Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Atina’da dördüncüsü düzenlenen Avrupa-Arap Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Güney Kıbrıs’ın enerji konusundaki planlamalarına kesintisiz devam etmekte kararlı olduğunu dile getirdi.
Alithia gazetesinin haberine göre Anastasiadis konuşmasında, enerji konusundaki planlamalarını sürdürme ve keşfedilen doğal gaz yataklarını, bölgesel ekonomik işbirliği, kalkınma ve refah kaynağı olarak değerlendirme konusunda kararlı olduklarını vurguladı.
Konuşmasında, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını hiçbir zaman reddetmediklerini veya görmezden gelmediklerini öne süren Anastasiadis, Kıbrıs sorunu çözülene kadarki süre için, bu konuya ilişkin çözüm önerilerini de sunduklarını savundu.
Kıbrıs sorununun çözümüne de konuşmasında değinen Anastasiadis, “arzu edilen çözümün, Kıbrıs Cumhuriyetinin, insan haklarını, iki toplum arasında işbirliği perspektifini sağlayacak, üçüncü ülkelerden bağımsız, iki toplumlu iki kesimli bir federasyona dönüşmesi olduğunu” ifade etti.
Anastasiadis “Garantörlere veya vasilere ihtiyacımız yoktur ve birbirimizle barış içerisinde yaşayabilir, ortak perspektifimizi birlikte oluşturabiliriz” şeklinde konuştu.
Bölgedeki barış, istikrar ve ekonomik kalkınmanın ancak toplu girişimler ve ortak faaliyetlerle başarılabileceği görüşünü taşıdığını da ifade eden Anastasiadis, gerçekleştirmekte oldukları üçlü işbirliklerinin “hiçbir üçüncü ülke aleyhine olmadığı ve uluslararası hukuk kuralları ile iyi komşuluk ilişkilerini kabul eden her ülkenin bu işbirliklerine katılmasının memnunlukla karşılanacağını” savundu.
Mitsotakis’in çağrısı
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Mitsotakis ise söz konusu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın sözde Münhasır Ekonomik Bölgesini (MEB) ihlal ettiği iddialarını yineleyerek, Türkiye’ye gerek Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’i gerekse Ege’de “onlarca yıllık koşullara kuşkuyla bakmaması, kabul edilemez taleplerde bulunmaması ve gerginliklerle dolu Doğu Akdeniz’i daha fazla germemesi” çağrısında bulundu.
Mitsotakis, bölgedeki ülkelerle yaptıkları işbirliklerine de atıfta bulunarak bu oluşumların aynı ilkeleri paylaşan tüm ülkelere açık olduğunu savundu.
