Bankalar Birliği Yönetimi, Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’nın kesinlikle yürürlüğe girmemesi gerektiğini belirtti.
Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal, Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’nın “tüketiciye ek yük” yüklediğine dikkat çekerek tüketicinin kredi aşamasında sorumluluklarının ve masrafının artacağını vurguladı.
Yasa tasarısının meclisin alt komitesinde görüşüldüğüne dikkat çeken Önal, yasallaşma sürecinin başladığını ifade ederek uyarılarda bulundu.
Bankalar Birliği’nin yasa tasarısı sürecinde tüketici lehine önerilerde bulunduğunu aktaran Olgun Önal, önerilerinin dikkate alınmadığını söyledi.
Tüketici ile bankaların doğrudan muhatap olduğuna dikkat çeken Önal, tasarının yasalaşması durumunda tüketicinin sorumlulukları ve ayrıca masraflarının artacağını kaydetti.
Bankacılık sistemini bilmeyen kişilerin yasa tasarısını hazırladıklarını aktaran Önal “Tüketiciyi düşünerek atmaya çalıştığı adımlar, aslında tüketicilere zarar veriyor” dedi.

Ciddi fark var
Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’nın ilk halini 2009 yılında Bankalar Birliği’nin hazırladığını anlatan Olgun Önal, mecliste oylanacak yasa tasarısı ile kendilerinin hazırladığı yasa arasında ciddi farklar olduğunu ifade etti.
Yasa tasarısının şimdiki halinde önemli eksikler ve hatalar olduğunu açıklayan Önal, Bankacılar Birliği’nin bu eksiklik ve hataları gidermek istediğini söyledi.

Yasallaştırılmaya çalışılıyor
Düzgün bir yasanın yürürlüğe girmesi için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını vurgulayan Önal, yasa tasarısının tartışıldığı komiteye önemli ölçüde çağırılmadıklarından yakındı.
Yasa tasarısının meclise gideceğini tesadüfen öğrendiklerini aktaran Önal, yasa tasarısının bu halinin tüketicilere ciddi zarar vereceğini söyledi.
Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’nın yasallaştırılmasında aceleci davranılmaması gerektiğini altını çizen Önal sürecinin en az tartışma ile aceleye getirilmeye çalışıldığını kaydetti.

Uygun olmayan bölümler var
Tüketici Kredileri Yasa Tasarısı’nda “sabit faizli” tüketici kredisinin dahi yanlış tarif edildiğini anlatan Olgun Önal “Sabit Faiz tanımının yasada yanlış ve yanıltıcı bir şekilde ‘tüketici kredi sözleşmesinde yer alan ve sözleşme süresince tüketici aleyhine değiştirilemeyen faiz oranını anlatır’ şeklinde tefsir edildiğini söyledi.
Finans literatüründe ve uygulamasında böyle bir sabit faiz tanımı ve uygulaması olmadığının altını çizen Önal, sabit faizin, sözleşme süresince sabit kalan, yani değişmeyen faiz oranı olduğunu, bu bağlamda yasadaki tanımın yanlış ve saptırma olduğunu aktardı. Olgun Önal, sabit faizin sözleşme süresince sözleşmeye taraf olanların, ister banka isterse tüketici olsun, lehine veya aleyhine değiştirilemeyen faiz oranı olduğunu ekledi.
Yasa tasarısında bankaları mağdur eden ancak yükü de tüketiciye aktaran bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Olgun Önal “Sadece bu maddeye baksanız, yasanın tüketici lehine olmadığını görürsünüz” dedi.
Yasa tasarısında örnekler veren Önal, ciddi itirazlar ortaya koyduklarının altını çizerek, hükümetin Yasa’nın içerdiği yanlışları düzeltmek için Bankalar Birliği yönetiminin itirazlarını dikkate almasını talep etti.

Gelişigüzel hazırlanmış
Yasa tasarısını incelediklerinde birçok bölümün gelişi güzel bir yaklaşımla hazırlandığına dikkat çeken Önal bir çok bölümün hukuki temelden yoksul olduğunu anlattı.
Yasa tasarısında suç ve cezaları düzenleyen hükümlerin gelişi güzel hazırlandığını ifade eden Önal şöyle konuştu: Asgari ücretin seksen katına kadar para cezası veya yedi yıla kadar hapislik veya her iki ceza birden” gibi uçuk, öngörülen fillerle mütenasip olmayan cezalar öngörülüyor. Bankaların yapacağı ilan ve reklamların içeriğinin hatalı veya yasa hilafına unsurlar içermesi veya bir sigorta poliçesi konusunda bankanın müşterisi ile ihtilafa düşmesi gibi “ağır cezalık” fiil ve eylemlerle uzaktan yakından ilgisi olmayan konularda yasa tasarısı, bu fiiller “ağır suç” imiş gibi cezalar içermektedir. Yasada yapılan düzenlemede “suç” olarak addedilen fiillerin hiçbirisi Fasıl 154 Ceza Yasası kapsamında “suç” (crime) değildir, bu nedenle öngörülen “suç ve cezalar” birbiriyle mütenasip olmadığı gibi hukuki bilimsellikten ve temelden yoksun olmaları nedeniyle de keyfi ve uyduruk oldukları açıkça görülmektedir” dedi.
Foto>> Bankalar Birliği Başkanı Olgun Önal