banner564

Vatandaşlar sürekli artan fiyatlardan bezdi

Temel gıda ürünlerinde fiyatların sürekli artması vatandaşları bezdirdi

Vatandaşlar sürekli artan fiyatlardan bezdi
banner598

 Suna ERDEN

   Pandemi sürecinde işsizliğin artması ve binlerce kişinin maaş alamaz duruma gelmesine rağmen, temel gıda maddeleri dahil hemen her şey zamlanıyor. Dövizdeki artışı gerekçe gösteren satıcıların tavrını eleştiren vatandaşlar “dolar yüzde 10 artmışsa, fiyatlara yüzde 20, hatta daha fazla artış geliyor” diyerek, bu durumun dayanılmaz bir hal aldığını söylüyor.
   Diyalog muhabirine dert yanan vatandaşlar, özellikle et fiyatlarındaki artışa bir anlam veremediklerini belirtirken, yetkili makamların bu konuda önlem almasını istiyor. Kuzu etinin bazı marketlerde kilosu 139 liradan satıldığına dikkat çeken vatandaşlar “Bu fiyatlar bizleri et tüketiminden tamamen uzaklaştırıyor” diyor.

Ne dediler..?

Ayşe Soykara
“Temizlik malzemeleri, donmuş balık, hellim, peynir gibi ürünlerinin fiyatı çok arttı. Birkaç ay önce bir kalıp orta kalite hellimi 13 liraya alabiliyordum. Şimdi fiyatı 25 liraya çıktı.
Genel olarak her şeye zam geldi. Bir ay önce aldığım ürünü şimdi daha pahalıya satın alıyorum. Ürünlere çok sık zam geliyor. Mutlaka 3, 5, 10 lira gibi bir fiyat artışı oluyor. Pandemi nedeniyle bunun yaşandığını düşünüyorum. Zaten et ve balığın yanına dahi yaklaşılmıyor. Son bir yıldır et ve balığı istediğimiz gibi tüketemiyoruz. Fiyat artışlarının döviz kuruna bağlı olduğunu söylüyorlar. Bu nedenle denetim olsa da zamlara karşı bir şey yapılabileceğini düşünmüyorum. Git gide umudumuzu kaybetsek de umarım daha iyi günler bizi bekliyordur.”


Çilem Uyanıktürk

Çok sebze tüketmiyoruz, pahalı geliyor. Patates daha uygun. Sütten peynire neredeyse tüm gıda malzemelerine zam geldi. Et fiyatları pahalı ama mecburen alıyoruz. Pandemi sürecinde fiyatlar aldı başını gidiyor. Bu işin sonu ne olacak bilemiyorum. Bir iki parça bir şey alıyorsun 100 liraya mal oluyor. Bir akşam yemeği hazırlamanın maliyeti en az 50 lira tabi bu tutarın içerisinde et veya balık yok. 

Derya Taşçı
“Pirinç üç ay önce 7 liraydı, şimdi 13, kuru fasulye 10’du şimdi 20 lira oldu. Mesele 10 lira olan bolibifin fiyatı yavaş yavaş yükseldi ve birkaç ayda 25 liraya çıktı. Göz boyamadan fiyatlar yükseldi.
Son bir yılda hayat pahalı oldu ancak özellikle son altı ayda çok sık zam olmaya başladı. Gece uyuyoruz, sabah zamlarla uyanıyoruz. İki hafta önce aldığımız bir şeyi iki hafta sonra aynı fiyata bulamıyoruz. Herkes fiyatlarla istediği gibi oynuyor. Çünkü denetim yok. Kırsal kesimlerde durum daha da kötü. Yerleşim merkezlerine uzak olduğu için oradaki marketler istediği fiyata ürün satıyor. 

Çimen Umut
“Fiyatlar her markette farklı. Uygun fiyata alışveriş yapabilmek için birçok marketi gezmek zorunda kalıyorum. Yaşım ilerlediği için de zorlanıyorum. Her şey zamlandı; temizlik ürünleri, gıda malzemeleri, et, süt balık ne varsa fiyatı arttı. 
Özellikle sıvı yağ fiyatlar uçtu. Birkaç ay önce 35 lira olan 4 litre sıvıyağ şimdi 63 lira oldu. Bunların yanı sıra elektrik, su faturaları da gün geçtikçe kabarık gelmeye başladı. Nereden kısıp nereye harcama yapacağımızı şaşırdık, kaldık.”

