banner564

Tedbirleri gevşetmemek gerekiyor

Tatar ve Özersay ile görüşen Akıncı “Her alanda işbirliği yapmaya ve dayanışma içinde olmaya mecburuz” dedi

Tedbirleri gevşetmemek gerekiyor
banner598

 Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Başbakan Ersin Tatar ve Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile bir araya gelerek, korona virüs salgını konusunda içinde bulunulan durumu ele aldı, önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerini hükümetle paylaştı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı toplantı ardından basına yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışma Kurulu ile Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Danışma Kurulu’nun ortaya koyduğu önerileri hükümetle paylaştığını belirterek, sürecin el birliği ile adım adım dayanışma içinde  götürülmesi gerektiğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı Akıncı, Coronavirüs salgınından ülkenin kendi nüfus boyutunda en az hasarla çıkmak için her türlü tedbiri almak ve alınmakta olan tedbirleri de gevşetmemek gerektiğini vurguladı. 
Nisan sonuna kadar temkinli tavrın sürdürülüp, evde kalınması, çıkmak zorunda olanlara ise maske zorunluluğu getirilmesi yönünde hükümete öneri yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, hükümete, test kiti eksikliğinin de süratle giderilerek, yapılan test sayısının artırılması yönünde öneri sunduğunu da kaydetti.
Ekonomi konusundaki sıkıntıların aşılması amacıyla dış kaynak aramanın yanı sıra iç kaynakların da harekete geçirilebileceği yönünde Ekonomi Danışma Kurulu’nun hazırladığı öneriyi Başbakan Tatar ve Yardımcısı Özersay’la paylaştığını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı, “Evet ekonomi çarkı dönemiyor ama sağlık çarkı dönmeden hiçbir çark dönemez” dedi. 
Cumhurbaşkanı Akıncı, “Her alanda işbirliği yapmaya ve dayanışma içinde olmaya mecburuz. Daha sağlıklı bir geleceğe ulaşma konusunda birbirimizi dinlememiz, özellikle uzmanlara kulak vermemiz lazım” dedi. 
Dünya insanlığının zorlu bir süreçten geçtiğini, ölümlerin bir an önce bitmesi ve insanlığın bu felaketten bir an önce kurutulmasının en büyük arzuları olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, buna aşamalı olarak ulaşılacağını kaydetti.  

“Olay bitti noktasında değiliz” 
Kendi nüfus boyutumuzda yaşadıklarımızdan en az hasarla çıkmak için her türlü tedbiri almak ve alınmakta olan tedbirleri de gevşetmemek gerektiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti: 
“Olay bitmiş değildir, yatay seyir izliyor ama olay bitti noktasına gelmedik. O noktada değiliz. Toplumumuzdaki test sayılarında dünya ortalamasının epey gerilerindeyiz. Sağlık Danışma Kurulu’muzun da önerileri ışığında test sayısında artış sağlanması gerekir. Evinden zorunlu olarak çıkmak durumunda olan insanların maske takarak çıkmasının zorunlu hale getirilmesini önerdim. Bunu değerlendireceklerini söylediler. Belirti göstermeden virüs taşıyan insanlar olabilir, eğer dışarıya çıkmak zorunda olan insanlarımızın tümü maske kullanırsa bu sıkıntılı dönemi daha kolay geçiririz.”

“Gelecek hafta önümüzü daha net görürüz”
Bir gazetecinin 13 Mart’ta Bakanlar Kurulu’nu olağanüstü toplantıya çağırarak sokağa çıkma yasağı ve olağanüstü durum önerisi yaptığını anımsatarak dünkü görüşünü sorması üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı, şu cevabı verdi:
“Sokağa çıkma yasağı ile birlikte olağanüstü durum önerisini 13 Mart’ta yaptım. Bunlar benim kişisel görüşlerim değil, uzmanların ve sağlıkçıların önerileriydi. Eğer uygulansaydı 15’inci günde kaç vaka olduğu ortaya çıkacak, durumu ilk 15 günde kontrol altına alma şansımız olacaktı. Hükümet bunu istemedi. Sayın Başbakanın o akşam sokağa çıkma yasağı kesinlikle olmayacak yönünde bir açıklaması olmuştu. Bunun ihtiyaç olduğu ortaya çıktıkça, kısmi sokağa çıkma yasağı, gece sokağa çıkma yasağı, bölgesel sokağa çıkma yasağı peyderpey gündeme geldi. Şu anda çok kötü bir durumda değiliz, diğer ülkelerdeki felaket tablolarına bakınca onlara göre iyi bir noktadayız. Ancak olay bitmiş değildir. Bu yatay seyir böyle devam ederse, gelecek hafta önümüzü daha net görürüz.”

