banner564

‘Dertliyiz dertli’

Turizm bitti, nüfus azaldı, hayvancının sorunları daha da arttı

‘Dertliyiz dertli’
banner598

Ömer KADİROĞLU

Birçok sektör gibi hayvan üreticileri de dert yanıyor. 
Otellerin kapalı olması, turist ve öğrencinin yokluğu hayvancının ürettiğini satamamasına neden oldu. 
Hayvanlarını, sütlerini satamayan üretici devletten alacaklarını da alamıyor.
Zor bir süreçten geçildiğini ifade eden üreticiler “Devlet hayvancıya sahip çıkamazken hala büyükbaş hayvan üretimi izni veriyor. Üstelik alacaklarımızı da vermiyor” dedi.
Diyalog’a konuşan hayvan yetiştiricileri, “Turizm sektörü kapalı, öğrenci yok ve ülke nüfusu düştü diye elimizdeki hayvanları satamıyoruz” şeklinde konuştu.

Ne dediler…?
Cemal Darbaz
“30 yıldır hayvancılıkla uğraşıyorum ve her dönem sıkıntılarla mücadele ediyoruz. Hayvancılar sigorta yatırımı yapıyor ancak parası Tarım Bakanlığının mobilya ve boya işlerinde kullanıyorlar. 
Tarım sigortası hayvancının zararının ödenmesi için kesintilerden oluşan bir fondur. Ancak sadece hayvanlarda düşük olduğu zaman ödeme yapılıyor ve bunun dışında hiçbir zararımız karşılanmıyor. Eğer zorunlu sigorta yatırıyorsak zararımızı ödemek zorundadırlar. Mademki karşılamayacaklar özel sigortalardan işlerimizi yapalım. Tarım Bakanı çıkıp ‘hayvancının süt bedeli alacağı yoktur’ diyor. Bizim şu an dört ödeme alacağımız var ancak bir kuruş dahi almadık. Bizi öyle bir hale getirdiler ne alacağımızı ne vereceğimizi artık bilemez durumdayız.  Sütlerimizi döktürmediklerini ifade ediyorlar ancak peşkeş çekildiğinden bahsetmiyorlar.”

Turist, öğrenci yok, oteller kapalı
“Şu anda oteller kapalı, turist ve öğrenci yok ve buna rağmen ülkeye nitelikli et getirtmek için karar çıkartıyorlar. Halk bugün normal eti alamaz durumdayken nitelikli et mi alacak? Hayvancı kasaplara 8-9 çeşit et satıyor. 
Et reyonlarında 8-9 çeşit fiyat olması gerekirken 3-4 çeşit fiyat var. Bize alacaklarımızdan yapılan yüzde 30’luk ödeme ile biz ne yemleri ne elektrikleri ne de diğer ödemeleri yapamıyoruz. Bizlere süt fazlası var diyorlar ancak 50’ye yakın yeni işletme izni verdiler. Yaşanan sıkıntılara çözüm üretmezlerse bu işi yapacak bir kişi bulamayacaklar.”

 Mehmet Çetereisi
“Dünyayı etkileyen pandemi nedeniyle bütün sektörler zor durumda ve zarar ettikleri aşikârdır. Tüm sektörlerle birlikte hayvancılık da zor bir süreçten geçmektedir. Biz pandemi boyunca da faal bir sektör olduğumuz için daha da batağa sürüklendik. Süt kurumu gelip ürettiğimiz sütü alıp gidiyor ancak ödemesi yok. Yem, elektrik, ham madde ve benzeri yerleri nasıl ödeyeceğimiz kimsenin umurunda değildir. Toprak ürünleri kurumu bize üç ay vadeli 1.80 TL’ye arpa satardı. Ani bir kararla üç ay vadeyi iki ay düşürdüler ve peşin fiyatı 1.55 TL’den 1.70’e çıkardılar. Ülkede bir süt fazlalığı var diyorlar ancak hala daha izin veriliyor. Ülkede turist ve öğrenci yok nüfus azaldı ayrıca Türkiye ve Arap pazarından başka pazara süt ürünü satamıyoruz ve bir sıkıntı yaşanıyor. Bu sıkıntıların üzerine çok büyük şirketlere büyük baş işletmesi kurmaları için 30’dan fazla izin verildi. Biz sıkıntılı olacağı ve izin verilmemesi konusunda Bakanlığa birlik olarak dilekçeler de versek 5-6 sene izinlerin verilmemesi ile ilgili bir çalışma yapılmadı.”

Mustafa Darbaz
“50 yıldır hayvancılıkla uğraşıyorum. Şimdiki Tarım Bakanı’nın bizi düze çıkaracağını düşünüyorduk ama olmadı. Et ithaline izin verdiler. Sanki bu memlekette et yokmuş gibi dışarıdan getirilmesi doğru değildir. Benim elimde 40 tane tosun 2 aydır satılmayı bekliyor. İki ay var bütün kasapları aradım ve 25 TL üzerine kimse hayvan almıyor. Aldığımız hammaddeler dövize endeksli iken benim 2 yılda hazır ettiğim hayvanı 25 liradan vermem zarardır. 4 liste oldu süt paralarımızı dahi alamıyoruz. Her hafta 200 bin TL yem masrafım var ve nasıl ödeyeceğim? Benim 500 bin TL süt param içeride duracak ancak gelen yemleri ve işçilerimi nasıl ödeyeceğimi düşüneceğim. Gelsinler bütün malımı ödesinler şimdi hepsini satmaya hazırım. Pandemi sürecinde tarım sektörü olmasaydı bugün insanlar aç kalacaktı ve bunu görmüyorlar. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Üretici değil dilenci olduk. Biz ne teşvik ne destek istemiyoruz. Biz ürettiğimizi pazarlasınlar, ürettiğimizin karşılığını ödesinler başka bir şey istemiyoruz. Ben bugün 25 liraya tosun, 16 liraya inek verdiğimde et fiyatının 75 lirayı geçmemesi gerekiyor.”

Fahri Darbaz
“Yıllarca babadan oğula hayvancılıkla uğraşıyoruz ancak gelinen noktada mutsuzuz. Ürettiğimiz sütleri devlete veriyoruz ancak 4 liste oldu daha paralarımızı alamadık. Yem fiyatları ateş pahası oldu ve alacağımızı alamadan bunları ödemeye çalışıyoruz. Uğraşıyorsun bir emek sarf ediyorsun ancak günün sonunda emeğinin karşılığını alamayınca da bütün hevesin gidiyor. İlgili Bakanların üreticinin karşısında değil yanında olmasını istiyoruz. Üretim sektörüne siyaset bulaştırmak yerine bilirkişileri görevlendirip sektörün hak ettiği değeri vermeleri gerekiyor. Ben hem küçükbaş hem de büyük baş hayvancılık yapıyorum. Küçükbaş için teşvik verilecek denildi hala daha küçükbaş kulak paraları verilmedi. Yem ve arpa fiyatları ateş pahası bir durumda ve sütle yem bir birini karşılamıyor. Dileğimiz bizimle birlikte olmaları, üreticinin yanında olmaları ve üretimi desteklemeleridir. Yaşanan sıkıntılara çözüm üretmezlerse bizden sonra gelecek nesillerde bu işi yapacak insan bulamayacaklar. Mevcut hayvancının sorunlarını çözemeyenler bugün hala hayvancılık izni veriyorlar. Sorunların bir an önce çözülmesini istiyoruz.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474