banner564

37 yıldır özlemle anılıyor

KKTC’nin kuruluşunda Denktaş ve Örek ile halkı selamlayan Küçük, “Bugünü de gördüm ya artık ölsem de gözüm arkada kalmayacaktır” ifadesini kullanmıştı

37 yıldır özlemle anılıyor
banner598

Hurşide BAYBORA 
Kıbrıslı Türklerin özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük, ölüm yıldönümünde düzenlenen törenlerle anıldı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilan edilmesinden tam iki ay sonra hayata veda eden 
Dr. Fazıl Küçük'ün ölümünün üzerinden tam 37 yıl geçti.
Hasta olmasına rağmen, 15 Kasım 1983’te KKTC’nin ilan edildiği gün Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Osman Örek ile birlikte halkı selamlayan Dr. Fazıl Küçük, “Bugünü de gördüm ya artık ölsem de gözüm arkada kalmayacaktır” ifadesini kullanmıştı.
Özgürlük mücadelesi liderinin Özel Kalem Görevlisi Gazeteci-Yazar Osman Güvenir, vefatının 37’nci yılında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) Dr. Küçük’ü anlattı.
“Dr. Küçük ile çalışma fırsatı yakalamış olduğumdan dolayı kendimi şanslı addediyorum.” diyen Osman Güvenir, Özel Kalem görevini yaptığı dönemde Dr. Küçük’ün kendisine anılarını yazdırdığını hatırlattı. Osman Güvenir, “Dr. Küçük ile çalışma odasında buluşur, eski harflerle kaleme aldığı hatıralarını bana dikte ettirir, ben de onları redakte ederek temize çekerdim.” ifadelerini kullandı.
Dr. Küçük’ün aile doktorları olduğunu dile getiren Güvenir, babası merhum Ziya Osman tarafından tedavi maksadı ile eve getirdiği Dr. Küçük ilk karşılaşmasını şöyle anlattı:
“Anılarımda kalan bu olayda iki şeye tanık oldum ve belleğimde iz bıraktı. Birisi onun etli parmaklarının karnımın üzerinde dolaşması, diğeri de üzerindeki çok beyaz gömleğiydi. Nitekim yıllar sonra kendisi ile çalıştığımız bütün zamanlarda hep o beyaz gömlek vardı.”
Hayatın kendisini bir gün, merhum lider Dr. Fazıl Küçük’ün Özel Kalem görevlerine kadar getirdiğini söyleyen Güvenir, Dr. Küçük’ün verdiği varoluş mücadelesinin yanında kendisinde bıraktığı izlenimi de dile getirdi.
Güvenir, ulusal davanın bayraktarı Dr. Fazıl Küçük’ü 37. ölüm yıldönümünde rahmetle anarken, birkaç satır arasına sıkıştırmam mümkün olmadığını vurguladı.

Fedakar bir doktordu
“Dr. Fazıl Küçük’le Geçen Günlerim-Bir Lideri Anlatıyorum” adlı kitabı kaleme alan Osman Güvenir, özgürlük mücadelesi lideri Dr. Küçük’ün aynı zamanda fedakar bir doktor olduğunun altını çizdi.
“1940’lı yıllarda Kıbrıs Türkü’nün yaşantısında parmakla sayılacak kadar azdır doktorlar. Dr. Küçük, İsviçre’de yapmış olduğu tıp eğitiminden sonra adaya gelmiş ve şu anda müze olan evinin bir odasında (zemin katta) hasta kabulüne başlamıştı. Hatta haftanın bir gününü fakir ve ihtiyaçlı insanlara ayırarak, onları bedava tedavi ediyordu.

“Türkiye’yi Kıbrıs konusunda uyandırmak…”
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesinde Dr. Küçük’ün arkadaşlarıyla heyet halinde sırf Türkiye’yi Kıbrıs konusunda uyandırmak için yollara düştüklerini belirten Osman Güvenir, “Türkiye’yi uyandırmak hiç de kolay olmadı. O heyetlerin her Ankara dönüşlerinde Atatürk Meydanı ana baba gününe dönüşürdü.  Dr. Küçük o temasları ve Kıbrıslı Türklere verdiği ‘Birlik ve Beraberlik’ mesajı ile kendi halkını ayakta tutabilmiştir.” Şeklinde konuştu.

“Rumların ENOSİS hayalleri hiç bitmedi”
Ada halkı için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunun da bir huzur aracı olamadığını dile getiren Güvenir, Rumların ENOSİS hayallerinin hiç bitmediğini söyledi.

“Dr. Küçük ile Denktaş gizli görüşmeler yapardı”
Dr. Küçük ile Denktaş’ın bazı özel ve gizli görüşmeler yaptıklarına değinen Güvenir “Herkes gittiğinde Dr. Küçük’le Denktaş, sadece ikisi, üst kattaki çalışma odasında kalırlar ve gündem dışında bazı özel ve gizli görüşmeler yaparlardı. Anımsadığım kadarı ile teşkilat meselelerini görüşürlerdi” dedi.

“Volkan’ın kurucusu, kod adı ‘Ağrı’”
Dr. Küçük’ün bizzat kendisine anılarını anlatarak belgelediğini dile getiren Güvenir, sözlerine şöyle devam etti:
“’Dr. Küçük’le Geçen Günlerim’ kitabımda teşkilatlanmayla ilgili bir bölüm vardır. Dr. Küçük’ün anılarını bizzat bana anlatarak belgelerken, Volkan’ın kurucusunun da bizzat Dr. Küçük olduğunu öğrenmiştim. TMT’nin kuruluşu da 1 Ağustos 1958 olarak tarihe geçmiştir. TMT’de Dr. Küçük’ün kod adı ‘Ağrı’, Denktaş’ın ise ‘Toros’tu. 21 Aralık 1963 sonrasındaki süreç, Dr. Küçük’ün en zor zamanlarıdır.  Denktaş’la Osman Örek’in New York’a gidişleri sonrasında Rumlar Denktaş’ı adaya sokmamış ve toplumun o günlerdeki en ağır yükünü o sırtlamıştı.”

“Makarios darbesi sürpriz olmadı”
15 Temmuz 1974 darbesinin, Dr. Küçük için sürpriz olmadığını dile getiren Güvenir sözlerine şöyle devam etti:
“Çünkü onlar hala ENOSİS peşindeydiler. Nitekim Türkiye ilk kez anlaşmalardan doğan müdahale hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtı’nı gerçekleştirmiştir.
Kıbrıs Türkü’nü en çok mutlu eden şey, 15 Kasım 1983 tarihinde KKTC’nin ilan edilmesi ve bu iki önemli dava adamının Meclis basamaklarında kucaklaşmalarıydı. Ve tabi ki o fotoğrafta bir de üçüncü dava adamı Osman Örek vardı. O fotoğraf halkın özlem duyduğu fotoğraftı…” 

YORUM EKLE
YORUMLAR
kırlangıç
kırlangıç - 3 yıl Önce

HERGÜN DOĞUM GÜNÜ ÖLÜM GÜNÜ KUTLAMALARI BIKTIK ARTIK BU ŞÖVEN HAREKETLERDEN ÇİÇCİK ÇELENKCİK SAYGI ATIŞI HA HA HA !!!!!!

SIRADAKİ HABER

banner608

banner473