banner564

Anayasa Değişikliği (1)

Taner ERGİNEL - yorum

Anayasa Değişikliği (1)
banner598

Son günlerde Anayasa değişikliği konusu yeniden gündeme gelmiştir. Bu konuda çeşitli sorularla karşı karşıya kaldım.  Görüşlerimi anlatabilmek için 3 bölümlük bir yazı dizisi hazırladım. Kolay okunabilmesi için bu yazıyı söyleşi formatında hazırladım. Bilginize sunuyorum.  

1.Bölüm 
Soru: Anayasa Mahkemesi Üyeliği ve Başkanlığı yaptınız.  Anayasa değişiklik çalışmaları konusunda görüşlerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Cevap: 1986 yılında Yüksek Mahkeme Üyesi, 2002 yılında ise Yüksek Mahkeme Başkanı oldum. Emekliye ayrıldığım 2006 yılına kadar bu görevi yaptım. Yıllar içinde birçok davaya baktım. Gözlemlerim ve tecrübelerim oldu. Görüşlerimi sizinle paylaşmaktan mutluluk duyacağım. 

Soru: Cumhurbaşkanı seçimlerinde anayasa değişikliği konusu da gündeme gelmiştir. Bu konuda görüşünüz nedir?

Cevap: Bu soruya doğru yanıt verebilmek için öncelikle şu anda uyguladığımız 1985 Anayasasının hatalarının neler olduğunu saptamamız gerekir.

Soru: 1985 Anayasasının hataları nelerdi? Bu hataları tekrarlamamak için neler yapmalıyız?

Cevap: İsterseniz bu sorulara yanıt vermeden önce bir Anayasanın kusursuz ve mükemmel olması için nasıl hazırlanması gerektiğini araştıralım. Şüphe yok ki KKTC dünyanın en mükemmel Anayasasını yapma gibi iddialı bir işe girişecek değildir. Ancak kusursuz bir Anayasanın nasıl yapıldığını öğrenerek işe başlamak yararlı olabilir.
 
Soru: O zaman size kusursuz bir Anayasanın nasıl yapılması gerektiğini soralım.

Cevap: Bu soruya yanıt vermek için pratik bir yol izleyelim. Kendimize “Dünyanın en başarılı olmuş en uzun süre uygulanmış Anayasası hangisidir?” diye soralım. 

Soru: Dünyanın en başarılı olmuş en mükemmel Anayasası hangisidir?

Cevap: Bu soruya yanıt bulmakta zorlanmayız. Anayasa hukukçuları ile tartıştığımız zaman görürüz ki dünyada en başarılı olmuş Anayasanın Amerikan Anayasası olduğu konusunda görüş birliği vardır. Amerikan Anayasası 1787 yılında yapılmıştır. İki yıl sonra yani 1789 yılında yapılan İnsan Hakları Bildirgesi de Anayasanın bir bölümü olarak kabul edilmiştir. Şu halde Amerikan Anayasası 227 yıldan beri varlığını sürdürmektedir. 

Bazı yazarların görüşüne göre bu Anayasa bir kutup yıldızı gibi Amerikan devletinin sosyal yaşamına yön vermiş ve bir koloni halkını bugünün süper devleti haline getirmiştir. Zaman içinde Amerikan Anayasasında değişiklikler yapılmıştır. Bu değişikliklere baktığımız zaman görürüz ki orijinal Anayasanın hatalı kaleme alınmış olması nedeniyle değişiklik ihtiyacı doğmuş değildir. 

Anayasaların da yasalar gibi zaman içinde değişmesi son derece doğaldır. Çünkü sosyal yaşam değişim içindedir. Buna paralel olarak sosyal yaşamı düzenleyen kuralların da değişmesi gerekir. Bu nedenle Amerikan Anayasasında değişiklikler yapılması yerinde olmuştur. Ancak bu değişiklikler Amerikan Anayasasına gölge düşürmemiş aksine değerini artırmıştır. 

Soru: Uyguladığımız 1985 Anayasasında yazılım hataları olduğunu ve bu hatalar nedeniyle sorunlar yaşandığını mı söylemek istiyorsunuz?

Cevap: Evet aynen onu söylüyorum. 1985 Anayasası daha yapılırken hatalar yapılmıştı ve bu hatalar sürekli sorun yaratmıştır. Maalesef yaratmaya devam edecektir. Bu gün tanık olduğumuz Anayasa değişiklik tartışması da bu sorunlardan biridir. 

Soru: Niçin böyle oldu, Anayasa kaleme almak bu kadar zor bir iş mi?

Cevap: Evet zor bir iş. Bu noktanın altını tekrar çizmek isterim. Kanımca sadece Anayasayı değil önemli yasaları da yapmak dünyanın en zor işidir. Birey için beyin ameliyatı neyse toplum için temel yasalardan birini veya Anayasayı yapmak odur. Bir kişi beyin ameliyatı olmak zorunda kaldığı zaman ne yapar? Dünyanın en iyi operatörünü bulmaya çalışır. Çünkü bu herhangi bir doktorun yapabileceği bir iş değildir. Doktorun yapacağı en küçük hata o kişiye kalıcı zarar verecektir. Yasa veya Anayasa yapımında da durum aynıdır. En küçük bir hata toplum içinde büyük yaralar açar. İyi bir yasa ise toplumun önünü açıp gelişmesini sağlar. 

