Ömer KADİROĞLU-Melis GÜNEL
Tepebaşı-Kalkanlı arasında yaklaşık 5 bin hektarlık alana yayılan orman yangını ülkenin ciğerlerinin yanmasına neden oldu. 
KKTC genelinde ormanlık alanın 78 bin hektar olduğu belirtilirken, bunun 5 bin hektarının yok olması büyük üzüntü yarattı.
Kontrol altına alınan bölge içerisinde dün zaman zaman alevlenmeler yaşanırken, bölgede bekleyen itfaiye ekipleri anında müdahale etti.
Çıkan yangının bilançosu henüz bilinmezken, Orman Dairesi’nin hasar tespit çalışmalarına devam ettiği belirtildi.
Ancak dün yangın yerine giden Diyalog,  korkunç bilançoyu gözlemledi. 
Doğadaki birçok canlının yandığı, 8 asırlık zeytin ağaçları dahil yüzlerce ağacın küle döndüğü görüldü. 
Ormanın ve içerisinde yaşayan canların zarar görmesi tüm ülkeyi kedere boğarken, bölge halkı da tepkisini dile getirdi.
Diyalog’a konuşan bölge halkı, gerekli önlemlerin alınmadığını söylerken, “Eğer bir helikopterimiz olsaydı. Yangın bu kadar büyümezdi” dedi. 

Bölge sakinleri ne dedi?

Ramadan Direkçi
“Bir servet yok oldu ne söyleyebilirim ki? Yangın helikopterimiz olsaydı bu kadar büyümezdi… Çünkü duman ve sıcaktan yangına yaklaşamadık bile. Yalnızca uzaktan seyretmek ve beklemek zorunda kaldık… Turistler ise anıt zeytin ağaçları için gelirlerdi. Otobüslerle gelip ağaçlara bakarlardı, şimdi ise hepsi yandı kül oldu.”

Ali Tanyal
“Bir yangını helikopterimiz olsaydı, büyümeden çok kolay bir şekilde önleyebilirdik. Yetkililer bu mesajı alsın çünkü artık ciğerimiz yandı. Böyle bir alanın yenilenmesi kolay olmayacak. Dolayısı ile 800 yıllık bir ağaç olarak düşünürsek bir tarih yandı.”

Mehmet Salih Tombul
“Hem yüzyıllık zeytin ağaçları yandı hem de köy büyük bir tehlike atlattı. Helikopterimiz olsaydı daha erken müdahale edilebilirdik. Ayrıca yetkili kişilerin yangın söndürme ekibinin yanına gidip orada durması da bence normal değildi. Krizi iyi idare etmek isteyenler Kalkanlı’nın üst yamacında durmalıydı, oradan izlemeliydi… Büyük korku yaşadık evlerimizi zor koruduk.”

Dağdoğan Sadrazam
“ Tedbirsizlik, ihmalkarlık, ilgisizlik ve bilgisizlik olarak değerlendirebilirim bu felaketi. Başka bir şey olamaz. Bırakın ormanların yanmasını biz bu alanı korumak için iki arabanın geçemeyeceği değil de 10 arabanın geçebileceği yol açsaydık yangın buralara kadar gelemezdi. Bu ülke bir ada, yangın çıkma olasılığı olan yerlere boru döşenebilirdi, hala da çok geç değil bence. Oturup çocuk gibi ağladım.”     

Bakan Oğuz: Yangının kaynağı elektrik

Bu arada Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Dursun Oğuz, yangın bölgesinde helikopterle havadan inceleme yaptı. Bakan Dursun Oğuz, incelemelerin ardından Kalkanlı’da yaptığı açıklamada, yangının kontrol altına alındığını ve tüm bölgelerde soğutma çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Oğuz, Koruçam-Akdeniz ve Tepebaşı-Kalkanlı arasında çıkan iki yangının etkili olduğu alan konusunda çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Oğuz, yangının “1995 yangınından sonra en büyük orman yangını olduğunu” vurguladı.

Yangının nedeni
Oğuz, Tepebaşı-Kalkanlı yangınının Tepebaşı’ndaki askeri bölgede başladığını, kaynağının ise muhtemelen elektrik kablosu veya trafosu olduğunu ifade etti. Yanan ağaçlar arasında yaşları 500’ün üzerinde olan anıt ağaçlar da bulunduğunu, bazı zeytin ağaçlarına ateşin sulama hortumları ile geldiğini belirten Oğuz, üzerinde anıt ağacı bulunan arazi sahiplerini, arazilerine giderek ağaçlarının altlarını temizlemeye çağırdı. 
Son iki buçuk günde 20 civarında yangın çıktığını kaydeden Oğuz, “Sigara izmaritinden meydana gelen bir yangını sabotaj olarak nitelenmesi lazım” dedi. Kormacit, Dikmen ve Geçitkale’deki yangınların sigara izmaritinin neden olduğunu belirten Dursun Oğuz, “Yangınların en çoğu maalesef yol kenarlarına atılan sigara izmaritlerinden başlıyor” diye konuştu.

Helikopter elzem
Dursun Oğuz,  “Helikopter bu ülke için elzem, yıllardan beridir tartışılan bir konu. Gerekliliği konusunda hiçbir şüphe yok. Buradaki sorun helikopterin maliyeti ve muhafazası” dedi.
Kiralama yönteminin geçmişte denendiğini, maliyeti yüksek oluşundan dolayı vazgeçildiğini belirten Oğuz, Devlet bütçesi çerçevesinde alınmasının kolay olmadığını, kolay olsa mutlaka zaten alınacağını söyledi. Türkiye Orman Genel Müdürlüğüne ait bir yangın söndürme helikopterinin, KKTC’deki yangınlar için görevlendirildiğini anlatan Oğuz, “Bundan sonraki talebimiz, bu helikopterin KKTC’de konuşlandırılması olacak” dedi.  Oğuz, “KKTC’de bir yangın söndürme helikopteri konuşlandırılmış olsa yangının söndürülmesinde daha başarılı olunabilir miydi?” sorusuna bir cevap vermenin mümkün olmadığını da ifade etti.