banner564

İran'daki değişim rüzgârları ve gözlemlerim 

Prof.Dr.İsmet Esenyel -yorum

İran'daki değişim rüzgârları ve gözlemlerim 
banner598

Önce Kuzey Kıbrıs’ı vatan yapma gayretleri, ardından yıllar boyu çekilen çileler,  verilen maddi manevi kayıplar, daha hayatlarının baharında yaşanmamış ömürler  ve bir türlü dünyaya kapıları entegre olamamış bir vatan. “1Üzerinde yaşanan
Coğrafya kaderdir " sorusuna son zamanlarda çok sıkı bir şekilde kafa takıyorum. 
  Kıbrıs,  Kuzey Kıbrıs bizim ülkemiz. Kendisini bu ülkenin bir parçası hisseden herkesin ülkesi. Kimsenin de tapulu malı da değil. Bırakıp gitmek çok kolay, gelecek nesillere bu küçücük ama çok önemli adada kök salmaktır marifet.  
Seyahat ederken anlıyoruz kıymetini.  İçten içe özlüyoruz, olmayan yeşilini, elektriksiz bozuk  yollarını, sahip çıkmakta  eksik  kaldığımız  kültürel mirasımızı, doğamızı. 
  Hatta samimi, dürüst Kıbrıslı Türklerin yokluk zamanlarında yaşanan ve yaşatılan zorlukları acı bir tebessüm ile anarken bile " yine de güzeldi o yıllar” diyoruz.
 
Tuhaf işte ama gerçek bu

   Bu seyahatlerde,  dış dünyaya açılma özleminde olan halklar ile de karşılaşırken, kendimizi yine de şanslı görüyoruz.  Örneğin bu satırları yazdığım İran'ın Tahran Havalimanında üç gün burada gözlemlediğim olaylar aklıma geliyor. Daha önce 2016 ve 2018 yıllarında gelmiştim. Ama bu kez çok farklı...  Burada yaşayan insanların " Daha fazla Özgürlük " anlamında neler yapmaya çalıştıkları aklıma geliyor. 
Müthiş entelektüel bir kesim , gittikçe ülke dışına  gitmeye can atan gençler , aşırı skolastik düşüncenin insanlar üzerinde yaptığı tahribatı sorguluyorum.  Derin 
   konular gerçekten . Her ortamda  " biri bizi gözetliyor hissine de kapılmadan edemiyorsunuz." Acaba mı?  Nerede ise ,  bırakın yeni mezun gençleri , konuştuğum,  işini kurmuş insanlar bile,   bir yerde bir hata var , onu biliyorlar ama çok da ellerinden birşey de gelmiyor . 
   İran gerçekten de çok güzel bir ülke 
   Algı olarak eminim ki geri kalmış bir ülke aklınıza geliyor. İnanın ki hiç öyle değil. Keşfetmeye değer. Başkent Tahran her an yeni filizlenen bir bitki gibi. Bu kadar çok Scorpions grubunun meşhur " Wind of Change " şarkısını tamamı ile yaşadığım bir ülke olmamıştır. 
Her attığınız adımda bunu hissediyorsunuz. Daha modern olma özlemi kılık kıyafette, eğitimde ve iş dünyasında kendisini gerçekten de hissettiriyor. 
Servis ve eğitim  sektöründe yılın iş adamı ödülünü perşembe gün  alan Iranlı bir büyüğüme  " İran bir gün Asya'daki Turizm cenneti olma potansiyeline sahip , bu alana yatırımların çoğalması ve çeşitlenmesi lazım " dedim . 

İran Milad Tower 

İran Tower on yılda bitirilmiş ve yerden 276 metre yükseklikte, 360 derece dönen kıymetli  insanlar ile kahvaltı yapıyoruz. Çok zengin bir açık büfe. Yolunuz Tarhana düşerse mutlaka rezervasyon yaptırıp gitmenizi tavsiye ediyorum.  Tabağın altındaki deriden yapılmış kuver servisi üzerinde Ömer Hayyam'ın sözleri yazılı " Bir nefesini bütün sevgin ile donat çünkü hayat dediğimiz şey, bir anlık nefesin bütünüdür." " An, nefes , sevgi , hayat " 
   Bütün olay bu... Gerisi inanın teferruattan ibaret. 
  Bembeyaz karların bir gelin gibi süslediği  karlara doğru bakarken, adeta  seyahat ve turizm endüstrisinin dış dünyaya entegre etmesi gerektiği bir  ülke aklıma geldi. Şiraz'da dünyaya mal olmuş şaraplık üzümleri, yaylaları,  akarsuları,  narenciye ürünleri, zengin gastronomisi, kış turizmine uygun kayak merkezleri , kamp alanları,  eğitimli insanları ,üniversiteleri , doğal gazı ,petrolü ,  teknik okulları ile daha zengin bir ülke hayal ettim. 
   " Uzun ince bir yoldayım,  gidiyorum gündüz gece, bilmiyorum ne haldeyim,  gidiyorum gündüz  gece " Aşık Veysel'in dünyaya ezberlettiği şarkı ile . 
Bir gün olur mu ? Olur mu olur. 
Unutmayalım;  Turizm Hayattır. 

Güncelleme Tarihi: 26 Şubat 2023, 09:55
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473