2. Cumhurbaşkanlığı Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, katıldığı bir televizyon programında çeşitli konuları değerlendirdi. Talat, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Alexander Downer’ın Kıbrıs sorunundaki görevini sürdürmek istemediği konusunda dolaylı bilgisi olduğunu, ancak Ada’ya gelişini ertelemesinin ardında gerçekten kişisel nedenler olabileceğini belirtti.

Talat, bir başka soruyu değerlendirirken, Downer’ın, Kıbrıs sorunuyla bizzat ilgisi olduğunu ancak Birleşmiş Milletle (BM)’nin, örgüt olarak dünyanın birçok meselesiyle uğraştığını, bu Kalebet nedenle içinde bulunulan Kıbrıs işlerini biraz da oluruna bıraktığını söyledi.

Mehmet Ali Talat, BM’nin, Annan Planı döneminde yoğun bir ilgi yaşadığını; yoğun girişimlerde bulunduğunu anlatarak, Gali Fikirler Dizisi ve Cuellar Belgesi’nin ortaya çıktığı dönemlerde de benzer ilgi ve girişimlerin olduğunu hatırlattı.

2. Cumhurbaşkanı Talat, gelinen noktada “en büyük sorunun” Rum tarafının tek taraflı AB’ye girmesi olduğuna işaret ederek, eğer Rumlar AB’ye girmeseydi bir şekilde daha eşit bir düzeyde masada olunacağını kaydetti.

“Ortak metin yüz yüze görüşülmeli”

Talat, ortak metnin kısa metin şeklinde hazırlanması halinde muhtemelen bunu Türk tarafının kabul etmeyeceğini, bu çerçevede en sancısız yolun Türk tarafının Rumları masaya çağırması ve ortak metni yüz yüze görüşerek halletmesi olduğunu söyledi.

Bunun dışında konunun BM’ye gideceğini ve tarafların müdahalelerinin sınırlı olacağını kaydeden Talat, “Kendisinin kısa metne karşı olmadığını, anladığı kadarıyla Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun buna karşı olduğunu, bunda haklı nedenleri olabileceğini” kaydetti.

“Doğalgaz Türkiye üzerinden geçmeli”

Doğalgaz ve petrol konusundaki görüşlerini de açıklayan Mehmet Ali Talat, bunun sorunlara yol açabileceği gibi, çözümü de öne çıkarabileceğini söyledi.

Gaz ihracatında kullanılacak güzergahın Türkiye üzerinden geçmesi gerektiğini söyleyen Talat, bu yapılmazsa rekabet gücünün kırılacağını ve çok az miktarda gazın sevk edilebileceğini anlattı. Talat, bu durumda rasyonel yolun, çıkarılacak ürünün Türkiye üzerinden boru hattıyla pazarlanması olduğunu, bunun da çözümü motive edeceğini anlattı.

Üsler konusunda bilgi kirliliği var

Talat, Üsler bölgesi hususunda Rum Yönetimi’nin İngiltere ile yaptığı anlaşmayla ilgili soruyu, anlaşmayla, Üs topraklarının bir kısmında Kıbrıs Rum Yönetimi’nin kısmi otoritesinin tesis edilmesinin yolunun açılacağını söyleyerek yanıtladı.

Bu konuda bir bilgi kirliliği olduğunu söyleyen Talat, İngiltere’nin bu anlaşmayla Kıbrıs’a toprak vermediğini, toprak verme sözünün var olduğunu, ancak bunun çözümle birlikte olacağını belirtti.

İşin aslının toprağın imara açılması olduğunu söyleyen Talat, bunun detaylarının da yakında ortaya çıkacağını kaydetti.

Bu olayda dikkat çeken hususun Türk tarafının bu işin içinde olmadığı ve bunun da başlı başına Rum tarafına avantaj sağladığı gerçeği olduğunu söyleyen Talat, söz konusu anlaşmaya göre Türk mallarının da Kıbrıs Rum tarafındaki vasilik tarafından idare edilecek olması halinde vahim bir durumun ortaya çıkacağını, buna karşı kuvvetli ses vermek gerektiğini kaydetti.