banner564

Müdahale yok

İngiltere’nin Yüksek Komiseri Siddig “Türk tarafının dile getirdiği tezlerde esneklik olduğuna inanıyorum” dedi

Müdahale yok
banner598

  İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq, Türk tarafının dile getirdiği tezlerde esneklik olduğuna inandığını belirterek “Sonuna kadar bu tezle gitmeyecek olsalar dahi, kendilerine egemen eşitlik sağlayan ayrı devletten söz etme hakları olmasını istiyorlar. Bunun, müzakere masasına giderken ellerini güçlendireceğini düşündüklerini değerlendiriyorum. Bu sefer olguların farklı sonuçlanacağı teyidine ihtiyaçları var” dedi.

  Haftalık Kathimerini, “Kıbrıslı Türkler Müzakerelere Dönmek İçin Kıbrıslı Rumlardan Teşvik İstiyor” sözünü başlık yaptığı röportajda İngiliz Yüksek Komiseri'nin BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın faaliyet takvimi ve Birleşik Krallık'ın Kıbrıs sorununda bu sefer oynayacağı rolle ilgili de kartlarını açtığını yazdı.
   Habere göre, Kıbrıs sorununda durağan geçen 6 yıldan sonra BM Genel Sekreteri’nin yeni temsilcisinin gelmesinden çıkardığı sonucun ne olduğu ve “artık Kıbrıs sorununda bir hareketlilikten söz edilebilir mi?” sorusu sorulan Siddiq, bu yıl BM Barış Gücü’nün Ada’ya gelişinin 60’ıncı yıl dönümü olduğunu, bunca yıldır harcanan her türlü çabanın sonuçsuz kaldığını, bu nedenle insanların her türlü harekete karşı çekimser yaklaştığını söyledi.
  İnsanların çekimserliğini anlayabildiğine işaret eden Siddiq Rum tarafında müzakerelere yeniden başlama iradesi gördüğü için nispeten iyimser olduğunu belirtti.

Çözüm şekli belli
   Rum yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, seçildiği günden beri bir AB temsilcisi atanmasına odaklandığını ve artık BM kişisel temsilcisinin atandığını söyleyen Siddiq, AB temsilcisi atanması fikrinin başarısızlığa mı uğradığı sorusuna karşılık “Avrupalı temsilci fikri süreçte öncü olmayacaktı, keza yetki BM’dedir. Hedef, AB’nin daha aktif bir rol oynamasıydı. Bu şekilde Türkiye, teşvik verilerek sürece dönmeye teşvik edilecekti, elbette bu başarılamadı” dedi.
   Irfan Siddiq, kişisel temsilci atanmasındaki büyük bahsin, şu anda tezleri arasında büyük fark bulunan iki taraf arasında ortak zemin bulunup bulunamayacağının saptanması olduğunu belirterek Rum tarafının iki bölgeli, iki toplumlu, Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan bir federasyon çözümüne bağlı olduğunu, Türk tarafının şu anda bu teze katılmıyor göründüğünü söyledi, şunları ekledi:
   “Birleşik Krallık iki bölgeli, iki toplumlu, Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan bir federasyonu destekliyor, bu yönde çalışıyoruz. Ancak bu tezi ne zaman dillendirsek Kıbrıs Türk tarafı tepki gösteriyor. Şahsen, Türk tarafının dillendirdiği tezlerde esneklik olduğuna inanıyorum.”
   Esnekliğin, müzakere masasına geri dönecek ve federasyonu görüşecek kadar mı olduğu, böyle bir şeyin mümkün olup olamayacağı sorulduğunda ise “Zor olacak ancak olabileceği görüşündeyim” diyen Siddiq, özetle şöyle devam etti:
   “Kişisel Temsilci’nin yetkisi de tam olarak bu. Bunca yıllık başarısız çabalardan ve oluşan güvensizlikten dolayı zordur. Kıbrıs Türk tarafında, yeniden birleşme ve çözümden yana olan insanlar arasında bile Kıbrıs Rum liderliğinin nihayetinde takınacağı tavır konusunda çekimserlik var. Bu, Kıbrıs Türk tarafının 2004’te yaşadığı, kendisi Annan Planı'nı desteklerken Rum tarafının karşı çıkması deneyimden kaynaklandı. Ancak Annan Planı'nın haricinde Crans Montana konferansını, 'Rum tarafı çözüm momentumunu değerlendirmedi' şeklinde okuyorlar. Crans Montana’dan sonra Kıbrıslı Türkler tavır değiştirdi ve artık egemen eşitlikten söz ediyor.
Ancak ilgi çekici olan, Kıbrıslı Türklerle konuştuğumda, -Türk tarafıyla konuşan Ankara’daki denklerim için de aynı şey geçerlidir- egemen eşitliğin onlar için illa iki devlet demek olmadığı ortaya çıkıyor. (Türk tarafının) Bu defa da müzakerelere katılırlarsa farklı bir sonuç olacağına inanmadıklarını savunuyorlar.  Tam da bu nedenle, bu defa müzakere masasında olguların farklı olacağının teyit edilmesine ihtiyaçları var. Sonuna kadar bu tezle gitmeyecek olsalar bile, ayrı devletten söz etme hakları olsun istiyorlar. Kıbrıslı Türkler, Rum tarafının müzakerelere dair iradesi konusunda samimi olmadığına inanıyor ve bu yüzden egemen eşitlik meselesini güvence kartı olarak elde tutmak istiyorlar.” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
KKTC
KKTC - 3 ay Önce

IKI ayrı devlet. Federasyon çoktan dolmuştur.

SIRADAKİ HABER

banner608

banner474