Soru: Anayasa veya yasa yapımının bu kadar zor olmasının nedeni nedir?

Cevap: Yasalar belli durumda olanlara uygulanacak bir kural saptar. Yasanın o duruma girenleri genel bir ifade ile tanımlaması gerekir. Öyle bir tanımlama yapılmalı ki o durumda olanların tümünü kapsasın, dışta kalması istenilenler ise dışta kalsın. Bu konuda tereddüt uyandırıp gereksiz tartışmalara neden olmasın. Bunun için hukuk ilkelerini, yasa yapma tekniğini ve yasanın yapıldığı dili çok iyi bilmek ve ciddi bir çalışma yapmak gerekir. 

Yasanın düzenlemek istediği durumda olanları bir bir saymak doğru bir yasa yapma tekniği değildir ve büyük sorunlara neden olur. Bir örnek vereyim Anayasalar devlet organlarının görevlerini belirtir. Yasama Meclisinin görevini belirtirken soyut bir ifadeyle Meclisin yapabileceği tüm işleri kapsayan ve yapmaması gereken işleri dışta bırakan bir tanım yapılmalıdır. Bu ise büyük dikkat ve beceri isteyen bir iştir. Anayasamız bunu yapacağına Yasama Meclisinin yapabileceği işleri bir bir sayma yönüne gitmiştir. Bu nedenle büyük sorunlar çıkmıştır. Maalesef bu sorunlar gittikçe artarak devam edecektir.

Soru: Anayasa yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus nedir?

Cevap: Bence en önemli nokta bir Anayasada yer almaması gereken konuları Anayasaya koymamaktır. Bunlar yasalarda yer alması gereken hususlardır. Yasalarda yer alması gereken konular Anayasada yer aldığı zaman Anayasa kendi görevini yapamayacaktır. Beklenmedik birçok sorunlar ortaya çıkacaktır.
 
Soru: Dünyada yapılmış en mükemmel Anayasanın Amerikan Anayasası olduğunu söylediniz. Bu Anayasanın özellikleri nelerdir?

 Cevap: Amerikan Anayasasının iki ana özelliği vardır. Birincisi detaylı değil öz bir Anayasa olması, diğeri ülkenin ve belki de dünyanın en iyi hukukçuları tarafından kaleme alınmış olmasıdır.

Soru: Detaylı bir Anayasa yapmanın ne sakıncası var?

Cevap: Amerikan Anayasasında devletin yapısı, devlet organlarının görevleri, bu organların birbirini nasıl denetleyeceği düzenlenmiştir. Bunun gibi insan hakları ile ilgili ana ilkeler de belirtilmiştir. Bu konular düzenlenirken detaya girilmemiştir. Yani detay yasalara bırakılmıştır. Bu nedenle Amerikan Anayasası, KKTC Anayasasının dörtte biri kadardır.  Anayasa yapımında zor olan ilkeleri belirleyen öz bir Anayasa yapmaktır. Detaya inildikçe yazım kolaylaşır, fakat sorunlar da artar. 

Soru: Amerikan Anayasasının diğer özelliği nedir?

Cevap: Amerikan Anayasasını hazırlayan Konvansiyon üyelerinin yarısı Harvard Üniversitesi hukuk mezunları idi. Yani Anayasayı hazırlamak için Amerikanın en iyi hukukçuları bir araya gelmişti. Aylar süren bir çalışma sonucu kısa fakat ölümsüz bir eser ortaya çıkardılar. 

Hukuk alanında bir dahi kabul edilen ve daha sonra Amerikan’ın 4. Başkanı seçilen James Madison bu Anayasayı kaleme almıştır. Amerikan Anayasasında fazla veya eksik tek sözcük yoktur. Farklı yorumlara açık, tereddüt uyandırabilecek tek cümle yoktur. Her maddenin anlamı son derece açıktır. Yapımcıları en iyi hukukçular olduğu ve uzun süre titiz bir çalışma yapıldığı için ortaya çıkan eser kusursuz olmuştur. 

Başkan John Kennedy uzun yıllar sonra yaptığı bir konuşmada Anayasayı hazırlayan Komisyon üyeleri için “ Dünya, tarihin hiçbir devrinde bu kadar çok ve muhteşem insan aklının bir araya geldiğine tanık olmamıştır” demiştir. Böyle seçkin bir heyet tarafından yapıldığı ve büyük emek harcandığı için ölümsüz bir eser ortaya çıkmıştır.   

Soru: Dünyanın en iyi hukukçuları görevlendirilmezse KKTC Anayasası hatalı olacak mı demek istiyorsunuz?

