banner564

Kıbrıs ve turizm 

Reha ARAR - yorum

Kıbrıs ve turizm 
banner598

2000’li yılların başında Kuzey Kıbrıs’a geldiğimde kitlesel turizm henüz başlamamıştı. Ada’da küçük toplantı salonu dışında kongre merkezi yoktu. Havaalanında otele gelen gruplar kliması olmayan eski otobüslerle sıkıntılı bir yolculuk yapıyorlardı. Taksiler başka bir âlemdi. 
Esnaf henüz turizmin anlamını kavramamıştı. Terlik almak için girdiğim bir dükkânda istediğim terliği gösterip 43 numarasını verir misiniz dediğimde kahveciğinden bir yudum daha alan dükkân sahibi bak ara bulursun diye cevaplamıştı sorumu. 
Telefon internet varla yok arasıydı. Girne-Lefkoşa yolu bir kasaba yolundan çok farklı değildi. Bürokrasi konusuna benim için acı bir yara olduğundan hiç değinmeyeceğim. Yıllar geçti bu kara tablo pembeye dönmeye başladı. Turizm bilinci tam oturdu diyemesem de en azından konuşulur tartışılır oldu. Bafra diye bir bölge gündeme geldi. Ve burada birbirinden muhteşem başarılı hizmet veren tesisler oluştu. 
Girne’de inşa edilen oteller misafirlerine kapılarını açtılar artık kongre turizmi, kapalı gruplar gelmeye başlamıştı eskiden Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın sabah bir akşam bir uçağının yerine birçok şirket neredeyse hafta sonları günde 20’ye varan sefer koymuştu.
Bütün bunların altında bir sebebin etkin olduğu inancındayım o da casinolar idi. Dolaylı dolaysız onlarca fazla sektöre destek oluyorlardı. Kıbrıs’ta neredeyse çalışan bulmak artık zorlaşmıştı. Yurt dışından uzman personel getiriliyordu.
Turizm sektörü yalnız olarak ekonomiye can vermedi. Başarılı üniversite Doğu Akdeniz’in yanında yeni yeni üniversiteler doğdu. Aslında bu da bir turizm cinsiydi eğitim turizmi. Son yıllarda tüp bebek ile sağlık turizmi de başladı. Eminim ki Pandemi’den sonra daha değişik turizm dallarına da şahit olacağız.
Geçtiğimiz günlerde turizmi bilen bir bürokratın bu sektör ile ilgili konuşması beni aslında şok etti, geçen hafta sonu bu konuyu tanıdığımdan beri çok takdir ettiğim büyük saygı duyduğum başarılı iş adamı ve turizmci Dimağ Çağıner ile tartıştım benimle aynı fikirdeydi. Demek ki biz kendimizi iyi tanıtamadık, hala talih oyunları salonlarına kumarhane diyoruz. Çünkü kumarhanenin anlamını bilmiyoruz. Açıklamasının illegal oyun olduğunu ifade edeyim. Unutuyoruz ki bir otelin A-la-carte restoranları, kuaförü, çocuk bahçesi, Spa salonu gibi casinoları da bir aktivite merkezidir. Kimisi gün boyu Spa’ya gider kimisi her akşam Çin restoranındadır. Kimisi de talih oyunları salonlarında vakit geçirmeyi özler.

Turist gelmez ise…
Bu ülkeye turist gelmez ise halimiz ne olur? Anavatandan gelecek destek bugünkü şartlarda ve imkânlarda yeterli olur mu? Sağduyu sahibi insanları bu iki soruya cevap vermelerini bekliyorum. Ayrıca bilim kuruluna sesleniyorum. Tedbirler konusundaki hassasiyetinizi gayet iyi anlıyorum ama ne yazık ki aranızda birkaç ekonomist yok. Eğer olsaydı Pandemi’ye bir gözle değil iki gözle bakardınız. Lütfen bu misali değerlendirin.
Neden çift aşı 
Anavatanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin turizminin ana kaynağının Türkiye olduğu herkesçe malum, istatistiklerde bunu doğruluyor. Türkiye’de şuandaki çift aşı olmuş insan sayısı belli. İstatistikler Kuzey Kıbrıs’ın turist profilini bize veriyor. O zaman neden çift PCR ve çift aşı da ısrar ediyorsunuz. Mesela ilk on gün içinde uygun göreceğiniz üç ayrı gündeki PCR yetmez mi? Eminim ki bu yazıları bu satırları okuyanlar tecrübeli bir kişinin kaleminden faydalanırlar.  (Editör: Hatice DALAN)

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473