banner564

Karpaz ülke turizmi için mücevher destinasyon 

İsmet ESENYEL - Yorum

Karpaz ülke turizmi için mücevher destinasyon 
banner598

Karpaz destinasyonu sadece bizim ülkemizin değil, belki de civar ülkeler içinde en önemli bir hazine.
Hazine diyorum çünkü yıllardır bu kadar çok alternatif turizm modelini bir arada tutabilen başka bir bölge gerçekten bulmak zor. 
Ada ülkeleri özellikle Covid-19 sonrası müthiş bir kendini daha fazla keşfetmeye çalışan yeni bir tüketici modeli ile karşı karşıya bıraktı. 
Kendimizden biliyoruz, dikkat edin daha fazla kendi kendine olmaya özen gösteren, kalabalıklardan kaçan, adeta doğa ve bohem yerlerde olmayı özen gösteren bir turist profili ile karşı karşıyayız.
Covid-19 süreci daha sonlanmadı ne yazık ki. Bu vesile ile ülkemiz içerisinde seyahat etme isteği ve önemi bir o kadar da arttı. 
İster ekonomik koşullar deyin, ister daha fazla ülkemizin bilinmeyenlerini keşfetmek için fırsat, insanlarımız özellikle son iki, üç yıldır Karpaz yarımadasına bir başka sevdalandı.
Her ne kadar da Karpaz yarımadası olmasa da ben yolculuğa Mağusa dışından başlayın derim. 
Mutlaka yeni yapılan sahil şeridi yolu ( Esentepe üzerinden, Bahçeli, Kaplıca, Küçük Erenköy Balalan yolu) da denenebilir ancak ben tarih ve yolun daha düz, virajsız olması hasebi ile tercihim Mağusa üzerinden yolculuğa çıkmak. 

Keşfetmeye Salamis`ten başlayın

Gerçekten de büyüleneceğiniz bir antik şehir. Hafta sonu kaçış gibi düşünün. Cumartesi sabah Salamis Antik Kentine (Burası daha yüzde dört civarı gün yüzüne çıkmış), Dönemin Kralı küçük oğlunu koruması üzerine savaşta abisini görevlendirmiş o da başaramayınca babası tarafından Kıbrıs`a sürgün edilmiş. 
Bunun üzerine bir de abisi, küçük kardeşi koruyamayıp yaralanmasına sebep olması bir yana, bir de sevdiği kadını elinden alması da işin içine girmesi ile olaylar rayından çıkar. Küçük kardeş o kadar çok ah etmiş ki, abisinin kurduğu şehir hep yıkılsın, yerle bir olsun der. Öyle de olur ve Salamis hiçbir zaman sağlam bir kent halinde kalmaz. 

St. Barnabas İncili gizemi

Hristiyan Ortodoks alemi içerisinde, o kadar çok önemli bir İncil ve karanlık dünyanın kapıları ardında öneme sahipmiş ki, Vatikan tarafından ısrarla varlığı yok hükmünde yani aforoz edilmiş bir İncil. Adı o yüzden Kara İncil olarak biliniyor. Ortodoks dünyası bu İncil’in hala daha gizemi ve gerçeklerini araştıradursun, Aziz Barnabas öldüğünde bu İncil ile Manastırın yakınındaki chapele gömüldüğü ve buradan da geçmişte “Allah’ın oğlu olduğu söylenen Hazreti İsa’nın aslında çarmıha gerilmediği yazılı.” Daha da fazlası, her zaman kutsal olduğu inanılan, İsa’nın on iki havarisinden birisi olan ve Hristiyanlığı yaymak için Kıbrıs`a altınlar ve büyük bir hazine ile gönderilen St. Barnabas`ın müthiş gizemi. 
Sadece Hristiyan alemine bu gizemli tarih anlatsak ve pazarlayabilsek, her yıl ne kadar turistin çekim alanı olacağına siz karar verin. 

