banner564

Şakası yok

KKTC siyasetinin 3 önemli ismi sağlık konularında bazı önlemlerin geç alındığını, ekonomik kararların yetersiz olduğunu belirtiyor; açlık ve sosyal patlama endişesi taşıyor

Şakası yok
banner598

Çiğdem AYDIN
Eski Meclis Başkanı ve başbakanlardan Hakkı Atun Diyalog’a yaptığı açıklamada; Coronavirüs krizi sonrasında sağlıkla ilgili bazı önlemlerin geç alındığını belirterek “İlgili bakanlık bilim kurulunu dinlemelidir” dedi. Ekonomik kurul oluşturulmasını öneren Atun, 3’üncü ülkelerden gelenler için çare üretilmesini istedi “Aksi halde aç kalan insanlar her şeyi yapar. Sosyal patlamalar yaşanır” dedi.
   Eski Meclis başkanlarından İsmail Bozkurt “Üçüncü ülke vatandaşlarına para yardımı yapılmaması kabul edilemez “diyerek hükümeti “aksi halde ciddi bir sosyal sorun ve iç güvenlik sorunu yaratabilir ve durumu kontrol altına almak çok güç olabilir” sözleriyle uyardı.Eski Meclis Başkanlarından Ertuğrul Hasipoğlu da sigortalı olan herkese mali yardım verilmesinden yana olduğunu söyledi.


Ne dediler?.. Ne dediler?*

Hakkı Atun – KKTC eski Başbakanı 
“Şimdi bol bol düşünme zamanımız var. Olayın felsefi yönü itibariyle bu durum bütün insanlığa tek tek herkesin eşit olduğunu gösterdi bize. Kraliçe ile sıradan bir vatandaşın sağlık riski aynı düşünebiliyor musunuz. Dünyayı bir kere adil bir şekilde hakkaniyetli bir şekilde yönetmemişiz. Bu durum ayrıca artık dünyada tek bir tehlike ile karşılaştığımıza göre artık devletler ve milletler arasında işbirliğinin yapılması gerektiğini bize gösterdi. 
   Bizim ülkemize gelecek olursak, bu konuda biraz geç hareket edildiğini söyleyebilirim. Ta baştan bir kriz masası oluşturulması gerekiyordu. Ta baştan bir bilim kurulu oluşturulması gerekiyordu. Nitekim bir ada ülkesi olduğumuz için izole olmamız daha kolaydır. Sağlık konusunda bilim kurulunu Sağlık Bakanlığı çok iyi dinlemesi gerekiyor. Sağlık Bakanlığı çok yavaş hareket ediyor. Mali konularda ne yazık ki kötü gidiyoruz. Başbakan maliyeci ve ekonomiden anlayan biri olabilir şu anda çok dert vardır ve adapte olamıyorum bir ekonomik kurul oluşturulması gerekiyor ve bu kurul 3 ay sonra 6 ay sonra 1 yıl sonra ne yapmamız gerektiğini planlamalıdır kanaatindeyim. 
Ekonomi de Sağlık da plansızlık veya laçkalığa kesinlikle gelmez. Karpaz da buna örnektir sağlık konusunda.  Üçüncü dünya ülkelerinden gelen ve burada kalan yabancılar için mutlaka bir sosyal yardım merkezi kurulması gerekiyor, yiyecek paketlerinden tutunuz da cep harçlıklarına kadar bir çare düşünülmelidir. Türkiye’den yardım istemekten kesinlikle kaçınmamalıyız. Aç kalan insan, aç kalmamak için her şeyi yapabilir, sosyal sorunlar ortaya çıkar , patlamalar olur ve bu iş şakaya gelmez. Anarşi başlar ve bu işin şakası yok…” 


Ertuğrul Hasipoğlu – Meclis eski Başkanı 
“ Hükümetin almış olduğu önlemlerden memnunum. Ama buna ekstra olarak sokağa çıkma yasağını genişletebilirler. Bir de denetim. 
Kayıtsız olanlara eğer sigortaları yoksa bana göre para ödenmesi yanlış olur. Ama onun dışında eğer sigortalıysa muhakkak verilmesi lazım ayrım yapmadan din dil ırk ayrımı yapmadan. 
Bana kalırsa bu verilecek yardımın da zaten işverene şartla verilmesi lazımdır çalışanını işten durdurmama şartıyla verilmelidir. İşten durdurmaların önüne geçmek lazımdır. 
Aksi halde bir işsizler ordusu oluşacak aç susuz geleceği olmayan binlerce yapancı sokaklara düşecek o zaman ne olacak hangi birisiyle başa çıkabileceğiz bu nedenle işsiz kalınmaması belirli yardımların bu süreçte muhakkak yapılması gerekiyor.” 

İsmail Bozkurt – Meclis eski Başkanı 
“Genel anlamda sağlıkta alınan önlemler bence doğrudur. Ama ekonomik tedbirlerde tam benimsediğim söylenemez. Sokağa çıkma yasağı, karantina uygulamaları, denetim yapmaları iyi bence. Ekonomik bakımdan da bir kısım maaş vermelerine falan karşı değilim ama prensipte ekonomide daralma olduğu zaman daraltma yapılmaz genişletme yapılır. Ekonomik anlamda farklı bakış anlamları olabilir. Bu uygulamada önemli olan bu ekonomik kasılmadan sonra nasıl tedbir alınacağıdır. Bana göre, doğrudan doğruya devletin kendi borçlanması ve bazı harcamaları kendilerinin yapmaları gerekir. 
Özellikle üçüncü dünya ülkelerinden gelen yabancıların ödenmemesi kabul edilemez. İhtiyat sandığında biriken para bu işçilerindir ve buna bir isim uydurmuşlar ve yerli iş gücü istihdam fonu yapıldı ben bunun prensibine karşıyım. Ben kesinlikle uygulamaya karşıyım KKTC’yi ırkçı niteleyecek bir yaklaşımdır. Ben özünde hata görüyorum. Bu bir insani meseledir bu insanları aç susuz bırakamazsın. Bu biriken para iş verenin verdiği paradır ama çalışanı için verdiği paradır ve bu paradan dışlanması normal değildir. 
Aç kalan insan ne yapar, hırsızlık, fuhuş yapar güvenlik sorunu yaratır. Bu ülkede epeyce de kalabalıktırlar ve eğer öyle olursa kontrolden çıkar bu çocuklar ne yapacak ülkelerine gidemiyor, harçlık kazanamıyor peki ne yapacaklar. Devlet getiren alsın sorumluluğunu, kayıt yaptırdıkları okul alsın sorumluluğunu deme lüksüne sahip değildir. Çünkü bu ülke içerisinde ciddi bir sosyal sorun ve iç güvenlik sorunu yaratabilir ve bu durumu kontrol altına almak çok güç olabilir.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474