banner564

Yüksek bir oyla kabul gördüler

Şahap Tokatlı Yüksek Adliye Kurulu, Akın Cellatoğlu da YÖDAK üyesi seçildi

Yüksek bir oyla kabul gördüler
banner598

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamalar neticesinde Şahap Tokatlı Yüksek Adliye Kurulu, Akın Cellatoğlu da YÖDAK üyesi seçildi. 
Mecliste; Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı Yasemin Öztürk "Yüksek Adliye Kurulu Üyelik Başvurularının Değerlendirilmesine İlişkin Raporu” okudu.
Genel Kurulda adaylıkları onaylanan Özgür Dayıoğlu ve Şahap Tokatlı arasında yapılan oylamada, 47 oyun 28’ini alan Şahap Tokatlı yeni Yüksek Adliye Kurulu üyesi oldu. Özgür Dayıoğlu 19 oy aldı.
Ardından da Hukuk, Siyasi İşler ve Dışilişkiler Komitesi Başkanı Yasemin Öztürk’ün "Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Üyelik Başvurularının Değerlendirilmesine İlişkin Raporu"nu okumasıyla oylamaya geçildi.
YÖDAK üyeliği sona eren Hüseyin Uzunboylu’nun yerine geçecek kişi için yapılan oylama sonucunda, 47 oyun 36’sını alan Akın Cellatoğlu yeni YÖDAK üyesi oldu.  YÖDAK üyeliği için yarışan diğer aday Bülent Evre 10 oy aldı, 1 de geçersiz oy kullanıldı.

Meclis, Töre başkanlığında toplandı
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu Zorlu Töre başkanlığında dün 11.45’te toplandı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda ilk olarak dünkü gündemde bulunan “Şans Oyunları Hizmetleri Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ile “Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nı, yeniden görüşülmek üzere komiteye geri gönderilmesi önerisini ele alınıp, oy çokluğuyla kabul edildi.
Genel kurulda daha sonra Sağlık Hizmetleri Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın komite ivediliği ele alınması görüşülmeye başlandı.
İlk sözü alan CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Şans Oyunları Hizmetleri Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı” ve “Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Tasarısı”nın yeniden görüşülmek üzere komiteye geri gönderilmesi sırasında konuşacak fırsat bulamadığından kürsüye şimdi çıktığını belirtti.
Şahali, kumarhanelerin, sahip oldukları makine ve masa adedi üzerinden harç öderken, oyunlardan üretilen toplam gelir üzerinden "Şans Oyunları Hizmetleri Vergisi" ödendiğini kaydetti. Şahali, çoğu kumarhanenin maktu biçimde vergi ödediğini söyledi.
Konunun komitede tekrardan görüşülmesi yaklaşımını prematüre bir girişimin sonucu olarak tanımlayan Şahali, bu alanın adilane şekilde vergiye tabi olmasının, sektörün elde etmesi gereken gelirin gerçeğe yakın şekilde realize olması için komitede ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

Berova: Deprem vergileri de dahil edildi
Şahali'nin ardından söz alan Maliye Bakanı Özdemir Berova konuşmasına geçmeden önce Şahali’nin konuşmasının iç tüzüğe aykırı olup olmadığı konusunda kısa bir tartışma yaşandı.
Özdemir Berova, Şahali’nin bazı ifadeleri doğru olduğunu belirterek, kumarhanelerdeki masa ve makinelerin Devlet Malzeme Ofisi tarafından sürekli denetlendiğini dile getirdi.
Polisin konuyla ilgili gereken tahkikatları sürdürdüğünü kaydeden Berova, masa ve makine ücretlerinin, deprem vergilerinin de dahil edilmesiyle farklılaştığını söyledi.
Ocak-Şubat 2024 dönemine ilişkin veri ve gelirlerin ay ay ele alınacağını belirten Berova, konunun detaylı şekilde irdeleneceğini dile getirdi.
Bu alanın ülkeye ciddi gelir getirdiğine işaret ederek, kamu maliyesi olarak beklentilerinin bu gelirin artması olduğunu kaydeden Berova, konunun komitede de ele alınacağını söyledi.
Berova, kumarhanelerin kontrolünde, CTP’nin iktidarda olduğu dönemlerdeki yöntemlerle ilerlendiğini belirten ancak kamu maliyesin CTP iktidarı döneminde daha da biçare halde olduğunu kaydetti.
Ardından Sağlık Hizmetleri Kuruluş Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın komite ivediliği oybirliğiyle kabul edildi.
Daha sonra Tülen Saner’in YÖDAK üyeliği başvurusunu geri çektiğine ilişkin tezkeresi okundu.


