Tutuklanmasının ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu’nun, üniversite diplomasının sahte olduğu iddiasıyla “zincirleme şekilde resmi belgede sah-tecilik” suçundan 8 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davaya Silivri’de devam edildi. Duruş-ma, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki salonda görüldü.
Duruşmaya başka bir dosyadan tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu ve avukatları katıldı. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan, bazı milletvekilleri ile il ve ilçe belediye başkanları da salonda hazır bulundu.
İmamoğlu, “Türkiye'nin gelmiş geçmiş en absürt, en uydurma davasındayız. Diplomam iptal edilerek yapılan hukuksuzluğa kılıf oluşturmak için açılmış bir dava bu. Bana isnat edilen evrakta sahtecilik iddiası tamamen iftiradır. Diplomam helaldir, yasaldır, meşrudur. Burada yargılanmak istenen 19 ya-şındaki Ekrem’dir. Hiçbir evrakta sahtecilik yapmadım. Devlet üniversitesinin ilanıyla başvurdum ve hak kazanarak kayıt oldum.” dedi.
Savunması sırasında dava dosyasına konu olan ve panolara asılmış çeşitli belgeleri gösteren İmamoğ-lu, belgelerin sahte olmadığını ileri sürdü. “Bu dava Türk yargısını ve hakimlik makamını da aldatmaya yönelik bir girişimdir. Hukuk dışına çıkılarak yürütülen yöntemlerle bir suç ortaklığı oluşturulmuştur.” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet savcısı, diploma iptaline ilişkin İstanbul 5. İdare Mahkemesi’nde görülen davanın sonu-cunun beklenmesini talep etti. Mahkeme hakimi, idare mahkemesindeki kararın beklenmesine hük-mederek duruşmayı 16 Şubat tarihine erteledi.
Kararın açıklanmasının ardından salonda bulunanlar masalara vurarak tepki gösterdi. Bu sırada fena-laşan İmamoğlu’nun annesi Havva İmamoğlu, yakınlarının yardımıyla salondan çıkarıldı.
İddianamenin içeriği
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğu iddiasıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine yapılan başvurunun ardından savcılığa da şikayet dilekçesi verildiği belirtiliyor. Bu başvurular üzerine soruşturma başlatıldığı ifade ediliyor.
İddianamede İmamoğlu’nun önce Kıbrıs’ta “University College of Northern Cyprus” isimli yükseköğ-retim kurumunda öğrenim gördüğü, ardından İstanbul Üniversitesine yatay geçiş yaptığı iddia edili-yor. Söz konusu kurumun Yükseköğretim Kurulu tarafından tanınan üniversiteler arasında yer almadı-ğı, KKTC’de yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesinin tanındığının bildirildiği aktarılıyor.
Yatay geçiş kontenjanlarında usulsüz artırımlar yapıldığı, bazı öğrencilerin listeden çıkarılarak yerlerine yeni öğrencilerin eklendiği ve üç kişilik kontenjanı bulunan bir bölüme usulsüz şekilde elliye yakın öğ-rencinin alınmış göründüğü belirtiliyor.
İddianamede, İmamoğlu’nun hayat hikayesi ve kamuya açık kaynaklarda yer alan bilgilerin hiçbir aşamasında Doğu Akdeniz Üniversitesinde eğitim gördüğüne dair bulgu bulunmadığına dikkat çekili-yor. Buna karşın çeşitli internet sitelerinde ve yayımlanmış kitaplarda İmamoğlu’nun buradan yatay geçiş yaptığı yönünde ifadeler yer aldığı, bunun temel nedeninin yatay geçiş işlemleri sırasında İma-moğlu’nun Doğu Akdeniz Üniversitesi öğrencisiymiş gibi gösterilmesi olduğu belirtiliyor.
Savcılık, İmamoğlu’nun bu süreçte düzenlenen belgeleri yüksek lisans başvurusunda, askerlik işlemle-rinde ve Yüksek Seçim Kuruluna sunduğu beyannamelerde kullandığını öne sürüyor. Bu kapsamda “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediği iddia ediliyor. Ayrıca iddianamede, sahte olduğu ileri sürülen belgelerin müsaderesi talep ediliyor.


Guguk devletinde hukuk islemez