Milli Eğitim Bakanı Kemal Dürüst, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel’in Hala Sultan İlahiyat Fakültesi ile ilgili açıklamasını esefle kınadığını belirterek, Gökçebel’i Kolej’in öğretmen ve öğrencilerinden özür dilemeye çağırdı.

Dürüst, Gökçebel’in Hala Sultan İlahiyat Koleji öğretmen ve öğrencilerine yönelik olarak, “İlahiyat’ta geleceğin canlı bombaları yetiştiriliyor” açıklamasının talihsiz ve mesnetsiz olmaktan öte, bir öğretmen için yakışık almadığını belirterek, Gökçebel’in sözlerini eğitimci ve Bakan olarak esefle kınadığını belirtti.

Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirlediği müfredat çerçevesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın değerli eğitimcileri tarafından eğitim verilen değerli eğitim yuvalarından biri olduğunu kaydeden Dürüst, “KKTC’nin teminatı olan gençlerimiz bizler için aynı değere ve öneme sahiptir. Her nerede eğitim görüyorlarsa görsünler, bizler için gençlerimiz aynı değer ve aynı hassasiyet derecesine sahiptirler” ifadelerini kullandı.

Öğdü: İçindeki kin ve nefreti kustu

Din Görevlileri Birliği Başkanı Fahrettin Öğdü, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Başkanı Tahir Gökçebel’in Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde eğitim gören öğrenciler ve velileri hedef alarak “İlahiyat Koleji adı altında geleceğin canlı bombalarının yetiştiğini” iddia ettiğini savunarak, “İçerisinde biriktirdiği kin ve nefreti adeta kusmuştur” dedi.

“Hiç kimse bir diğerinin, kişilik haklarına saldırma, ötekileştirme, hedef gösterme, aşağılama ve suçlama hakkına sahip değildir” diyen Fahrettin Öğdü, “Tahir Gökçebel’in açıklamaları insani prensiplerle taban tabana zıttır ve açık bir tahriktir. Cumhurbaşkanlığı’nı, Başbakanlık’ı, Meclis’i, ilgili kurum ve yetkilileri göreve davet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Özkan: Talihsiz bir açıklama

Kıbrıs İlahiyat Mezunları Derneği, KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel’e tepki gösterdi.

Dernek Başkanı Emre Özkan, yazılı açıklamasında, Gökçebel’in “İlahiyat Koleji adı altında geleceğin canlı bombalarının yetiştiğini” savunan, talihsiz bir açıklama yaptığını, bunu üzülerek okuduklarını kaydetti.

Özkan, Hala Sultan İlahiyat Koleji öğrencilerinin, Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı dâhilinde, öğretmen sendikalarının gözetiminde, laik, demokratik, Atatürkçü eğitim almakta olduklarını; Kıbrıs Türk Toplumu’nun çocukları olduklarını kaydetti.

Çakır: Gökçebel’in ilk nefret söylemi değil

Din Görevlileri Sendikası Başkanı (DİN_GÖR-SEN) Başkanı Süleyman Çakır ise bir yazılı açıklama yaparak KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel’in, İlahiyat Koleji Öğrencileri hakkında sarf ettiği sözleri kınadı.

Çakır özetle şunları aktardı, “KTOEÖS’ün Başkanı Gökçebel’ in, daha önceki açıklamalarında kullandığı ayrımcı, kişileri dini inançlarından dolayı aşağılayıcı, ötekileştirici yaklaşımları, özellikle İslami değerlere ve bu değerlere sahip olanlara karşı geliştirdiği nefret söylemleri uzunca bir süredir devam ettiği hepimizin malumudur.  Gökçebel’in Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde eğitim gören çocuklarımızla ilgili yaptığı hadsiz, seviyesiz son açıklaması hepimizin tahammül sınırlarını zorlamıştır. Kanaatimizce, Hala Sultan İlahiyat Koleji’nde eğitim gören çocuklara bu densiz yaklaşım, önlem alınmaz ise ilerde şekil değiştirme potansiyeli olan bir tür  psikolojik terördür. 

Ankara’daki katliam da, Fransa’yı kana bulayan teröristlerin yaptıkları da, İstanbul’da, Brüksel’de, Lahor’da gerçekleştirilen terör eylemleri de insanlık olarak içimizi sızlatmıştır. Çünkü, her yitirilen can insanlık ailesinin bir ferdi olarak hepimizden bir parça götürmüş ve canımızı yakmıştır. 

Tahir Gökçebel’ in basına yansıyan açıklamasını okuduğumuzda da benzer acıyı ve insanlıktan bir parçanın koptuğunu hepimiz açık şekilde hissettik. Hissettik çünkü, her ikisi de nefret yüklü, her ikisi de düşmancaydı. Üstelik Tahir Gökçebel’in hedefinde Milli Eğitim Bakanlığı kuralları çerçevesinde eğitim gören çocuklar vardı…” 

Gökçebel’in anayasal olarak ve evrensel insan hakları açısından suç teşkil eden, sendikal faaliyetler açısından da son derece sakıncalı bu açıklamasını adli mercilerin değerlendireceğini umuyorum.

İstifa ve özür beklentimizi yineliyor ve eğitimciye yakışmayan bu açıklamalarından dolayı Gökçebel’i en güçlü şekilde kınıyorum.