banner564

Sanat ve ticaret bir arada

Kuzey Kıbrıs’ın sevilen seslerinden Eril Cambaz, iki arkadaşıyla birlikte açtığı kafe ile iş hayatına da merhaba dedi

Sanat ve ticaret bir arada
banner598

 Ajans HK/Selda İÇER

Kuzey Kıbrıs’ın sevilen sanatçılarından Eril Cambaz, arkadaşları Egemen Aksoy ve Çağın Çıralıoğlu ile birlikte Lefkoşa’da Ovis isimli bir kafe açtı.
Eril Cambaz ve arkadaşlarının en büyük hayalleri ileride Ovis’i bir franchise yapmak, şubeler açarak büyümek. Bizler de bu üç ortaktan biri olan ülkemizin başarılı sanatçılarından Eril Cambaz ile hem müzik hayatını, hem ve Ovis’i konuştuk. İşte detaylar...

Soru: Bize öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Birçok insan sizi sanat hayatınızdan dolayı tanıyor ama sizi bir de sizden dinleyelim.
Cambaz: Hayatım sanatla geçti. 4 buçuk yaşında sanata başladım ve ilk gitarımı aldığımda on yaşındaydım sanırım. Daha sonra Güzel Sanatlar Ortaokulu’na gittim, ardından Mağusa’da liseyi bitirdikten sonra DAÜ’de şan eğitimi almaya başladım. 2004-2007 arasında üniversitede eğitim aldım ancak daha sonra radikal bir karar ile üniversiteyi dondurup 2008 yılında askere gittim. Üniversite yılım boyunca gruplar kurup sahneye çıkmaya başladım. Erken yaşta sahne tozu yutmaya başladım. 

Soru: Askerden sonra neler yaptın?
Cambaz: Askerden çıktıktan sonra tabii bambaşka bir hayat bizi bekliyordu.  Müzik hayatım biraz daha profesyonel olarak devam etti. Askere gitmeden önce Eurovision macerası yaşadık. 2004 yılında Türkiye’de yapılacak eurovision yarışmasında Rum tarafını temsilen 4 Rum, 2 Türk’ten oluşan bir boyband kurduk. İki Türk’ten biri ben, birisi de Boray idi. Rum tarafında seçmelere katıldık. Bu benim hayatımdaki en önemli profesyonel deneyimlerden birisi idi. Orada dördüncü geldik ama güzel bir dostluk kazandık. O tecrübeden sonra yine benzer çalışmalar devam etti. Üniversiteden sonra yazdığım şarkılarla, biraz daha tecrübe kazandım. İlk single çıktığında  2014 idi yanılmıyorsam. 

Soru:  “O Ses Türkiye” yarışmasına katılmanız nasıl oldu? 
Cambaz: Ailem ve arkadaşlarımın teşviki ile katıldım. Benim için çok büyük bir tecrübe oldu. Belli bir yere kadar gittim, sonuç beklediğim gibi olmasa da en azından sistemin nasıl çalıştığını öğrendim. Daha da önemlisi, Kıbrıs’ta bile beni tanımayan insanlar orada tanıdı. Tanınmam adına bu bana büyük bir getiri sağladı. Daha sonra Türkiye ile ilgili birçok kapılar açıldı. Ancak, oraya gitmeniz için belli bir birikiminiz olması gerekir. Birikimden de kastım, şarkılarınızın, bestelerinizin hazır olması gerekiyor. Sektöre hazır olmanız gerekir. Kendimi o  noktada hazır hissetmedim kısacası ve birazcık çekingen davrandım Türkiye konusunda. Şu anda birçok şeyi daha net görüyorum. Müzik için ne istediğimi bilir durumdayım. Kısmetse, yazdıklarım, bestelediklerimden belki bir albüm, single, belki birkaç şarkılık bir şey olacak.

Soru: Lefkoşa’da  Cafe açma projesi nasıl doğru?
Cambaz: Benim çok değerli iki kardeşim var. Beraber büyüdüğümüz, beraber hayal kurduğumuz iki adam. Arkadaşlarım bana bir teklifle geldiler. “Hade artık biz de kendi mekanımızı açalım. Her şey hazır gel sen de bize dahil ol” demeleri ile başladık. Sevgili Egemen Aksoy ve Çağın Çıralıoğlu. Beni de dahil ettiler hayallerine ve çalıştık çabaladık, bu mekan çıktı ortaya. OVİS Coffees, tamamen bir yerli kuruluştur. Bizim kendi markamızdır. Sıfırdan biz kendimiz yarattık ve her parçasında, bardağından kahvesine her şey bize ait. İnşallah ilerde, bir iki yıldan sonra bu markayı “neden franchise yapmayalım” diye hayallerimiz var. Vizyonumuz ve hedefimiz bu yönde. Bu müzikten tamamen ayrı bir iştir. Ovis, bir müzik projesi değil. Yıllar içinde ortaklarımla beraber edindiğimiz tecrübelerden yola çıkarak, yanlış gördüklerimizi bir kenara koyup, “Biz yapsak bunu şöyle yapardık” dediğimiz noktaları Ovis’te birleştirdik. Yeni fikirlerimizle yola çıktık. Çok yeni olmamıza rağmen 4-5 ayda bu noktaya gelmek bizim için büyük bir keyf ve mutluluk. 

