Rum Yönetimi’nin, Yunanistan ile yaptığı “Ortak Savunma Sahası Doktrini” çerçevesinde yaklaşık 30 yıl önce Baf’ta inşa ettiği “Andreas Papandreu” Hava Üssü’nün, Amerikan standartlarına uygun genişletilmesi ve yükseltilmesi yönündeki çalışmalar ilerliyor.
Haftalık Kathimerini haberi “Üs Amerikan Standartlarında Yükseltilecek… Amerika İle İş Birliği Uygulama Aşamasına Geçiyor… Altyapıların Güçlendirilmesi Şart” başlığıyla manşete çekti.
Habere göre; ABD, Güney Kıbrıs’a yönelik silah ambargosunu kaldırmasının ardından RMMO’nun altyapısına yoğun ilgi gösterdi. Bu kapsamda, 5 yıl önce olumlu değerlendirilmesiyle üssü genişletme ve iyileştirme süreci başladı. Şu anda uygulama aşamasına girdi.
Gecikme olmasın diye hali arazi
Habere göre; Amerikalılar, geçen on yıl içerisinde, kriz dönemlerinde kavşak noktası rolü oynayan üssün, askeri araçlara ve personele yüksek standartta hizmet ve ev sahipliği yapabilmesi için iş birliği önerdi. Bu iş birliği çerçevesinde Rum Yönetimi, 10-12 milyon Euro’ya mal olacağı tahmin edilen, iniş kalkış pisti ile uçak park yerlerinin genişletilmesi maksadıyla Tapu Dairesi ile istimlak süreci başlattı. Tapu işlemlerde gecikme yaşanmaması için Kıbrıs Türk malı değil hali arazi istimlak edilecek. Rum Yönetimi genişletme tamamlandıktan sonra üssün etrafını çitle çevirme sorumluluğunu da üstlenecek.
ABD’ye maliyeti yüksek
Projenin özlü kısmını ise, ilk talep geldiği zaman yapılan anlaşma gereği ABD yürütecek. Amerikalılar, üssün ABD ve Rum Yönetimi’nden kolaylık talep edecek diğer ülkelerin askeri uçaklarını güvenle konuk edebilecek durumda olması için gerekenleri yapacak. Çalışmalar için iki inceleme hazırlayan Amerikalılar yapacakları çalışmalar için 40-50 milyon Euro harcayacak ancak yapılan anlaşma gereği Andreas Papandreu üssü Güney Kıbrıs’ın mülkiyetinde olacak.
Amerikalıların hazırladığı incelemenin ilk ayağı havalimanı ve hava üssünün yakın ikmal sistemine ve savaş uçaklarının park alanlarına ekler yapılmasını öngörüyor. Altyapıların güvenliğiyle ilgili ikinci ayak ise havadan gelecek tehditlerin göğüslenebilmesi için üssün iletişim sisteminin güçlendirilmesini öngörüyor. Bu da Andreas Papandreu Hava Üssü’nün Amerikan silahlı kuvvetlerinin savaş uçaklarını koruma standartlarında hava savunma sistemleri ile takviye edilmesi anlamına geliyor.
