görüştü
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Birleşik Krallık Başbakanı Johnson'un görüşmesinde, Doğu Akdeniz ve Ermenistan'ın Azerbaycan'a yönelik saldırıları olmak üzere bölgesel konular değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerini geliştirecek hususların ele alındığı görüşmede, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırılarıyla neden olduğu gerilim başta olmak üzere bölgesel meseleler değerlendirildi.
Karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması ve 20 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılması konusunda kararlılıklarını yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Johnson, iki ülke arasında büyük potansiyeli bulunan savunma alanındaki iş birliğinin derinleştirilmesi ve güçlendirilmesi hususunda mutabık kaldı. 
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473