İskele’yi beş yıl sonra tanımak imkansız 

Karpaz`a doğru yolculuğunun devamında, Makenzi Plajı, Long Beach, sağlı sollu devasa binalar, apart oteller, havuzlu villalar sakın sizi şaşırtmasın. Özellikle emlak patlaması sonucu, yakalanan ivme ve Annan Planı’ndaki süreç, burayı Rusların ve İsraillilerin ilgi odağı haline getirmiş. Büyük inşaat şirketleri, Covid-19 sebebi ile satamadıkları daire, villaları yerli halkımıza beş yıldızlı hizmet kalitesi ile sunmaya başladılar. Üstelik müthiş ilgi gören bu yerlerde boş mekân bulmak yaz döneminde nerede ise imkânsız. Burasının yabancıların merceği ve radarı altında olduğunu unutmayalım. Beş yıl sonra İskele`yi tanımak olanaksız hale gelecek.

Bafra bölgesi inanılmaz bir potansiyel

Bafra bölgesinde an itibarı ile dört adet beş yıldızlı otel var. Tüm bölge tamamlanıp yaklaşık on dört otel ve rekreasyon alanları ile turizm endüstrimize ek olarak on bir bin yatak daha kazandırılacak. Bölge müthiş bir ekonomik kazanım elde edecek. Bölge beklenen düzeyde mi şu anda? Hayır değil.
Ülkemiz turizm potansiyeli düşünüldüğünde ileride Maraş ile yarışabilecek belki de en önemli bölge burası. Yatırımların tamamlanması için geç kalınmıyor mu? Şüphesiz, ancak ilanihaye bugün olduğu gibi duramaz. 

Karpaz yarımadası ilgiye muhtaç

Baştan başlayalım. Bu bölgeye yaklaşık on bir, on iki yıl önce eko turizm rüzgârları estirilmiş. Bölgenin halkı Kalkınma Bankasından borçlandırılmış ve küçük altı oda, sekiz oda, on oda yöresel yerler yenilenerek, tamir edilerek veya restore edilerek turizm sektörünün hizmetine sunulmuş. Sırf Krediler, kalkınmadan alınsın diye yıllık doluluk oranları ve kazanç oranları yüksek tutulmuş ve insanlar feasible olmayan bu yatırımlar sonucu batmış. Ne yazık ki, balık tutmayı bilmeyen bu insanlara olta verilmiş. (Turizm anlamında, yoksa Karpaz halkı çok iyi balıkçıdır). 
Sonu hüsran olmuş tabii ki. Borçları halk ödeyemiyor ve insanlar batmanın eşiğine getirilerek çoğu mahkemede. 
Bir diğer yandan Karpaz yarımadasının en büyük doğal mucizesi olan Altın Kum Sahili.
Golden Beach. Bembeyaz ve sarı kumları ile yaklaşık iki kilometrelik eşsiz bir doğa mucizesi. Buraya denize girmek isteyen turistlere sunulan hizmet (çöp, temizlik, acil ihtiyaçlar - tuvalet, change room vs) hiç yok. Süratle kirlettiğimiz bu sahili bünyesinde bulunduran Karpaz yarımadası, turizm hizmetleri anlamında yerlerde sürünüyor. Belediye buraya çok hassas ancak Devlet'in de sahip çıkması gerekli. Ben en son beş ay önce gitmiştim ve yollar çok kötü idi. Eşeklere gösterdiğimiz ilgi yanında, çevre de daha fazla ilgi odağı olmayı hak ediyor. Ayrıca, üç yıl önce çok karşı çıktığım ancak yıkılan sahildeki ahşap evlerin kaderi ile bölge daha fazla yalnızlığa itildi. Yıkılan bu evlerin yerine, ahşap evleri yıkılan mağdurlara el uzatan Devletimiz ve KEI (TC Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği ) Ofisi şimdilerde yapılan yeni yatırımların geleceğinin nasıl şekilleneceğini merak ediyor. Haritanın en ucunda olan St. Barnabas Manastırı ise, eğer doğru planlanır ise, dini bir merkez olmanın yanında oldukça cazip bir barış yeri olabilir. Turizm adına doğru Karpaz planlaması gelecek anlamında yalnız iç turizmin değil, karavancılar, kampçılar, su altı dalış, deniz altı arkeoloji, agro turizm ve sağlık turizmi anlamında eşsiz bir yer olacaktır. Tek ihtiyacımız olan, bilinçli, vizyoner ve ne yaptığını bilen, planlama yetisine sahip kişileri ülke gailesi ve ülküsü ile bulup çalıştırmak. Haydi hayırlısı.
Turizm Hayattır. 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473