Suna ERDEN

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Ersin Tatar ile koalisyon ortaklarının Diyalog’ta yer alan ‘seçim tartışmalarına’ İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da katıldı. Talat, Diyalog’a yaptığı açıklamada 4 partili hükümeti savunarak, “Bu koalisyon, daha önceki UBP hükümetine göre zemzem suyu ile yıkanmış gibidir” dedi.
   Dörtlü koalisyonun uyum içinde olduğunu savunan Talat “Bunlarda yolsuzluk yok , şeffaflık var. Her türlü iddiaya cevap veriyorlar” dedi ve erken seçime karşı çıktı. Talat bu arada, Türkiye ile ekonomik protokolün imzalanmasında yaşanan gecikmeye dikkat çekti ve bunun mali sıkıntı yarattığını belirtti.
Talat, şunları söyledi: 
“Ben şahsen dörtlü koalisyonun uyum içerisinde olduğunu düşünüyorum. Zaten bir ülkenin istediği şey de uyumdur. Hele koalisyonsa uyum çok önemlidir. Uyum olduğu için yapılacak işlerin doğru dürüst planlaması olur, hükümetin istikrarlı oluşunu da sağlar. Artık istikrarlı bir hükümete ihtiyaç var. Ülkede her yılda bir hükümet değişmişti.
Ancak uyum her şeyi halletmez, yapılan işlerin gerekçelerini iyi değerlendirmek lazım. Ancak daha önceki UBP hükümetine göre bu dörtlü koalisyon zemzem suyu ile yıkanmış gibidir; yolsuzluk yok, şeffaflık var.
Mesela herhangi bir konuda hemen çıkıp ortaya atılan iddialara cevap veriyorlar.
Bunlar önemli şeyler. Halkımızı insan yerine, vatandaş yerine koyup, gereken konularda hemen aydınlatıyorlar. 
Hükümet çok büyük ekonomik başarılar elde edemedi ama hepimiz bunun nedenini biliyoruz. Tarihte mali protokol ilk defa bu kadar gecikti. Hala imzalanmış değil. İmzalanmaması ekonomik sorunlara neden oluyor.”

Seçmen menfaatçidir
Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Tatar, ‘seçim olması halinde yüzde 42 ile tek başlarına iktidar olacaklarını’ söylese de Talat aynı görüşte değil. 
Talat, seçim olacağı zaman içinde bulunulan şartların belirleyici etken olacağını söyledi. “Kıbrıs Türk seçmeni menfaatçidir” diyen Talat, şöyle devam etti:
“UBP muhalefet olmaya alıştı. Eskiden alışmamıştı ama yavaş yavaş kabullendi. ‘Şimdi bir seçim olsa kim kazanır’ sorusunun cevabı birçok etkene bağlıdır. Mesela UBP’nin en az oy aldığı dönem 2002-2006 yılları arasında, çözüm ve barış havasının yüksek olduğu dönemlerdi. Seçim olduğu dönemde konjektüre bağlı olarak her şey olabilir. Kıbrıs Türk seçmeni açısından düşünürsek, içinde bulunulan şartlara ve beklentilere bağlıdır. Kıbrıs Türk seçmeni benimsenmiş anlayışı sürekli göstermektedir. Menfaat önemlidir. Kimden menfaat elde edeceğini değerlendirir.
Şimdi kamu reformu konuşuluyor. Tüm sendikalar karşı çıkıyor. Gerekçeleri de kazanılmış hakların budanması. Kamu reformu yeni değil eski bir çalışmadır. Çalışmayı, verimli olmayı, liyakati önemseyen bir anlayış ile hazırlanmıştır. Ama istisnasız tüm sendikalar şiddetle karşı çıkmaktadır. Statüko bozularsa bundan rahatsız olacakları düşüncesindedirler. 
Toplumun genel anlayışı menfaate dayalıdır. O yüzden bilemezseniz seçmenin ne zaman kimi destekleyeceğini.”

CTP’li olsun
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değinen Talat, kimin aday olacağına dair değerlendirmenin partiler tarafından yapılacağını söyledi. Aklında bir isim olmadığını ancak CTP’li birinin olmasını istediğini kaydeden Talat, “Barış isteyen bir lider lazım. Dünya ile diyalog kurabilen bir lidere ihtiyacımız var. Bunu sağlayabilecek birisi de CTP’den çıkar” dedi.