banner564

2019 üzdü

Mobilya alımlarında yüzde 65, inşaat demirinde yüzde 37, elektrik malzemesi ve cep telefonunda yüzde 30, otomobilde yüzde 11 azalma oldu; kamu borcu 30 milyarı aştı

2019 üzdü
banner598

   Kuzey Kıbrıs’ta nüfus artışının devam ettiği iddia edilmekle birlikte, bazı önemli ithal ve satışında ciddi oranlarda azalmaların olduğu bildirildi. Ticaret Odası’nın açıkladığı verilere göre; 2019 yılında mobilya ve aksamlarında yüzde 65, alüminyum profilde yüzde 40, inşaat demirinde yüzde 37, elektrik malzemelerinde yüzde 32, cep telefonlarında yüzde30, klimada yüzde 19 ve taşıt araçlarında yüzde 11 oranında azalma oldu.

   Ocak – Ekim 2019 döneminde gerçekleştirilen ithalatta yüzde 15.5 oranında bir azalma olurken, ihracatın da bir önceki yıla oranla yüzde 16.1 oranında azaldığı belirtildi. İhracattaki azalmanın daha fazla süt ürünlerinden kaynaklandığı, imalatçıların yeterince süt bulamadıkları kaydedildi.
Kamu borcu ürkütücü
   Ticaret Odası’nın 2019 değerlendirme ve 2020 beklentileriyle ilgili raporunda, KKTC devletinin Haziran 2019 itibarıyle kamu borcunun 30.4 milyar liraya olduğu ve bunun yurtiçi milli hasılaya oranının yüzde124’ü anlamına geldiği belirtilerek ‘önemli bir risk’ oluştuğuna dikkat çekildi.
   
   Açıklamada şöyle denildi:
   Kooperatif Merkez Bankası ile yapılan bir protokol çerçevesinde Ekim 2019’dan itibaren iç borç ödemelerine taksitler halinde başlanmış durumdadır. Bu ödemelerin aksatılmadan yapılması, daha fazla kaynağın piyasaya ve özel sektöre kredi olarak sunulmasına ve piyasa faaliyetlerinin artmasına yardımcı olacaktır. İç borç faiz ödemeleri için devlet bütçesine 2019 yılında 230 milyon TL, 2020 yılında da ise 360 milyon TL ödenek konmuştur.”

Tahsili gecikmiş alacaklar 

   Raporun diğer bölümleri şöyle:
Döviz kuru ve enflasyondaki artışların ekonomi üzerindeki olumsuz etkisi ile iç talepte yaşanan gerileme, finansal  göstergeleri de etkilemiştir. Ocak – Eylül 2019 döneminde tüketici kredileri, bir önceki yılın aynı dönemine göre %6.4 azalarak 4,946.8 milyon TL’den 4,631.6 milyon TL’ye gerilemiştir. Tahsili gecikmiş alacaklar, yani zamanında ödenemeyen borçlar ise %16 oranında artarak 1.140 milyon TL’ye yükselmiştir. KKTC Merkez Bankası verilerine göre Ocak-Eylül 2019 döneminde çek kullanmaları yasaklanan kişi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre %26 oranında artış göstermiştir. Çek yasaklılarının sayısının özellikle döviz krizinin yaşandığı 2018 yılının Eylül-Aralık döneminden itibaren yükselişe geçtiği gözlemlenmiştir. İşletmelerin, tahsilat başta olmak üzere ödeme sorunları ekonomiyi olumsuz etkilemiştir.
İşletmeleri etkileyen en önemli sorunlardan biri de maliyet unsurlarında meydana gelen artışlardır. Enflasyonun da etkisi ile cirolarını artıran veya koruyan işletmeler bile maliyetlerinde meydana gelen artışların tehdidi altındadır. 

2020 zor bir yıl olacak
KKTC ekonomisi Türkiye’de ve bölgede yaşanan siyasi ve ekonomik gelişmelerden oldukça yüksek düzeyde etkilenmekte,  dışa bağımlı yapısı kırılganlığını daha da artırmaktadır. 2020 yılı içinde Türkiye’de ve bölgede yaşanacak gelişmeler KKTC ekonomisini olumlu veya olumsuz yönde etkilemeye devam edecektir. Bu kırılganlığı azaltabilmek için kısıtlı kamu kaynaklarını doğru hedeflere yöneltmek ve etkin bir şekilde kullanmak büyük önem taşımaktadır.
KKTC ekonomisinde önceliğin hızlı büyüme sağlayacak ekonomik politikaların uygulanmasına verilmesi gerekmektedir. İç talebi sınırlı küçük ekonomilerde dış talebi tetikleyecek ekonomik politikalar geliştirmek her hükümetin üzerinde önemle durması gereken bir unsurdur. Bu bağlamda Kuzey Kıbrıs’ı çevre pazarlara göre daha ucuz halde tutmak hükümetimizin başlıca görevleri arasında olmalıdır. Özellikle kamudan kaynaklanan maliyet artışları ile ciddi bir mücadele verilmesi kaçınılmazdır.
Dış talebi canlı tutmanın en önemli araçlarından biri turizm ve yükseköğretim faaliyetlerinin devamlılığını sağlamaktır. Turizm ve yükseköğretim sektörlerinden elde edilen gelirlerin azalmasını önlemek amacıyla etkin önlemler alınmalı ve kısıtlı kaynaklar etkinlik sağlanabilecek pazarlardan turist akışının devam ettirilmesi için kullanılmalıdır.
2020 yılında KKTC hükümetinden beklentimiz ekonomiyi dış şoklara dayanaklı kılacak makro reformlar ile rekabet gücünü artıracak mikro reformları takvimlendirerek hayata geçirmesidir. Bu reformlar, işletmeler üzerindeki kamusal yüklerin azaltılmasını ve kamu yönetiminin kaynak kullanımının etkinliğini artırmayı 
hedeflemeli; bu bağlamda kamu hizmetlerinin yürütülmesinde gelişmiş teknolojilerden yararlanılması için  e-devlet projesinin tamamlanmasını amaçlamalıdır. 
KKTC ile Türkiye arasındaki mali ve ekonomik işbirliği anlaşması sadece kaynak temin edilmesi bakımından değil, Kuzey Kıbrıs’taki ekonomik gelişmelerin öngörülebilirliğini artırması bakımından da büyük önem taşımaktadır. Bu bağlamda 2020-2023 yıllarını kapsayacak üç yıllık bir anlaşmanın ve 2020 yılını kapsayacak uygulama protokolünün en erken zamanda hazırlanıp yürürlüğe girmesi gerekmektedir. 
2020 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi de dahil olmak üzere siyasi sorunlar, istikrarı bozacak ve karar altına alınan uygulamaları engelleyecek şekilde ele alınmamalı; siyasi yaşam toplumsal sorunları çözecek davranış şekilleri ile sürdürülmelidir.” 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner608

banner473