banner564

"Egemenliğimiz tanınmalı"

Cenevre’den dönen Tatar, “Dayatma bir anlaşma, yama olmaktır, KKTC devletinin ortadan kaldırılmasıdır” dedi ve BM’den beklentisini açıkladı

"Egemenliğimiz tanınmalı"
banner598

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cenevre’deki gayri resmî Kıbrıs toplantısının tamamlanmasının ardından KKTC’ye dönüşünde Ercan Havaalanı’nda basın toplantısı düzenleyerek halka seslendi.
Tatar’ı Ercan’da Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Milli Eğitim Bakanı Olgun Amcaoğlu ve GKK Komutan Yardımcısı Tuğgeneral İbrahim Dağman’la, diğer yetkililer karşıladı.
Tatar konuşmasında, dayatma bir anlaşmanın yama olmak ve KKTC devletinin ortadan kaldırılması anlamı taşıdığını söyledi.
Tatar, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden (BMGK) beklentinin KKTC’nin egemenliğini tanıması ve masadaki statüsünü Kıbrıs Rum liderliğinin statüsüne getirmesi olduğunu, böylelikle bir çözümün müzakere edilebileceğini ve ortak zeminin yaratılabileceğini kaydetti.
Cenevre’deki toplantı süresince Kıbrıs Türk halkının hak, çıkar ve menfaatlerini en iyi şekilde temsil etmeye çalıştığını, Cenevre’de tarihi bir adım attıklarını kaydeden Tatar, TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve müzakere heyetine teşekkür ederek, uyum içinde toplantılarda en iyi şekilde Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmak adına orada varlık gösterdiklerini ifade etti.
Sürecin bir günde oluşan bir süreç olmadığını, Cenevre’de yeni bir adım atıldığını ve tarihte bir dönüm noktası yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı, yıllardan beri ülkede eşitlik temelinde bir anlama için çok uğraş verildiğini fakat hep federal temelde bir anlaşma için uğraşıldığını, bunlardan en akılda kalanlarınsa, Annan Planı ve 2017’deki Crans Montana olduğunu anımsattı.
Crans Montana’da Rum tarafının katı tutumundan dolayı “masanın devrildiğini”, eşitlik temeli sağlanmadan Kıbrıs’taki mevcut statükonun devam edemeyeceğinin ifade edildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin” tanınmış ve AB üyesi olarak Annan Planı’na hayır demesine rağmen haksız yere AB’ye alındığını ve hep Kıbrıs Türkü’nün aleyhine pozisyon kazandığını kaydetti.

“Anlaşma, ancak eşit koşullarda olabilir”
Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmanın ancak ve ancak eşit koşullarda olabileceğini dile getiren Tatar, “Egemen eşitliğimizin ve uluslararası eşit statümüzün tanınması halinde devletten devlete yapılacak görüşmelerle ancak Kıbrıs’ta adil kalıcı bir anlaşma sağlanabileceğini ifade ettik” dedi.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1960’ta ortaklık üzerine kurulduğunu anlatan Tatar, 63’ten sonra yaşananların çok iyi bilindiğini, Cenevre’de, KKTC olarak yola devam ederken kimsenin bir anlaşma olacak diye Kıbrıs Türk halkından kendi devletinden vazgeçip “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” yama olmasını bekleyemeyeceğini, bunun gelecek için fevkalade tehlikeli bir süreci başlatacağını anlatma fırsatı bulduklarını da dile getirdi.

“Yeni bir sayfa yeni bir siyaset”
Halkının iradesiyle yeni bir siyasetin temsilcisi olarak Cumhurbaşkanı olduğunu da kaydeden Tatar, TC’yle istişare içinde bu siyaseti geliştirdiklerini, açıkça söyleye söyleye ve bu yeni siyaset çerçevesindeki görüşleri sunmak için Cenevre’ye gittiklerini aktardı.
“Sayın Genel Sekreter’e teşekkür ederim. Bu görüşlerimizi ifade ettik, dünyayla paylaştık, hem Genel Sekreter’e hem taraf ülkeler ve Güvenlik Konseyi’ne gidecek görüşleri orada paylaştık, sunumumuz ve yeni fikirlerimiz dünya basınında yer buldu.” diyen Tatar, Kıbrıslı Türklerin ambargo altında nasıl zorluklar yaşadığını, haksızlığa maruz bırakıldıklarını ve mağdur olduklarını tüm dünya kamuoyunun gördüğünü belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, bölgede barış ve istikrar isteniyorsa, bütün dünyadan ve Güvenlik Konseyi’nden var olan gerçekleri değerlendirip düzenleme yapmasını istediklerini, Kıbrıs’ta iki ayrı devletin bulunduğunu, biri tanınmış, diğeri tanınmamış olmasına rağmen, Kıbrıslı Türklerin kendi devletine, egemenliğine sahip çıktığını, self-determinasyon hakkın kullanarak bu noktaya gelmiş devletin bahtiyar insanları olduklarını kaydetti. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473