banner564

KKTC bankacılık düzenleme ve denetim sistemi gözden geçirilmeli (6)

Prof. Dr. Mete FERİDUN

KKTC bankacılık düzenleme ve denetim sistemi gözden geçirilmeli (6)
banner598

Bankalara FCA tarafından oldukça caydırıcı para cezaları da verilebilmektedir. Örneğin, FCA tarafından sadece 2019 yılında verilmiş olan cezaların toplamı 310 milyon sterlin, banka müşterilerine ödetilmiş olan toplam tazminat miktarı ise 230 milyon sterlin civarındadır. Para cezalarının yanı sıra, gerekli durumlarda FCA tarafından bankaların faaliyet izinleri dahi iptal edilebilmektedir. Ayrıca, benzer mağduriyetlerin tekrarlanmaması için gereken mevzuat düzenlemeleri bizzat FCA tarafından zaman kaybetmeksizin hazırlanarak yürürlüğe konmaktadır.
Bu nedenle, Birleşik Krallık’ta hem bankalar, hem de diğer finansal kuruluşlar faaliyetlerini sürdürürken FCA tarafından çizilmiş olan düzenleyici çerçevenin dışına çıkmamaya, FCA tarafından alınmış olan kararları eksiksiz uygulamaya ve herhangi bir şekilde müşterilerini mağdur etmemeye azami gayret sarf etmektedirler.
Peki, bu KKTC banka sektörünün düzenlenmesi ve denetimi açısından ne anlama gelmektedir? Bu soruya cevap aramadan önce, ülkemizdeki bankacılık sektörünün bilhassa ihtiyati düzenlemeler açısından KKTC Merkez Bankası tarafından sıkı bir denetime tabi tutulmakta olduğu ve Bankalar Birliğinin de bankacılık sektörüne yönelik çok faydalı faaliyetler yürütmekte olduğunun altı çizilmelidir.
Ancak tüketici haklarının korunması ve banka müşterilerini yakından ilgilendiren kararlara açıklama getirilmesi açısından, son bir aydır gözlemlendiği gibi, sektörü de bir otorite eksikliği hissedildiği de bir gerçektir.
Bankacılık sektöründe otorite eksikliğinin yoğun bir şekilde hissedildiği bu süreçte, Bankalar Birliği’nin kendisini vatandaşların tepki ve şikayetlerinin muhatabı pozisyonunda bulmuş olduğu görülmektedir. Bu adil bir durum olmamakla birlikte, banka yöneticilerinin de vatandaşlarla yazılı, görsel ve sosyal medya üzerinden karşı karşıya gelmesi bankaların saygınlığını olumsuz etkilemektedir. 
Basına yapılan açıklamalardan Bankalar Birliği’nin yapıcı ve özverili bir şekilde banka müşterilerinin şikayetleriyle yakından ilgilenip sorunlarına çözüm bulunması konusunda kendilerine yardımcı olmaya çalışmakta olduğu anlaşılmaktaysa da, bu görevin Bankalar Birliği’nin değil, tarafsız bir düzenleme otoritesinin sorumluluğu olması gerektiği vurgulanması gereken bir gerçektir.
Üstelik, bütün dünyada olduğu gibi öncelikli olarak bankaların çıkarlarını gözetmek amacıyla faaliyet göstermekte olan Bankalar Birliği’nin banka müşterilerinin beklenti ve şikayetleri karşısında ne kadar iyi niyetli ve özverili bir şekilde hareket etmeye çalışsa da, tamamen tarafsız bir şekilde hareket etmesini beklemenin eşyanın tabiatına aykırı olduğu da bir gerçektir.
Ülkemizde son bir aydır yaşanmakta olan süreçte Bankalar Birliği, Bakanlar Kurulu, Maliye Bakanlığı ve banka yöneticileri gibi paydaşlarca yapılan açıklamaların kamuoyunun beklentilerine cevap verme ve bankalara olan güveni koruma konusunda büyük bir gayret sarf etmekte oldukları görülmektedir. Ancak, bu kriz, KKTC bankacılık sektörünün “finansal davranış düzenlemeleri” konusunda birçok eksiklikleri olduğunu açık bir şekilde göstermiştir.
Bu aslında sadece ülkemize özgü bir eksiklik olmayıp, diğer gelişmekte olan ülkelerde de özellikle son yıllarda sık karşılaşılan bir sorundur. Bu nedenle, yeri gelmişken bu yazıda dile getirilen eksikliklerin sadece bizim ülkemize özgü konular olmadığı ve yapmış olduğum saptamaların özverili bir şekilde faaliyet göstermekte olan KKTC Merkez Bankası’nın görevini gerektiği şekilde yerine getirmediği anlamını taşımadığını vurgulamakta fayda görüyorum.
 Bu yazıda vurgulamak istediğim ana nokta şudur: Finansal davranış düzenlemeleri dünyanın birçok ülkesinde yeni yeni gündeme gelmeye başlayan bir konu olmakla birlikte, mevcut kriz KKTC bankacılık düzenleme ve denetim sistemindeki eksikliklerin giderilmesi açısından bize büyük bir fırsat sunmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde finansal davranış düzenlemelerinden sorumlu kurumların görev ve yetkileri KKTC Merkez Bankası Yasasında öngörülenlerin çok ötesindedir. Anlaşıldığı kadarıyla, mevcut yasa Merkez Bankası’na banka müşterilerinin bankalara ilişkin şikayetlerini değerlendirmeye alma, karşı karşıya kalabilecekleri haksız uygulamalara hızlı ve etkin bir şekilde çözüm üretme ve müşterilerini herhangi bir şekilde mağduriyete uğratan bankalara yönelik anında müdahalede bulunma ve gerekli yaptırımları uygulama gibi yeterli düzeyde yetki ve sorumluklar vermemektedir.
Daha önce de vurguladığım gibi, gelişmiş ülkelerde tüketici haklarının korunması açısından ihtiyaç duyulan bütün yetki ve sorumluluklarla donatılan bankacılık otoriteleri, banka müşterilerine şikayetlerini hızlı ve kolay bir şekilde bildirebilecekleri, gerekli hallerde banka çalışanlarının da bankaları hakkında isim vermeden ihbarda bulunabilecekleri, çağrı merkezleri gibi bir takım kolaylıklar sunarken, aynı zamanda da gerekli durumlarda hukuki bir sürece ihtiyaç duyulmaksızın bankalara ağır para cezaları ve çeşitli yaptırımlar uygulayabilmektedir. (Devamı yarın) 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473