banner564

Anastasiadis’e mesaj verdi

AKEL lideri Stefanu, müzakerelerin şartsız başlamasını istedi

Anastasiadis’e mesaj verdi
banner598

   Komünist AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i müzakerelerin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in istediği gibi şartsız ve dipnotsuz başlamasını talep etmeye ve çözüme katalizör olması için doğal gaza dair öneriye cevap vermeye çağırdı.
   Fileleftheros’un “Stratejik Anlaşma İle İtibar Kazanırız” başlığıyla yansıttığı özel röportajında Stefanu “kinayeli” bir şekilde “bir stratejik anlaşma bir çözüme gittiğimizi gösterecek ve bizim tarafa itibar getirecek, (stratejik anlaşmayı) reddederse, Türkiye’yi de teşhir edecek” ifadesini kullandı.
   Rum yönetimi Başkanı Anastasidis’e sert eleştirilerde bulunan Stefanu “Sayın Anastasiadis itibarını geri almak için, kabul ettiği ancak sonra geri çektiği yakınlaşmaları geri getirmeli” dedi.    Anastasiadis’in geri çektiği yakınlaşmayı ve “BM Güvenlik Konseyi’nin yaptığı tanıma göre siyasi eşitliğin en önemli parçası olarak etkin katılımı da ifade eden Bakanlar Kurulu’nda bir olumlu oy”  diye izah eden Stefanu Anastasiadis’in “Kıbrıs sorununu geri dönüşü olmayan, yani çözüm aşamasına getirmek” için yapması gerekenleri özetle şöyle sıraladı:
  1-Anastasiadis Akıncı ile yeniden teyit ettiği bu yakınlaşmayı daha sonra reddetti. Ardından da Akıncı, tepki olarak, yalnız kapalı bölgesinin değil Maraş’ın ve işgal altındaki bölgelerin diğer bölgelerinin de Kıbrıs Rum idaresine iadesini öngören Cenevre haritasını geri çekti. Başkan’a, Kıbrıslı Türklerden diğer şeyler yanında haritayı da geri isteyebilmek için siyasi eşitlik yakınlaşmasını yeniden gündeme getirmesini söyledik. Dahası, o yakınlaşma yeniden gündeme gelirse Türkiye Kıbrıs Rum tarafı siyasi eşitliği istemiyor diyemez ve ikna edici de olamaz. Bunu yapmak yerine Başkan ‘Türkiye’nin bizim yerimize karar vermesine müsaade mi edeyim’ diyor. Siyasi eşitliği ve bir olumlu oyu sadece Kıbrıslı Türker açısından hayatî meseleler için kabul ettiğini söylüyor. Ancak bir mesele ortaya çıkıyor: kendisi doğal gazı istisna tuttuğunu söylerken Kıbrıslı Türkler için hayatî konuların neler olduğuna kim karar verecek? İçte bazılarının hoşuna gidebilir ancak siyasetin bu patojeni ne zaman son bulacak? Kıbrıs sorununu çözmesine yardım etmesini isterken uluslararası unsurun bizim hakkımızdaki düşüncelerini ne zaman dikkate alacağız?
   2-Başkan, müzakerelerin yeniden başlamasını istediğini ancak önce, müzakerelerin başlaması için uygun ortamı yaratmak için Genel Sekreter’e sunduğu bir dizi Güven Yaratıcı Önlem’i (GYÖ) uygulamamız gerektiğini söylüyor. Başkan Ulusal Konsey’de Genel Sekreter’in raporunda GYÖ’lere hiç atıf yapmadığını söyledi. E bu durum Başkan’ı hiç kaygılandırmıyor mu? Bunun aksine Genel Sekreter hidrokarbonlar konusunu çözüme nasıl katalizör haline getireceğimize bakmamız gerek diyor. Başkan’ın bundan hareket ederek,  hidrokarbonları nasıl katalizöre dönüştüreceğimize dair somut bir önerisi olduğu cevabını vermeliydi. Böyle bir durumda Genel Sekreter de Türkiye’ye dönecek ve Kıbrıslı Rumlar adım atıyor diyecekti. Türkiye’ye sorun olacaktı ve ya müzakerelere rıza gösterecek ya da çözümü istemeyenin ve zamanla oynayanın kim, çözüm isteyenin kim olduğu ortaya çıkacaktı. Başkan, önerisinin tatmin edici olduğunu ve Talat-Hristofyas yakınlaşmasının yeterli olduğunu düşünüyor. Elbette çok önemlidir, bize bahşedilmiş bir mirastır, Genel Sekreter de bu nedenle başarılı yakınlaşmaları korumamız gerektiğinin altını çiziyor. Ancak teşvik ve ortak menfaat yaratmak için üzerine bir şey eklememiz gerekir. Bir sorunu çözmek için  ‘a’, ‘b’,’c’yi yapacağım demek yetmez,  müdahillerin senin koyduğun hedef yönünde hareket etmesi için teşvik yaratman gerekir. Biz AKEL’in önerisinin bu istikamette olduğunu düşünüyoruz, Başkan bunu kabul etmiyor.”     

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474