Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguín'i Cumhurbaşkanlığı'nda kabul etti.
Tatar ve Holguin bu hafta içinde ikinci kez bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasında, Cenevre'de yapılan 5-1 toplantısından sonra kişisel temsilci olarak atanan Holguin’in Kıbrıs’taki amacının, belirlenen 6 başlığın ileriye götürülebilmesi ve Temmuz’daki toplantıya hazırlık yapılması olduğunu hatırlatarak, pazartesi günü yapılan toplantıda da ifade ettiği gibi, mülkiyet konusunda sıkıntılar devam ederken, üçlü bir görüşme yapılmasının bir anlamı olmayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum liderliğinin son dönemde taşınmazlar üzerinden halkı hedef alan siyasi amaçlı baskı ve sindirme politikasının açık şekilde ortada olduğunu belirterek, Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını yönelik bu tutumun hukukla ilgisi olmadığını kaydetti.
KKTC sınırları içinde yatırım yapan ya da mülkiyet işlemi gerçekleştiren insanların siyasi gerekçelerle suç işliyormuş gibi gösterilerek, bir korku ortamı yaratılmak istendiğine dikkat çeken Tatar, bunun asla kabul edilebilir olmadığını söyledi.
“Bu sadece bireylerin haklarını değil, iki halk arasındaki güveni ve gelecekteki uzlaşı ihtimalini de hedef alan tehlikeli bir yaklaşımdır. Bu tutum devam ettikçe, sağlıklı bir diyalog ortamından söz etmek mümkün değildir.” diyen Tatar, bu zihniyete itibar göstermenin faaliyetlerini normalleştirme ve BM Genel Sekreteri’nin ifade ettiği yeni atmosfere zarar verme anlamıma geleceğine işaret etti.
Hepimiz aynı gemideyiz
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rumların yaptıklarından dolayı Cumhurbaşkanı ve hükümetin suçlanmasının doğru olmadığını belirterek, ülkedeki herkesin bir şekilde mal alım-satımı yapıp, yatırımda bulunduğundan aynı gemide olduğunu vurguladı.
Tatar, Cumhuriyet Meclisi’nde bu konuda görüşlerini paylaşarak, tek ses olunması talebinde bulunacağını kaydetti. Halktan da tek ses çıkmasının önemine değinen Tatar, "Bu hepimizin geleceğidir. Hepimizin menfaatidir. Çocuklarımızın bu ülkedeki varlığıdır.” dedi.
Tatar, devletin kendi imkanlarını zorlayarak, Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuranlara bugüne kadar 600 milyon sterlinden fazla para ödediğini hatırlattı.
Mal takası hakkında konuşan Tatar, bugün Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs'ta kalan 500 bin dönümden fazla malı olduğunu ve bunlardan eşdeğer karşılığında feragat ettiklerini kaydetti.
Çok iyi bir görüşme yaptık
Görüşme sonrası Holguin de basına açıklama yaptı.
Holguin, Cumhurbaşkanı Tatar ile çok iyi bir görüşme yaptıklarını, temmuz ayında New York’ta yapılacak gayriresmi toplantı için çalışmalara devam ettiklerini kaydetti.
Hafta içerisinde teknik komitelerle de görüştüğünü anımsatan Holguin, özellikle Gençlik Teknik Komitesi’yle yaptığı görüşmeden duyduğu memnuniyeti ifade etti. Holguin, Cenevre toplantısında alınan kararlardan biri olan söz konusu komitenin, gelecek bağlarının kurulması için çok iyi bir yol olduğuna inandığını belirtti.