Melin DOBRAN

KKTC’de 6 gün devam eden Bayram tatilinin son gününde vatandaşlar dalga dalga güneye geçti. Sadece KKTC polisi değil, Rum sınır kapılarında görev yapan muhaceret memurları da yüzlerce araçlı geçiş nedeniyle zor anlar yaşadı.

Metehan sınır kapısında uzun kuyruk oluşturan KKTC vatandaşları, Diyalog muhabirinin “geziye mi, alış-verişe mi? sorusuna ilginç yanıtlar verdi. Bazı vatandaşlar gezme amaçlı geçiş yaptığını söylerken, büyük bir çoğunluk “daha kaliteli ve daha ucuza sebze-meyve almak için geçiyoruz” dedi.

Bayram süresince 10 bin kuzu kesilmesine karşın bazı vatandaşlar kuzeyde kilosu 40 ile 50 lira arasında değişen kuzu etinin güneyde kilosu 25 liradan satıldığını belirterek “ihtiyacımızı oradan karşılıyoruz”dedi.

Bayram arifesinde KKTC çarşısında fiyatların yükseldiğine dikkat çeken bazı vatandaşlar ise, özellikle domates-salatalık gibi sebzelerin erimiş, çürümüş olduğunu ve yüksek fiyattan satıldığını söyledi. Vatandaşlar “bizi güneye teşvik eden kendi yöneticilerimizdir. Çarşı denetimsiz, tarlalar denetimsiz, kuyu suları ve aşırı derecede ilaç kullanılarak yetiştirilen sebzeler sağlıksız” diyerek, önlem almayan yetkilileri sert ifadelerle eleştirdi.

Bazı vatandaşlar, kimlik ve pasaport işlemi için geçiş yaptığını söylerken, uçuş yapmak veya yolcu karşılamak için Larnaka’ya gidenler de vardı.

Sürücüler ne dedi?

Mustafa Kuşadalı

“Yaklaşık 1 saat boyunca kuyrukta bekledim. Larnaka havaalanına yolcu götürmeye çalışıyorum. Yolcuların canı sıkılıyor. Biz bu yolu günde 3-4 kez gidiyoruz. Havaalanına gidecek olanlara ayrı şerit açmaları gerekiyor. Böyle uygulama olmaz. Sıcağın içinde bu kadar insan saatlerce bekledi.”

Ali Çıralı: 

“Ben 1 buçuk saattir kuyrukta bekliyorum. Bu sıcakta beklemek insanlara işkence. Güney’de müşterimle randevum var, ardından banka işim var. Banka kapatmadan yetişmem lazım. Bu konuya bir çözüm bulmaları lazım. Bu kadar saat beklemek insanlara eziyet ve zaman kaybıdır. Güney’e geçişlerde bu kadar talep varsa, buraya bir çözüm bulmaları lazım.”

Mehmet Haliloğlu:

“Bir saati aşkın süredir bekliyorum. Sinir oldum.Sorun Rumun kapısında ama ne yapayım yetişip bu sıraya girdim. Ayrıca arife günü bizim taraftan aldığım domatesler bir günde eridi çürüdü. Çocuklar ne yiyecek. Gidiyoruz bakalım onlarda nasıldır.”

Hüsniye Kırar:

“Çocuklar oyuncakçı dükkanı istedi onun için bakmaya gidiyoruz. Ama yolda durup taze günlük süt ve ekmek da alacağım. Bize ekşimiz ekmek yedirenler düşünsün.Bayramın 3 günü kendi yerimizi gezdik. Bugün de o tarafa napalım.”

Yakup Kantarcı:

“Vallahi gidiyoruz işte. Biraz yeşillik görelim çünkü kuruduk bu tarafta. Park yok, yeşillik yok. Çocukları bir gezdirelim da gelelim bakalım.”

Aynur Budageçer:

“Bir saat 45 dakika sırada bekliyoruz. Bunu niçin yapıyorlar. İnsanlar geçişlerde rahat olsun da belki bir gün gelir anlaşırlar. Ama Rumlar inadına 2 kişiyle iş yapıyor sırf bizlere işkence olsun diye. Biz da gider para veririk onlara. Bizi yönetenler ne yapar?. Sen sıkarsan kapını ben da sıkacam deyi Anastasiadis’le konuşşunlar bakalım o zaman nasıl rahatlar. Ama hakkımızı savunan yok.”