Tatar: Durum memnuniyet verici
Başbakan Ersin Tatar toplantı sonrasında basına yaptığı açıklamada, ülkede koronavirüs salgını konusunda şu anki durumun memnuniyet verici olduğunu belirterek, risk olmaması için tedbirlerin devamı konusunda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile mutabakata vardıklarını söyledi.
Bugün Ankara’dan gelecek uçağın ardından uçuşların da durdurulacağını açıklayan Başbakan Tatar, büyük özveriyle sağlanan başarının sürmesi için izolasyonun sürmesi gerektiğini, hangi sektörün ne zaman açılabileceğinin değerlendirileceğini, bir planlama yapılacağını belirtti.
En önemlisinin halkın sağlığı olduğunu vurgulayan Başbakan Ersin Tatar, bu konuda genel bir anlayış olduğunu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yla da aynı görüşte olduklarını söyledi.
Bundan sonraki süreçte ekonomiyi yönetme anlamında görüş ve düşüncelerini paylaştıklarını, sektörlerin açılması için bir takım planlama ve çalışmalarının olacağını belirten Başbakan Tatar, hangi sektörün ne zaman açılacağı konusunun hükümet tarafından değerlendirme aşamasında olduğunu Cumhurbaşkanı Akıncı’ya aktardıklarını, ancak genel anlayışın çok da acele edilmemesi yönünde olduğunu vurguladı.
Risk alınmaması gerektiğini, ancak hazırlıkların yapılması gerektiğini ifade eden Başbakan Tatar, şu anda planlamaların tamamlanacağını ve ona göre gerekli düzenlemelerin yapılacağını kaydetti.

Özersay: Herkesin içi rahat olsun ama… 
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın üçlü görüşmede hükümet çalışmaları hakkında bilgi almak istediğini, kendinin ve bazı bilim insanlarının fikir ve görüşlerini aktardığını ifade etti.
Katıldığı televizyon programında soruları yanıtlayan Özersay, Cumhurbaşkanı’nın ilettiği görüşlerinin büyük bölümünün hükümetin zaten bir süredir üzerinde durduğu, kamuoyunda da tartışılan konular olduğunu anlattı.
Yurtdışından gelen vatandaşlar konusundaki eleştirileri de değerlendiren Kudret Özersay, “İnsanları değil toplumu memnun etmek zorundayız. Bunu yaparken, elimizdeki imkanları göz önünde bulundurmak zorundayız” dedi. Bu süreçte ötekileştiren dilden uzak durulması ve birlik olunması gerektiğine vurgu yapan Özersay, linç kültürünün çok tehlikeli olduğuna dikkat çekti.

“Dünya Kıbrıs Türk Halkını görmezden gelemez”
Özersay’ın değindiği bir diğer konu da; bu kriz atlatıldıktan sonra aşama aşama  yürürlüğe girecek olan ekonomik tedbirlerdi. Ekonominin ayağa kaldırılması için bir dış kaynağa, maddi desteğe ihtiyaç olduğunun aşikar olduğunu belirten Özersay, Dünya Bankası, IMF ve AB’nin bazı paketler hazırladığını, KKTC tanınmadığı için talihsiz bir konumda olsa da yaşanan salgının bir insanlık sorunu olduğunu, bu nedenle Kıbrıs Türk halkının da göz ardı edilemeyeceğini düşündüğünü söyledi.
Özersay, “Ekonomik sıkıntıyı sadece Türkiye’nin vereceği destekle çözülecek bir sorun olarak görmüyorum. Bu küresel kriz sonrası uluslararası toplum da yaşanan bu sıkıntı karşısında daha gerçekçi, başka halkların haklarını gasp etmeyen yeni bir düzene ilerler diye düşüyorum. İçinde bulunduğumuz düzen son derece adaletsizdir. En azından şimdi bu gerçeklerle umarım daha adil davranmayı düşünürler ve bizi sistemin dışında bırakmazlar.” Şeklinde konuştu.

“Üreten bir yapı kurmamız kaçınılmazdır”
Kudret Özersay, yaşanan salgın sonrasında ekonomik anlamda da devlet yapılanması anlamında da ülke olarak çeki düzen vermek zorunda oldunduğunu
Özersay şu sözlerle açıklamasını sürdürdü:
“Belki de bu salgın ve kriz önümüze yeniden yapılanma için bir fırsat penceresi açıyordur. Tarım, hayvancılık, ithalat-ihracat dengesi konularında kendimize çekidüzen vermemiz için bu dönem bir fırsat olabilir. Kendi kendimize yetmemizi sağlayacak temel gıda maddelerimizi temin edecek yerli üretimi ve sanayiyi öne çıkaracağımız yeni bir ekonomi anlayışını geliştirmek zorundayız. Dünyada bu kriz sonrası insan hareketleri kolay kolay başlamayacaktır. Emek, iş gücü ülkeler arasında kolay kolay hareket etmeyecektir. Yeni yapımızda inşaatlarda ve başka alanlarda kendi evlatlarımızın çalışmasının tek çıkış yolu olduğunu görmek zorundayız. Üreten bir yapı kurmamız kaçınılmazdır.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner473