Suna ERDEN

Kıbrıs Türk Kooperatif Merkez Bankası’nın büyük paralar kaybettiği ‘Hayali Hellim İhracatı’ ve ‘Suni Gübre’ davalarının kapatılması Cumhuriyet Meclisinin dünkü birleşimine damga vurdu. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa Milletvekili Hasan Taçoy, her iki olayda bankanın zarara uğratıldığını belirterek, Başbakan Tufan Erhürman’ın bu konuda müdahalesini istedi. 

Başbakan Tufan Erhürman ise Başsavcı’nın kendisine gönderdiği raporların bazı bölümlerini Meclis kürsüsünden okuyarak, her iki dosyanın da ‘Mesele Yok’ denilerek kapatıldığını söyledi. Söz konusu raporun Hüseyin Özgürgün dahil kendisinden önceki Başbakanların elinin altında olduğunu vurgulayan Erhürman, bu konuda Başsavcılığa konuyla ilgili talimat verme yetkisi olmadığını ifade etti.

Taçoy: Devlet zarara uğratıldı

Meclisin dünkü birleşiminde, İçtüzüğün 62. Maddesi uyarınca söz alan Hasan Taçoy, Başbakan’ın geçtiğimiz Cuma günü yaptığı basın toplantısında Başsavcılığın bazı davaları kapattığını söylediğine işaret ederek, Biokim davasına değindi.

Konuyla ilgili dava kararını okuyan Taçoy, sadece suç işlenmekle kalmadığını devletin de zarara uğratıldığını belirterek, Başbakan Erhürman’dan konuyla ilgili gerekenin yapılmasını istedi.

Taçoy konuşmasında şunları aktardı: Geçtiğimiz hafta Cuma günü Başbakan basını bilgilendirdi. Bazı dosyaların savcılık tarafından kapatıldığını söyledi. Bu çerçevede geçmişten gelen iki dosyayı yeniden gündeme getirmek istiyorum. Sadece o gün işlenen suç değil daha sonra da işlenen suçlar vardır. Birincisi Biokim diye bilinen şirkete açılan dava… Hepiniz biliyorsunuz ki kimyevi gübre alımı yapmak için o günkü hükümet Levazım Makine ve Gıda Pazarlama Kooperatif LTD’ye 500 bin TL avans çıkarttı. Ve ürünün alınması ile ilgili birçok dava açıldı. Davaların sonucunda kişiler kazandı şirket kaybetti. Ayrıca kooperatifin açtığı dava da şirket suçlu bulundu. Ancak mevzu bahis sorumlu şahıs istifa ettiği için dava ileriye götürülmedi. Konuyla ilgili davada Lefkoşa Kaza Mahkemesi, sağlık açısından sakıncalı olan gübre yapımı ve alımı ile ilgili sorumlular hakkında soruşturma açılmasına direktif vermişti. Ayrıca, kararda bu avansın ne üreticiye ne de devlete fayda sağlamadığı, buna rağmen Biokim Şirketinin muazzam menfaat elde ettiği belirtildi.

Paralar iç oldu

Taçoy, ikinci dosyasının ise hayali hellim ihracatı olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:  KOP-SÜT’ün Romanya’ya yaptığı süt ürünleri ihracatı ile ilgili Bakanlar Kurulu,

süt ve sıvı yağ ürünleri ihracatı için 24 bin 500 Euro avans hesabı açılmasına karar verdi. Maliye Bakanlığı yetkili kılındı. Bu 24 bin 500 Euro o aracı sürecek olan kişiye elden verildi. Bu mal Avrupa’ya gitti dolaştı dolaştı memlekete geri geldi ancak para tahsil edilmedi. Bu parayı Maliye Bakanlığı ödedi. Bu davayı kapatan kişi de şu anda Kop-süt’ün başındaki müdürdür. Taçoy, Başbakan Erhürman’dan bu iki dosyanın aydınlığa kavuşturulmasını istedi.

