Göreve mayıs ayında atanan Avrupa Komisyonu Kıbrıs Özel Temsilcisi Johannes Hahn, Kıbrıs’a ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Önce Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le bir araya gelen Hann, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan randevu alamayınca Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman ile görüştü.
Adaya önceki gün gelen Hahn’ın dün sabah Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’le bir araya geldi.
Hristodulidis, Hahn ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Lefkoşa'nın Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik müzakerelerin yeniden başlamasını sağlamak için Avrupa Birliği'nin desteğine güvendiğini söyledi. 
Johannes Hahn ise yaptığı açıklamada görevinin Kıbrıs'la ilgili BM sürecine yardımcı olmak olduğunu ifade etti.

Birçok konu ele alındı
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dan randevu alamayan Hann, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ile görüştü.
CTP Genel Merkezi'ndeki görüşmede “Kıbrıs barış tesisi sürecindeki çıkmazın aşılmasıyla ilgili çabalar çerçevesinde CTP’nin konuya dair görüş ve pozisyonu, mülkiyet konusu, Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) ile ilgili gelişmeler, Schengen üyeliği süreci ve AB ile ilişkiler” ele alındı.
AB Kıbrıs Temsilciliği ve Kıbrıs Çözüm Destek Birimi yetkililerinin de katıldığı görüşmede Erhürman’a CTP Dış İlişkiler Sekreteri Fikri Toros eşlik etti.

Onayımız alınmadan atandı
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise, Hahn’la neden görüşmediğini açıkladı. Tatar, Hann’ın Kıbrıs özel temsilcisi olarak görevlendirmesinin Kıbrıs Türk tarafı açısından geçerlilik taşımadığını bildirdi.
Hahn’ın Güney Kıbrıs’ı ziyaret ettiğini belirten Tatar, söz konusu atamanın, Kıbrıs Türk tarafının onayı olmadan, iradesi yok sayılarak gerçekleştirildiğini kaydetti. Ve tarafların yalnızca birinin taleplerine dayalı böyle bir adımın kendileri için geçersiz olduğunu vurguladı.
Tatar açıklamasına şunlara değindi:
“Rum lider, bu atamayı halkına kişisel zaferi gibi sunmakta ve aynı kurgu çerçevesinde Hahn’ı BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi ile eşitlemeye çalışmaktadır. Bu yaklaşım, gerçek dışı olduğu gibi, BM çerçevesinde sürdürülen çalışmalara da saygısızlık içermektedir.
Kıbrıs Türk halkı, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde şekillenecek bir çözüm vizyonunu kararlılıkla savunmaktadır. Dışlayıcı, tek taraflı ve oldubittiye dayalı hiçbir yaklaşımı kabul etmeyecektir.”