banner564

İstanbul dünyanın en güzel mega şehri

İsmet Esenyel - yorum

İstanbul dünyanın en güzel mega şehri
banner598

Dünyanın neresine giderseniz gidin, şehirlerin bence  tartışmasız en güzeli İstanbul’dur. Belki başka marka şehirler Paris, Londra, Roma, Barcelona, şehir ülke Dubai, Singapur gibi olanlar var diyeceksiniz ama konumu, içerisinde sakladığı kültürel dokusu, tarihi varlıkları ve Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan köprü oluşu önemi ile birinci olmayı gerçekten de hak ediyor. 
İstanbul'un her iki yakasını da farklı severim. Avrupa yakası gerçekten de daha mı Avrupalı çok şüpheliyim ama, Anadolu yakası daha bir Türkiye kokuyor bence. 
Nedendir bilmem ama galiba kız kardeşim Çilem'in 12 yıl Kuzguncuk'ta yaşamasının da bunda etkisi var diye düşünüyorum. Biraz farklı seviyorum Anadolu tarafını. 
Her şeye  rağmen, trafik nispeten daha az, insanlar daha sıcak, mahalleler, sokak araları bence daha fazla İstanbul benim dedirtiyor. 
Enflasyon yüksek, geçinmek zor, Türk Lirası değer kaybediyor, bunlar kesinlikle doğru ancak çarşı, pazar Kıbrıs'a kıyas ile çok daha ucuz. Bir kilo üzüm 15 Türk Lirası, bir litre pastörize süt on iki Türk Lirası, Bir adet somun ekmek beş Türk Lirası, Bir kilo domates on altı Türk Lirası. Bu fiyatlar Kadıköy'de bir zincir marketin etiketini taşıyor. 
Yollar, gökdelenler Kadıköy bölgesinde de Avrupa yakasına inat yükseliyor. Maltepe, Ataşehir,  Kadıköy hattında  öyle binalar yükselmiş ki hayret içinde kalıyorsunuz. Etiler, Levent, Şişli eminim kıskançlıkla izliyordur. 

Dünyanın Kraliçesi Boğaz

Masmavi suları ve tarihi konakları ile vapurları, yük taşıyan büyük gemileri, gezi turu yapan tekneleri, balıkçı takaları ile inanılmaz bir siluet sunuyor İstanbul. Hele tarihi yarımada, güneşin yavaş yavaş batmaya başlaması ile öyle bir manzara sunuyor ki " Ben dünya şehirlerinin birincisiyim"  diye haykırıyor. 
Boğazın Üsküdar, yani Anadolu yakasının hemen yanı başında Rum, Yahudi, Türk İstanbulluların buluşma alanı " Kuzguncuk" karşınıza çıkıyor. Uzun yıllar, güzel insanlar ve anılar biriktirdiğim bu küçücük köy, şimdilerde adeta şekil değiştirmiş. Eskiden film, dizi setlerine, çok güzel bir plato olan bu güzel köy, şimdilerde inanılmaz bir değişim göstermiş. 
Mahalle hayatının yavaş yavaş değil de büyük bir hızla değişim gösterdiği esnaf şekil değiştirerek yerini marka dondurmacı, pizzacı, yöresel yemekler satan restoranlara, köftecilere, kokoreç, hamburgercilere bırakmış. Genci, yaşlısı kaldırımlardan yollara taşan sandalyeler, masalarda oturarak yeni Kuzguncuğu seyre dalıyor, muhabbet ediyor. 
Geçmiş ile kıyaslandığında Kuzguncuk çağ atlamış, Kıbrıs’ta gördüğüm sakinlik, dinginlik yerini " Küçük bir Alaçatı'ya " bırakmış gibi. Bazı esnaf da yerinde durmuyor değil, Dilim Pastanesi, Kardeşler market isim değiştirmiş konsept market ismini almış, Berber Murat yerinde ve tabii ki "İsmet Baba Restoran. " 1947 yılından beri seçkin müşterilerine en güzel mezeler, ara sıcaklar ve Boğazın Lüfer, Sarıkanat, Tekir , Kalkan gibi balıklarını bulabileceğiniz bu seçkin yer , tüm güzelliği ve sunduğu  boğaz manzarası ile tartışmasız en güzel restoranlardan birisi. Yıllardır personeli bile değişmemiş. Örneğin Gökhan kardeşim tam otuz iki yıldır orada şef garson. gidin, şiddetle tavsiye ediyorum. 
Ama en önemlisi, Cumhuriyetin kuruluşu vesilesiyle 29 Ekime denk geldiyseniz, yollar, sokaklar, bir gelin gibi bayraklar ile süslenerek Atatürk portreleri ve bayraklar ile sizlere inanılmaz bir görsel şölen yaratıyor. 
Bir başka güzel ayrıntı, Kilise giriş duvarına işlenmiş Atatürk portresi. Dinlere özgürlük veren Osmanlı hoşgörüsü, Mustafa Kemal Atatürk ile de devam etmiş ve burada yaşayan Rumlar, Mustafa Kemal'e duydukları sevginin bir tezahürü olarak bu güzel tabloyu karşınıza sunuyor. 
Uzun lafın kısası dünyada bir İstanbul var  ve diğerleri… 
Turizm Hayattır.  

Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2022, 10:33
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474