Erhürman: Başsavcılığa talimat veremem…

Taçoy’a cevap vermek için kürsüye çıkan Başbakan Tufan Erhürman, konunun gündeme getirilmesinden memnun olduğunu belirtti.

Erhürman bu gibi konuların gündem olmaya devam etmesini dilediğini, bu konularla ilgili üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini anlattı. Söz konusu dava sürecine ilişkin bilgi veren Erhürman, kendisinin, söz verdiği gibi, elde ettiği bilgileri kamuoyuyla paylaştığını anlattı. Başsavcılığın bağımsız hukuk dairesi pozisyonunda olduğunu bu nedenle Başsavcılığa konuyla ilgili talimat verme yetkisi olmadığını ifade eden Erhürman, öte yandan Polis’e kapanmamış dosyalarla ilgili talimat vereceğini anlattı. Geçen hafta belirttiği gibi Başbakanlık logosuyla ilgili çalışmaların devam edeceğine işaret eden tüm bakanlıklarda bu gibi unsurlarla ilgili çalışmaların sürdüğünü de kaydetti.

Tüm milletvekillerinden bu konularda hassas davranmalarını rica eden Erhürman, dosyaların kabarık olduğunu buna rağmen birçok dosyada sonuç alınamadığını kaydetti. Bunların tespit edilmesinin önemine işaret eden Erhürman bu şekilde benzeri olayların yaşanmasının önüne geçilebileceğini dile getirdi. Devleti yönetenlerin yıllardır usulüne uygun kamulaştırma nasıl yapılır konusunu bile çözmediğini anlatan Erhürman, devletin bu ve bunun gibi nedenlerle zarara uğratıldığını belirtti.

Tüm dosyalar açılacak

Erhürman konuşmasının devamında özetle şöyle dedi: Söz edilen iki dosya poliste yapılan soruşturmanın ardından başsavcılığa gönderildi. Başsavcılık suç unsuru bulunmadığı gerekçesiyle dosyaları kapattı. Ben polise dosyaların yeniden incelenmesi için talimat vereceğim. Tüm bilgileri de kamuoyu ile paylaşacağım. Neden bu davaların ret ve iptal edildiğini araştıracağım. Sadece bu dosyalar değil tüm dosyaları da gündeme getireceğim. Ancak kapatılan dosyalarla ilgili başsavcılığa talimat verme yetkim yoktur. Başsavcılık anayasal açından bağımsız bir kurumdur. Ancak polise gerekli talimatı verebilirim. Şuanda kapanmamış ve kapanmış 46 dosya var hepsi elden geçirilecek.

Arıklı: İstedikleri dosyaları işleme koyuyorlar

YDP Milletvekili Erhan Arıklı da hükümetin ya da siyasilerin hatta Sayıştay’ın yolsuzlukları Savcılığa ya da Polise havale etmelerinin bir mana ifade etmediğini söyleyerek orada “layüsel”(sorumsuz) bir makam olduğunu savundu.. Bu makamın istediği dosyaları işleme koyup istediği dosyaları mesele yok diye kapattığını ileri süren Arıklı Başsavcılığın kararlarını eleştirdi.

Başsavcılığın görüşünün tartışılabilir olduğunu savunan Arıklı, iddialı konuların mesele yok denerek kapatıldığını dile getirdi.

Başsavcılığın, Meclis’i basan kürsüyü devirenlere sadece kasti hasar suçlamasıyla dava getirirken, bir gazete önünde eylem yapanlara fasıl 154-78. maddesi olan müebbetten dava getirdiğini söyledi bunun adaletsiz olduğunu savundu.

Arıklı ülkede bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu, böyle bir değişiklikle tüm kuruluşların görev ve yetkilerinin belirlenmesi gerektiğini, hiçbir kurumun sorumsuzca davranmaması gerektiğini anlattı.