Ayten Bulut
“Bir ay önce 9 liraya aldığım bolibif şimdi 13-14 lira oldu. Birçok üründe değişiklik oldu. Fiyatlar aydan aya değil haftadan haftaya değişmeye başladı. Mesele ton balığı; bir hafta önce 11 liraya aldığım bir kutu ton balığı şimdi 15 buçuk lira oldu. Birçok şeyden kısıp, hayatımızı idame ettirmeye çalışıyoruz. Hele et fiyatları uçtu. Tavuk fiyatları daha uygun, bu nedenle kırmızı et yerine beyaz et alıyorum.” 

Selda Er
“En ufak bir alışveriş yaptığımda bile 60-70 lira ödüyorum. Hayat pahalılığını her alanda hissediyorum. Ayrıca marketten markete fiyatlar da değişiyor. Bir yerde 10 lira olan ürün, başka bir yerde 15 liradan satılıyor. Temel ürünlerin haricinde su, elektrik de zamlandı. Marketten raftan aldığım ürünün fiyatı kasada daha yüksek çıkıyor. Kasiyer, “fiyatlar değişti ancak henüz yeni etiketler yapıştırılmadı” diyor. O kadar sık zam oluyor ki fiyat etiketlerini değiştirmeye vakitleri olmuyor. Mesele et çok pahalı; kilo ile almıyorum artık. Gram olarak alıyorum. Belki arada mangal yakarım o da çocuğum istediği için yoksa et çok alamıyorum. Bana göre; piyasada denetim yapılmalı çünkü halkın canı burnuna geldi.”

Mürvet Fatih
“Geçen ay 600 liraya aldığım ürün miktarı bu ay düştü. Alışveriş sepetim daha az doldu.  
Aydan aya ürün fiyatlarında fark oluşuyor. Ürüne göre 3, 5 ya da 10 lira yükseliyor. Sıvı yağ, 30 alıyorduk 48’e çıktı. Konserveler, et, balık, temizlik ürünleri kısacağı iğneden ipliğe her şey zamlandı. Ayrıca marketten markete de fiyat farkı var. Piyasada denetim olmalı.”

Fatoş Özarapköylü
“İğneden ipliğe her şeye zam geldi. Hellimin fiyatları özellikle çok arttı. İki ay önce 4 kalıp hellimi 
48 liraya alıyordum, şimdi 68 oldu. Et, süt, peynirin yanı sıra fasulye, pirinç, makarna da zamlandı. 

Mehmet Kayra
“Bize müstahak, layık olduğumuz şeyleri yaşıyoruz. Biz izin verdiğimiz için bu durumdayız.  Bu fiyatları arayacağız; döviz yükseldi, Türkiye ekonomisi battı, dış borcu arttı, oradaki hava bize de yansıyor. Fiyatlar astronomik seviyeye çıkacak.”

Ahmet Suhad
“Covid-19 süreciyle birlikte hayat pahalılığı giderek arttı. Ekmekten diş macununa her şeyin fiyatı arttı. Haftadan haftaya fiyatlar değişmeye başladı. Özellikle etin fiyatı yerinde durmuyor. Et şişin kilosu geçen hafta 134 liraydı, şimdi 139 oldu. Oysaki Ocak ayında ete zam gelmişti ve 120 liradan 134’e çıkmıştı. 
Bunun neden kaynaklandığını bilemiyorum; belki döviz artışı belki de denetimsizlik. Ama şunu söyleyebilirim ki iki hafta önce aldığımız ürünü iki hafta sonra aynı fiyata almamız mümkün değil. Bir de şuna dikkat ettim; fiyatı değişmeyen bazı ürünler var ancak onların da gramajı değişiyor. Paket içindeki ürünün miktarının değiştiğini net bir şekilde fark edebiliyorum.”

Güncelleme Tarihi: 02 Nisan 2021, 10:31
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474