banner564

3 farklı senaryo

Rum Yönetimi Başkanlığı için yarışan 3 aday, doğal gaz projesini tartıştı

3 farklı senaryo
banner598

 Güney Kıbrıs’ta Şubat ayı içinde yapılacak olan başkanlık seçimlerinin 3 önemli ismi; Averof Neofitu, Andreas Mavroyannis ve Nikos Hristodulidis, doğal gaz ile ilgili projelerini aktardı.

   Alithia gazetesi "AB üyeliği ile birlikte Kıbrıs sorununu da çözme fırsatını kaçıran" Rum tarafının “ABD’yi ve AB’yi de aldatarak, üyeliği çözüm için kullanmak yerine, üyelikten sonra kendi kalplerindeki çözümü Türklere dayatacak kadar güçlü olacakları yanılgısı ile çözmemek için kullandığını” yazdı.
   Şimdi doğal gazın çözüm için fırsat olduğuna işaret eden gazete,  Averof Neofitu, Andreas Mavroyannis ve Nikos Hristodulidis’in 5 Kasım’daki etkinlikte dile getirdiklerinden çıkardığı üç senaryoyu şöyle aktardı:
1)Ya enerji ve doğal gaz Kıbrıs sorununun çözümüne katalizör olacak, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin restore edileceği şekilde değerlendirilecek,
2)Hiçbir noktaya götürmeyen uluslararası hukuk ilkeleri felsefesinin kısır diplomasisine devam edilecek
3)Ya da Türkiye ile gerilimin daimileşmesi sonucunu gündeme getirecek olan Türkiye’ye yaptırım uygulatılacağı yanılgısına devam edilecek.”

Neofitu’nun görüşleri
   Gazeteye göre Averof Neofitu 5 Kasım’daki etkinlikte, doğal gazın Kıbrıs sorununu çözmek için ellerindeki en büyük silah olduğunu söyleyerek, doğal gazın Kıbrıs sorununun çözümünde katalizör olarak kullanılmasından söz etti. Afrodit yatağındaki keşfin üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen doğal gazdan ne gelir elde edildiğini, ne de çözüme katalizör olduğunu söyleyen Neofitu şöyle devam etti:
   “Benim önerim, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına hiçbir halel getirmeksizin, enerji ve doğal gazın, bölgenin bütün ülkelerinin enerji planlamaları denklemine girmesi yolunu açmak için Kıbrıs sorunundaki çıkmazı açmadaki en büyük silahımız olarak kullanmaktır. Bölge ülkelerinin enerji denklemine ortaklar olarak girmesi veya sahiplikte söz hakları olmasını değil doğal gazın satışında çeşitli seçenekleri kast ediyorum.”

Mavroyannis’in düşüncesi
    Andreas Mavroyannis, Kıbrıs sorununun çözümünün her halükarda bir “Kıbrıs”-Türkiye boyutu olması gerektiğini savunarak şunları söyledi: 
   “Deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını içermeli demiyorum, ancak BM Sözleşmesi ve Uluslararası Deniz Hukuku zemininde çözüm yöntemleri ve mekanizmalarında anlaşmamızı içermeli.  Bütün ülkelerle toplu düzenleme öneriyorum. Hepimiz, Doğu Akdeniz’deki ve dünyadaki deniz yetki alanları anlaşmazlıklarının BM Deniz Hukuku Sözleşmesi tahtında çözülmesi gerektiği algısına sahibiz. Dolayısıyla yalnız Doğu Akdeniz’dekilerle değil Akdeniz’deki bütün ülkelerle,  Akdeniz’deki deniz yetki alanlarına dair bütün anlaşmazlıkların çözümü için mekanizmalar ve hukuki zemin öngören bir usul anlaşmasına varmak için ortaklaşa bir inisiyatif alalım. Doğu Akdeniz’in tamamında hepsinin çok taraflı bir çerçeveye girmesinin yolunu bulalım. Elbette, bizi tanımayan ve işbirliği yapmak istemeyen Türkiye ile sorunumuz olduğu için, müşterek senedin herkes tarafından benimsenmesi yönünde büyük baskı olması için BM’nin ve AB’nin işbirliğinde.”

Nikos Hristodulidis’in gözü Atina’da
   Üç adayın en güçlüsü olan ve ırkçı yaklaşımlarıyla tanınan Nikos Hristodulidis şunları söyledi:
“Kıbrıs ve Yunanistan’ın komşu ülkelerle geliştirdiği üçlü işbirlikleri Doğu Akdeniz’i önemi artan bir devletlerarası jeopolitik varlık haline dönüştürdü. Bu jeopolitik varlıkta Kıbrıs, Doğu Akdeniz’in merkezindeki ada devleti olarak,  jeopolitik konumu nedeniyle bölgede cereyan edenlerde merkezî rol oynuyor. AB düzeyindeki sonuç ve Türkiye’nin Kıbrıs MEB’indeki yasadışı faaliyetlerine dair hukuki çerçeve oluşturulması, Kıbrıs MEB’iyle ilgili hukuki tezlerimizin bir kere daha teyit edilmesi ile Kıbrıs sorununun çözüm çerçevesinde referans noktası olabilir. Deniz bölgelerimizin sınırlandırılmasının tamamlanması ve hidrokarbon programımızın daha ileri araştırma ve yararlanma yönünden aktif devam etmesi yeni hükümetin öncelikleri arasında olmalıdır.” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Süleyman Selçuk
Süleyman Selçuk - 1 yıl Önce

Bu üç canbazda boş konuşuyorlar. Gaza gelmişler. Doğu Akdenizde gaz konusu Türkiye ve KKTC ile uzlaşmadan hiç bir yol alamaz. nokta. Bunu boş kafalarına koymazlarsa daha çok seneler boş boş fikir yürütüp dururlar.

SIRADAKİ HABER

banner608

banner473