Alithia gazetesi; İspanya’nın Valencia kentinde düzenlenen Avrupa Halk Partisi (EPP- ELK) toplantısı çerçevesinde, dün, DİSİ tarafından sunulan Kıbrıs sorununa ilişkin kararın onaylanması haberine yer verdi.
Habere göre; Avrupa Halk Partisi, Kıbrıs sorununun çözüm parametrelerine ilişkin değişmez tutumu ile AB’nin Kıbrıs sorununa aktif bir şekilde müdahil olması yönündeki pozisyonunu teyit etti.
EPP-ELK ilgili kararda, Kıbrıs sorununun, BM kararları, AB ilke ve değerleri çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğini ifade ederken AB’nin çözüm sürecine aktif bir şekilde müdahil olmasının önemini vurguladı.
Türkiye’ye, BM Genel Sekreterinin çabalarının sunduğu yeni fırsatları yakalaması konusunda çağrı yapan EPP-ELK, müzakere sürecinin başlamasının, Türkiye-AB arasındaki “Pozitif Gündem”in güçlendirilmesinde de kararlı bir rol oynayacağını ifade etti.
BM Genel Sekreterinin, müzakere sürecinin yeniden başlaması ve çıkmazın aşılmasına yönelik çabalarını desteklediğini ve selamladığını dile getiren Avrupa Halk Partisi, AB üyesi ülke olarak Güney Kıbrıs’ın niteliğinin, tüm Kıbrıslıların refahı, güvenliği ve istikrarı noktasında en iyi garanti olduğunu belirtti.
EPP-ELK, “AB üyesi bir ülke yabancı askeri işgal altında olduğu sürece herhangi bir Avrupa güvenlik mimarisinin bütünlüklü olamayacağını” da savundu.
“Kapalı Maraş bölgesindeki statükonun sürekli ihlal edilmesini” de kınayan Avrupa Halk Partisi, Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarına uyması yönünde de çağrıda bulundu.
Türkiye’nin iki devlete dayalı çözüm söylemenin de kabul edilemez olduğunu ifade eden EPP-ELK, bunun uluslararası hukuka aykırı olduğunu ayrıca üzerinde anlaşmaya varılan müzakere çerçevesinden sapılmasını teşkil ettiğini belirtti.
Hristodulidis ve Dimitriu’dan açıklama
Öte yandan EPP-ELK toplantısına katılan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, yaptığı konuşmada, Avrupa Halk Partisi’nin Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına verdiği destekten ayrıca Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu başkanlarının katkılarından söz etti.
AB’nin birleştirici gücüne vurgu yapan Hristodulidis, daha fazla entegrasyon, daha fazla Birlik için mücadele ettiklerini belirtti ve sadece dışarıya değil içeriye de bakılması gerektiğini ifade etti.
Hritodulidis, sözlerinin devamında, 27 ülkenin birliği içerisinde, bir üyenin, ülkesi olan Güney Kıbrıs’ın “Türk işgaliyle bölünmüş durumda” olduğunu belirtti.
Meclis Başkanı, DİSİ lideri Annita Dimitriu ise yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Güney Kıbrıs karşısındaki yükümlülükleri üzerinde durdu.
Dimitriu, Avrupa güvenlik mimarisinin, Güney Kıbrıs’ın “işgal altında” kaldığı sürece tamamlanmasının mümkün olmadığını belirtti.
Avrupa sivil savunma ve güvenliğinin birlik üzerine inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Dimitriu, AB üyesi olmak isteyen herhangi bir üçüncü ülkenin, egemenlik , hukuk devleti, temel hakları gibi ilkelere saygı duyması gerektiğini ifade etti.
Dimitriu açıklamasında ayrıca “işgalci” olarak nitelendirdiği Türkiye’nin, mevcut koşullar altında stratejik savunma güvenliği çerçevesine dahil edilmesinin mantıklı olmadığını da savundu.