Cevap: Dünyanın en iyi hukukçusunu veya hukukçularını görevlendirmek KKTC’nin vizyonunu aşar. Ancak başarılı Anayasa yapımında izlenen yöntemi bilmek ve mümkün olduğu ölçüde izlemek önemlidir. Dünyadaki başarılı örnekler bize bu işin sıradan bir iş olmadığı ve yasayı kaleme almak için bulabileceğimiz en iyi uzmanı aramamız gerektiğini gösteriyor. Bu bilincin oluşması iyi bir Anayasa yapmamızı sağlayacak ve bizi geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamaktan koruyacaktır.

Soru: Türkiye’de önemli yasaların yapıldığını biliyoruz. Bu kurala uymuyorlar mı?

Cevap: Doğru yasa yapımı yöntemi Türk hukukuna yabancı değildir. Atatürk devrimlerinin biri ve belki de en önemlisi olan hukuk devrimi bu bilinç içinde gerçekleşmişti. Atatürk dikkatsizce hazırlanmış, yazılım hataları ile dolu yasaların toplumda büyük sıkıntılara neden olacağını ve ulusun gelişmesini önleyeceğini biliyordu. Bu nedenle 1926 yılında hukuk devrimini gerçekleştirirken Avrupa’nın en iyi hukukçusunun en uzun süre, en titiz çalışma ile hazırladığı yasayı Türkiye’ye getirmek istemiştir. Bu görüş nedeniyle gözler İsviçre Medeni Kanununa çevrilmiştir.

 İsviçre Hükümeti, Medeni Kanun yapma görevini milletvekillerine veya Adalet Bakanlığındaki seçkin hukukçulara vermemiş İsviçre’nin ve hatta Avrupa’nın en ünlü hukukçusu olarak kabul edilen Prof. E. Huber’ i bu işi yapmakla görevlendirmiştir.  Prof. E. Huber ekibi ile birlikte yıllarca çalışarak bir tür Anayasa niteliğinde olan İsviçre Medeni Kanununu hazırlamıştır. 

Daha sonra Prof. E. Huber ve ekibi ile siyasiler arasında hazırlanan taslak üzerinde  tartışmalar olmuş ve bu çalışmalar da yıllarca sürdükten sonra yasa son şeklini almıştır. İsviçre Medeni Kanunu incelendiği zaman her olasılığın hesaplandığı, her kelime üzerinde tekrar tekrar durulduğu ve farklı yoruma açık veya tereddüt uyandıracak hiçbir nokta bırakılmadığı görülür. İsviçrenin ve Anavatanamız Türkiyenin kalkınmasını sağlayan yasa böyle bir emek ve gayret sonucu hazırlanmıştır.
 
Soru: Önemli bir yasa veya Anayasanın hazırlanmasında bulunabilecek en iyi hukukçuya ve ekibine görev verilmesi ve olanak sağlanması, bu hukukçunun bir taslak hazırlaması ve Meclisin hazırlanan taslak üzerinde çalışması gerekir mi demek istiyorsunuz?

Cevap: Aynen öyle. Meclisin  bulabileceği en iyi uzmanlar ekibine  görev vermesi, Meclisin bu ekibin hazırladığı taslak üzerinde çalışması en doğru yöntemdir. Bu çalışmada her sözcüğün neyi getirip neyi götüreceği üzerinde durulmalıdır. O zaman dünyanın en iyi yasa veya Anayasalarından birini yapmamız mümkün olabilirdi. Böylece gelecek nesillere kıvanç duyacağımız bir eser bırakmış olurduk. İyi bir Anayasa, toplumu önünü açan, gelişmesini sağlayan ve gereksiz sıkıntılara sokmayan Anayasadır.
 
Soru: Anayasayı kaleme alacak  ekibin ne gibi özellikleri olmalı?

Cevap: Ülkemizde bunu yapabilecek o kadar çok akademisyen var ki en uygun ekibi oluşturmanın zor olmadığını düşünüyorum. Türkiye’de Aile Yasası değişikliği konusunda çok isabetli ekipler oluşturulmuş ve hatasız yasalar yapılmıştır. Önemli olan bunu yapmayı istemektir. 
 
Yasa veya Anayasa yapımında önemli olan hiç tahmin edemeyeceğiniz bir özelliğe daha değinmek istiyorum. İnsan sevgisi. Belki şaşacaksınız ama ben bir yasayı okuduğum zaman insan sevgisi olan birisinin kaleme alıp almadığını anlarım. Çünkü insan sevgisi olan yapımcı insanların karşılaşacağı sorunları önceden tahmin eder ve ortadan kaldırmaya çalışır, insanların işlerini kolaylaştırmak ister. Böylece ülkenin kalkınmasına katkıda bulunur. Diğerleri ise teknik kurallarla dolu sıkıntılı düzenlemeler yapar. (Devam Edecek)

Not: Anayasa değişikliği konusunu basit bir paragrafla anlatmak mümkün değildir. Bu nedenle 3 bölümlük bir yazı dizisi hazırladım. Kolay okunabilmesi için her gün bir bölümünü bilginize sunuyorum… 


 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474