Soru: Müzik hayatına nasıl devam ediyorsun?
Cambaz: Ben her zaman müziğin yanında başka bir işte de çalışmak zorundayım. Çünkü hayatımı müzikten kazanmıyordum. Müzik benim her şeyim ama maddi gelir anlamında ondan geçinmiyorum. Şimdi, ekstra iş yapma değil, kendi işimizi yapıyoruz. Şu an kendi işimi yapıyorum. Müziğe ayıracağım zamanı artık ben seçiyorum. Kimseyle herhangi bir pazarlıkta olmam gerekmiyor. Burada kardeşlerim var. Onlara burayı gönül rahatlığı ile bırakıp, hayallerimin peşinde  de koşabilirim. O yüzden şu an çok mutluyum ve çok daha fazla umutluyum gelecekten. 

Soru: Ülkemizde birçok kahve mekanı açılıyor. Siz ekonomik yapı içerisinde kendinizi nerede görüyorsunuz?
Cambaz:  Başladığımız andan itibaren bize söylenen nokta şu idi. “Nasıl para kazanacaksınız, çok zordur ortaklık işi?” İnsanlar tepkilerinde haklı ama bir de şöyle bir gerçeklik var. İnsan belli bir hayat tecrübesine geldikten sonra yapacağı tercihler var. Riskleri göze almadan başarıya ulaşamazsınız. Biz bunların hepsini oturup konuştuk, tartıştık. Hiç birimiz tek başımıza bu işin altından kalkamazdık. Güçlerimizi birleştirerek yola çıktık. Hiç de pişman olmadık. Ekonomik olarak zor bir dönemde piyasaya girdik ve ekonomi gittikçe daha da zorlaşıyor. Rakiplerimiz de var. Hatta taklit edilmek, benzerlerinizin de oluşmaya başlaması bu kadar kısa zamanda başarımızın bir göstergesidir. Biz yeni fikirler ürettiğimiz sürece de ölümsüz olmaya devam edeceğiz. 

Soru: Öz kaynaklarınız ile mi yola çıktınız?
Cambaz: Evet, tamamen kendi yarattığımız kaynaklarla yola çıktık. Ailelerimiz de yanımızda oldu destek anlamında ama kendimiz sıfırdan yarattık burayı. Yakın çevremiz, dostlarımız da bize destek verdi. Biz çok şanslıyız. Logomuzu tasarlayan grafik – tasarımcı arkadaştan, yastıklarımızı diken tasarımcı arkadaşa kadar, çevremizde çok yetenekli arkadaşların olması bizim en büyük şansımız. Bu insanlar zaten bizim çevremizde idi. Biz tasarım için veya mimari bir fikir için bir yerlere koşturmadık. Kıbrıs Türk genci yaratıcıdır. Gençler bir birlerini destekleyerek yürümektedir. 

Soru: Müzik hayatında önüne nasıl bir hedef koydun?
Cambaz: Bu yıl bitmeden kayıtları tamamlanmış bir albümün olması. En azından bende olması. Albüm bu yıl içerisinde biterse, şarkıları toparlarsam, önümüzdeki yıl piyasaya çıkar. Muhtemelen ilk albümün tüm şarkıları bana ait olacak. Bayağı bir birikim oldu. Sonrasında tabii ki etrafımda çok güzel söz, müzik yazan arkadaşlarım, dostlarım var. Mutlaka onlardan da yararlanacağım. Albüm hazırlıyoruz ama belki birkaç ay içerisinde tamamlanmış olan bir şarkımızı single olarak piyasaya çıkarırız. Gelecek yıl da albümün çıkmasını hedefliyoruz. Albüm burada çıktıktan sonra Türkiye’de de pazarlanmasını arzu ediyorum. Bu konuda çalışıyoruz. 

Soru:  Son olarak gençlere mesajınız ne olur?
Cambaz:  Sanırım, ben hayata en az 4-5 kez baştan başladım. Hiçbir zaman yılmamalı. Öncelikle insanların yaptıkları işi sevmeleri gerekir. Bir insan severek şarkı söyler. Söylediği şarkıları önce kendi hissetmeli ki dinleyiciye de bu hissi geçirsin. Müziğiniz için de birinden kaynak bulamadınız diye yapmaktan vazgeçmeyiniz. O kaynağı kendiniz yaratabilirsiniz. Gerekirse hiç elinizi atmadığınız bir iş alanına el atarak üşenmeden girip kaynak yaratabilirsiniz sevdiğiniz bir şey için. Başarı için yılmadan çalışmak ve severek yapmak çok önemli.  

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474