Erhürman: Bu noktaya nasıl geldik?
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda Kıbrıs konusu ve müzakere süreçleri gündem oldu.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, çözüm olmasın diye ön şart öne sürüldüğü eleştirisinde bulunurken, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün bir önkoşul olarak ele alınmasını kabul etmelerinin söz konusu olmadığını kaydetti.
Kıbrıs meselesinin bir statü meselesi olduğunu ve bu statükonun da Rum tarafının devlet, Kıbrıslı Türklerin ise o devletin toplumu olarak görülmesi olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu, kendilerinin bu statükoyu değiştirmeye çalıştığını belirtti. Kıbrıslı Rumların çözümün önüne takoz koyduğunun doğru olduğunu ancak varoluş için halkı uluslararası hukuk ve toplumla buluşturmak gerektiğini işaret eden Ehürman, “Biz beğenmediğimize göre bu statükoyu değiştirmek için hamle yapacak olan en başta biziz” dedi.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda 62. madde tahtında söz alan Ana Muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman “Bu noktaya nasıl geldik” başlıklı konuşma yaptı.
“Nasıl oldu da nüfusumuzu bilmiyoruz ve bundan sonra da nüfusumuzu tespit etmemiz mümkün değil deniyor?” diye soran Erhürman, yabancılara mülk satışının nasıl kontrolden çıktığını sordu. Erhürman ayrıca vatandaşlıklar ve polisiye olayların geldiği noktayla ilgili de sorular yöneltti.
Erhürman, tanınmamış olmanın avantajlarının kullanılması gerektiğinden söz edildiğine işaret ederek, bu avantajların, başka ülkelerde kolay kolay yapılamayacak işlerin yapılabilmesi anlamına geldiğini dile getirdi.
Zaman zaman bu işlerden ülkeye para aktığının doğru olduğunu ancak bu paranın temiz olmadığını kaydeden Erhürman, tanınmamışlığa rağmen uluslararası hukukla ilişki kurmanın doğru örneğinin ise Taşınmaz Mal Komisyonu olduğunu belirtti.
Çözüm olmasın diye ön şart konduğunu ileri sürerek, bunun doğru olmadığını söyleyen Erhürman, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşmeye işaret ederek, konu hakkında Meclis’in bilgilendirilmesinin önemine işaret etti.
Erhürman uluslararası toplumda doğru adımları atmanın önemine işaret etti.

Ertuğruloğlu: Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün bir önkoşul olarak ele alınmasını kabul etmelerinin söz konusu olmadığını kaydetti.
"Kıbrıs meselesi bir statü meselesidir" diyen Ertuğruloğlu Rum tarafının devlet, Kıbrıslı Türkleri ise o devletin toplumu olarak görüldükçe müzakere süreçlerinin hiçbir başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını ve yaşanan sürecin de bunu gösterdiğini belirtti.
Statükoyu değiştirmeye çalışanın kendileri olduğunu ve bu statükonun da Rum tarafının devlet, Kıbrıslı Türklerin ise o devletin toplumu olarak görülmesi olduğunu ifade etti. Bu statükonun bozulması ve statülerin eşitlenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Ertuğruloğlu bu olmadan müzakerelerin olamayacağını belirtti.
"Statükoyu koruyan BM’dir" diyen Ertuğruloğlu, BM misyon şefleriyle de bu konuları çok tartıştıklarını anlattı.
“Uluslararası hukukun dışında olma sevdasına mı sahibiz?.. Bu sorunu biz yaratmadık” vurgusunu yapan Ertuğruloğlu, Kıbrıs konusunda geçmişte yaşanan süreçlere işaret etti.
Ön şartın ve sorunun Rum tarafının Kıbrıs cumhuriyeti olarak tanınmasında ısrar edilmesi olduğunu dile getiren Ertuğruloğlu, “Bizim suçluluk psikolojisine girmemizi gerektiren hiçbir politikamız yoktur.” dedi.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, adada, egemen eşit iki toplum, iki halk, eşit toplumsal statü, egemen eşit iki devlet olduğuna vurgu yaparak, Rum tarafının tek egemen otorite olmadığının kabul edilmesinin önemine vurgu yaptı.
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473