Cemre Akar
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa milletvekili adayı Devrim Barçın, KKTC ekonomisinin adeta kendi haline terk edildiğini söyledi. Genç Vizyon’a konuk olan Barçın, kaynakların iyi kullanılması halinde KKTC’nin kendi ayakları üzerinde durabilecek bir duruma gelebileceğini belirtti.
Barçın, ekonomik alanda ciddi çalışma ve planlama yapılması gerektiğini kaydetti.
Soru: Önce kendinizden bahseder misiniz? Aile ve iş durumunuz? Eğitim ve iş alanında neler yaptınız?
Yanıt: 1982 yılında Lefkoşa’da doğdum.
2005 yılında İstanbul Üniversitesi Türkçe İktisat Bölümünden mezun oldum.
Sonrasında A.Ü.’de Kamu Yönetimi, Yönetim ve Organizasyon ile Uluslararası İlişkiler bölümlerinden mezun oldum.
Ayrıca UKÜ’de Hukuk Lisansı ve LAÜ’de İşletme masteri yapmış olup şu an UKÜ’de Hukuk Doktorasına devam etmekteyim.
İstanbul’da öğrenci hareketleri içerisinde yer aldım ve aynı zamanda yurt dışında okuyan Kıbrıslı yükseköğrenim gençliğinin sorunlarına çözüm üretmek adına Kıbrıslı Gençlik Platformu’nun kuruluş sürecini yürütüp, başkanlığını yaptım.
2006 yılında Kıbrıs İktisat Bankası’nda iş hayatına başladım ve daha sonra Yüksek Mahkeme’de kamu görevlisi olarak görev ifa ettim.
KTAMS’da Genel Sekreterlik görevini yürüttüm ve şu an Memurlar Kooperatifi Yönetim Kurulu başkanı olarak kooperatifçilik alanında faaliyet yürütmekteyim.
Evliyim, bir erkek ve bir kız çocuk babasıyım.
Soru: KKTC’nin bugünkü ekonomik durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yanıt: KKTC’nin bugünkü ekonomik yapısı adeta kaderine terk edilmiş bir durumda olup, ekonomiyi sadece maliyeyi “yönetmek” olarak algılayan bir zihniyetin elinde ülke ekonomimiz can çekişmektedir maalesef.
Bunun en önemli nedenlerinin başında da ekonomi yönetimi noktasında liyakat ve vizyon sahibi olmayan kişilerin yönetimde olmasıdır.
Kaderci bir zihniyet ile yönetilen ve ‘bu ülkede hiçbir şey olmaz, ambargolar altındayız’ düşüncesinin mevcut ekonomi yönetiminde hâkim olması yani vizyonsuzluk ülke ekonomimize zarar veren en önemli husustur.
Oysaki yapılması gereken, ciddi bir bilimsel çalışma ile planlama yapılarak, ülke kaynaklarımız ile ülke ekonomimizi kendi ayakları üzerinde durabilecek bir noktaya getirmektir.
Bu noktada da ‘ben yaparım olur’ zihniyetiyle hareket edilmemesi ve tüm taraflar ile diyalog içerisinde olunması büyük önem arz etmektedir.
Her zaman siyasetin içinde
Soru: Siyasete neden girdiniz? Hedefleriniz nedir?
Yanıt: Lisedeki öğrencilik hayatımdan itibaren siyasetin içerisinde oldum hep.
Uzun yıllardır sorunların çözümü noktasından fikirlerimi beyan edip çözüm önerileri ortaya koymaya çalışıyorum.
Sivil toplum örgütlerinde görev yapmam hasebiyle de özellikle meclisin komite çalışmalarında da sürekli olarak siyasetçilerle bir diyalog içerisinde oldum.
İşte tam da o süreçlerde gördüm ki ülkemizdeki birçok sorunun doğmasında da çözülmesinde de yasalar çok ama çok büyük önem arz etmektedir.
Tam da bu sebeple sadece eleştirmek üzerinden bir siyaset yapmak yerine sorunları doğru tespit edip doğru çözüm önerileri ortaya koymak ve bunu yaparken de ilgili taraflar ile diyalog içerisinde uzlaşı ile yapmak ülkemiz için çok büyük bir öneme sahiptir.
Sonuçta meclisin asıl görevi yasa yapmaktır. Adı üzerinde yasama organı. Önemli olan yasaların hangi ideolojik bakış açısı ile yapıldığıdır.
Ben hep solda olan bir kişi olarak tam da bu sebeple yani halkın çıkarları doğrultusunda yasa yapılması adına bu dönem aday olmaya karar verdim.
İlk hedefim çalışma hayatına yönelik özellikle de özel sektör çalışanlarına yönelik yaşanan birçok sıkıntının aşılması adına ilgili mevzuatlarda düzenleme yapılması için gerekli yasal çalışmaların başlatılmasıdır.
Ayrıca kamuda verimlilik de halkımız için büyük önem arz etmekte olup, bu sorunu çözmek adına sayfalar dolusu yasal değişiklikler yapmak yerine nokta atışı ile yapılacak yasa değişiklikleriyle, kamunun halka verimli bir hizmet sunacak yapıya kavuşturulması da çok önemlidir.
Bunun yanında ekonomik olarak kendi ayaklarımız üzerinde durmanın aslında kendi kendimizi yönetmek olduğu bilinci ile güçlü bir ekonomi yaratılması adına kayıt dışılık ile mücadele noktası da büyük önem arz etmektedir.
İşte tam da bu noktada işini doğru yapan iş insanımız ile yanlış yapan iş insanımızı ayırt etmek ve doğru olanlara hep bedel ödeten bir yapının değiştirilmesi, sınırlı olan ülke kaynaklarımızın doğru yerlere teşviklendirme yapılması adına yasal düzenlemelerin yapılmasının büyük önem arz ettiğini düşünmekteyim.
Diğer taraftan ülke yönetimindeki yanlışlar nedeniyle siyasetçiye karşı halkımız nezdinde inanılmaz bir güven erozyonu yaşanmaktadır. Siyaset yapmak, siyasetçi olmak kötü bir şey olarak lanse edilmektedir.
Oysaki yaşadığımız birçok sorunun sebebi olduğu kadar sorunların çözümü de siyasetten geçmektedir. Bu sebeple de bizlerin önceliği, siyaset mekanizmasına olan bu olumsuz havayı bertaraf edip yeniden siyasete olan güveni artırmak olmalıdır. Bunun da yolunun, halk için yasama faaliyeti yürüterek halkın sorunlarını çözen yasalar yapmaktan geçtiğini bilmeliyiz.
Soru: Sizce KKTC’nin en önemli ilk 5 sorunu nedir?
1. Kıbrıs Sorunu
2. Ekonomi
3. Çalışma Hayatı
4. Kamu Hizmetlerinin Verimliliği
5. Kayıt Dışılık
Yarın: UBP adayı Ziya Öztürkler
