banner564

Zirveden umut yok

Başbakan Yıldırım, ''AB'nin karnesi en başından beri ciddi kırıklarla tutarsızlıklarla ve yalpalamalarla doludur'' dedi

Zirveden umut yok
banner598

AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Konuşmasının başında olağan kongreler ve programları içeren yoğun bir haftanın geride kaldığını dile getiren Başbakan Yıldırım, gerek Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan gerekse kendisinin katıldığı kongrelerin heyecan ve coşku dolu geçtiğini söyledi.
Yıldırım, Bulgaristan'da düzenlenen Türkiye-AB Zirvesi'ni hatırlatarak, Türkiye-AB ilişkileri bakımından önemli sayılan toplantıda, gündemde yer alan konuların enine boyuna ele alındığına dikkati çekti. Türkiye'nin, AB tam üyelik müzakerelerine başladığı 2005'ten bu yana yaşanan tıkanıklıklar, krizler, verilen ancak yerine getirilemeyen sözlerin Varna'da bir kez daha değerlendirildiğini aktaran Yıldırım, "Türkiye'nin Avrupa Birliği karnesi, tüm taahhütlerin yerine getirildiği, sadece AB tarafından kaynaklanan sıkıntılar ve siyasi engellemeler sebebiyle beklemeye alınan hususlardan oluşuyor. Buna karşılık AB'nin karnesi en başından beri ciddi kırıklarla tutarsızlıklarla ve yalpalamalarla doludur" diye konuştu.

Rumlar tek taraflı kabul edildi
Binali Yıldırım, 1996'da Gümrük Birliği sürecinin başladığını anımsatarak, Türkiye ekonomisinin küresel rekabet gücünün gelişmesine önemli katkı sağlayan Gümrük Birliği'nden, Avrupa ülkelerinin de Türkiye kadar yararlandığına işaret etti. AK Parti'nin, hükümete geldiği dönemde AB üyelik sürecine önem verdiğini ve tam üyelik müzakerelerinin başlaması kapsamında gereken adımları süratle ve kararlılıkla attığını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: Brüksel'de 17 Aralık 2004'te yapılan AB Zirvesi ilişkilerimiz bakımdan önemli bir tarihtir. Bu zirvede AB'nin ikircikli tavrına tepki olarak ortaya koyduğumuz kararlı duruş karşısında 3 Ekim 2005 tarihini tam üyelik müzakere takvimi olarak belirlediler ancak bu tarihten sonra AB, geçmişte ve daha sonra örneği görülmeyen birtakım uygulamalarla ülkemizin tam üyeliğini tabiri caizse tekrar belirsizlik sürecine sokmuştur. Önümüze, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin birliğe tek taraflı kabulüyle başlayan o kadar çok engeller çıkmıştır ki konu artık üzüm yemek değil bağcıyı dövme noktasına kadar gelmiştir. 2006 Aralık ayındaki zirvede açılan fasıllarla ilgili müzakerelerin askıya alınmasına, yeni fasılların açılmamasına karar verilmiş, böylece görüşmeler de çıkmaza girmiştir.

14 fasıl halen bloke haldedir
Daha sonraki yıllarda müzakereye açılan bazı fasıllar olsa da müzakeresi süren kritik fasıllar bloke edildiği için görüşmelerin anlamı olmadığının altını çizen Binali Yıldırım, "Halihazırda tam üyelik için 35 fasıldan 16'sı açılabilmiş, bunlardan bir tanesi kapanırken diğerleri beklemeye alınmış ve 14 fasıl da halen bloke haldedir" dedi. Bu dönemde Suriye ve Irak'ta başlayan karışıklık, yönetim boşluğu ve iç savaş nedeniyle Avrupa'ya yönelik mülteci akını yaşandığını hatırlatan Yıldırım, bunun üzerine AB ile Türkiye arasında 18 Mart 2016'da anlaşma imzalandığını, anlaşmanın vize serbestisini ve Geri Kabul Anlaşması'nı içeren sürecin başlangıcı olduğunu söyledi. 
 

Güncelleme Tarihi: 28 Mart 2018, 12:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner474