banner564

890’ı bulunup  kimliklendirildi

Kayıp Şahıslar Komitesi çalışmalarında bugüne kadar, bin 510’u Kıbrıslı Rum, 492’si Kıbrıslı Türk olmak üzere, 2 bin 2 kayıp arandı

890’ı bulunup  kimliklendirildi
banner598

 Tuğçe Ülkü AYDIN

Kayıp Şahıslar Komitesi Türk üyesi Gülden Plümer, hava şartları nedeniyle 1 aylık aradan sonra yeniden başlayan Gazimağusa ve Lefkoşa Strovolos’taki kazılarda 4 Türk’ün aranmasına devam edildiğini söyledi.
Plümer, ada genelinde bin 510’u Kıbrıslı Rum, 492’si Kıbrıslı Türk olmak üzere, 2 bin 2 kayıp arandığı kayıp arama çalışmalarında bugüne kadar 664’ü Kıbrıslı Rum, 226’sı Kıbrıslı Türk, toplam 890 kaybın kimliklendirililp, 31 Ağustos 2108’e kadar ailesine teslim edildiğini söyledi.
12 yıldır görev yapan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin bugün artık Kızılhaç’la yapılan işbirliği sonucunda Kıbrıs gibi kayıpları olan ülkelere eğitim verir duruma geldiğini belirterek, “Bu ülkenin en önemli acısı olan kayıplar konusuna ışık tutuyoruz” dedi.
TAK muhabirinin Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmaları hakkındaki sorularını yanıtlayan Kayıp Şahıslar Komitesi Türk üyesi Gülden Plümer Küçük,1981 yılında kurulan Kayıp Şahıslar Komitesi’nin çalışmalarının, Genel Kazı, Kimliklendirme ve Aileler İade Projesi’nin başladığı 2006’dan günümüze gelişen bilim, ihtiyaçlar, teknoloji ve konjonktüre göre şekillendiğini belirtti.

Küçük: Bilgisi olan paylaşsın
Hava şartları nedeniyle kazılara 1 ay kadar ara verildiğini söyleyen Küçük, kazılara yeniden başlandığını ve çalışmaların 7 ekiple devam ettiğini kaydetti. Küçük, yeniden başlayan kazıların Lefkoşa, Mağusa, Dikmen, Türkmenköy, Zümrütköy, Kaynakköy, Yiğitler ve Lefkoşa Strovolos’ta devam ettiğini söyledi.
Ekiplerden birinin Strovolos’ta Osmanlı’dan kalan Dizi Kuyular’da kazılar yaptığını ve orada 3 Kıbrıslı Türk’ün, Mağusa’daki kazılarda bir Kıbrıslı Türk’ün arandığını kaydeden Küçük, Dikmen, Zümrütköy, Kaynaköy, Türkmenköy, Yiğitler ve Lefkoşa’nın başka bölgelerinde yapılan kazılarda ise Kıbrıslı Rumların arandığını ifade etti.
Küçük, “Gerek güney, gerekse kuzeyde gömü yerleriyle ilgili bilgisi olan insanların bizimle paylaşmasını ve kayıp ailelerinin bu acılarına bir son verilmesinin öneminin altını çizeriz” dedi.
Muratağa-Sandallar’daki çalışmalara da değinen Küçük, 3 köyün katliamının yapıldığı yer olduğunu anımsatan Küçük, Muratağa ve Sanallar köyünün kazılarının yapıldığını 3 ayrı mezardan, 89 kişi çıkarıldığını, bunlardan 11’inin erkek, 33’nün kadın ve 45’inin de çocuk olduğunu kaydetti.
Küçük, bu bölgede kazılarda bulunup kimliklendirilmeyen kişiler ve açılmayan bir mezar daha olduğuna da değindi.
50 sene üzerinde bir zaman aşımı olduğuna işaret eden Küçük, proje kapsamında bugüne kadar gömü yerlerinin bulunması, bütün çalışma ve bilgileri, ana bilgi akışını yerel insanlardan sağladıklarını kaydetti.
Bugüne kadar bin 200’e yakın kişiye ulaştıklarını, bir kısmının hala kimliklendirme aşamasında olduğu aktaran Küçük, zaman aşımından dolayı kimliklendirmenin de kolay olmadığına işaret etti.
Küçük, “Bizim isteğimiz göz şahitlerinin göçüp gitmeden bizimle bu bilgileri paylaşması” dedi.

Eski haritalar ve yenileri karşılaştırılıyor
Yapılan başka bir çalışmaya da değinen Gülden Plümer Küçük, kurulan bilimsel bir ekip sayesinde eski haritalar ve günümüzün haritalarının üst üste konularak, verilen gömü yerlerinin tam net yerinin tespit edilmeye çalışıldığını aktardı.

Kızılhaç ile protokol
Küçük, Kayıp Şahıslar Komitesi ile Kızılhaç örgütünün yaptığı işbirliğine de değinerek, Kızılhaç örgütünün 1963’ten bu yana Kıbrıs adasında kayıplarla ilgili bilgiler toplayıp, yardımlar yaptığını anımsattı.
Kızılhaç’ın dünyada çatışma bölgelerinde olan insanların kayıt altına alınması için uğraş veren bir kuruluş olduğuna işaret eden Küçük, Kızılhaç’ın kayıplarla ilgili bir bölüm kurması gerektiğine inanarak, bu bölümü 1997 yılında hayata geçirdiğini söyledi.
Kızılhaç’ın bu bölümü kurduktan sonra dünyada çatışma bölgelerdeki insanlara yardımr yapmaya başladığını aktaran Küçük, Kızılhaç’ın kayıplarla ilgili kendileriyle temasa geçtiğini ve yapılan işbirliği çerçevesinde son 3-4 senedir kendilerinin ara bölgedeki Antropoloji Laboratuvarı’nda Irak, İran, Azerbaycan, Ermenistan, Abgazya, Gürcistan, Lübnan,Suriye ve Sri Lanka gibi kayıpları olan ülkelere eğitim verdiklerini anlattı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473