Döviz kurlarındaki artış piyasalarda ve halk arasında paniğe neden olurken, Albank Genel Müdürü Ahmet Karavelioğlu, hem kurun hem de faizlerin artacağını söyledi. Ekonomi eski Bakanı Derviş Kemal Deniz ise ekonomik açından zor bir süreçten geçildiğini belirterek, insanların bir süre temkinli olmasını tavsiye etti.
Tv 2020’de Gündem Özel programına canlı bağlantıyla katılan Karavelioğlu şunları söyledi:
“ Türkiye’de seçim ekonomisi uygulandı. Seçime girerken, oradaki hükümet faizi ve kuru baskı altında tuttu. 
Kurun durabilmesi için TL faizinin artması gerekiyor. İnsanlar karşılığında iyi bir faiz alırsa TL’ye döner. Ancak piyasalarda şu an faiz yüzde 30’lara kadar çıktı. Bu nedenle 22 Haziran’da toplanacak olan 
TC Merkez Bankasının yüzde 30’un üzerinde bir faiz oranı belirlemesi gerekiyor.”
Merkez Bankası’nın yaptığı düzenlemeyle son 7 yıldır döviz geliri olmayanlara dövizle kredi verilmediğini belirten Karavelioğlu, şöyle devam etti:
“Dövizle kredi alanlar genelde işletmelerdir. Mutlaka fiyat ayarlaması yapılacaktır. Doları 25’ten ayarlayacaklardır. Bu da bize enflasyon olarak yansıyacaktır. Eğer eskiden dövizle kredi alanlar varsa vade uzatabilirler veya ellerindeki bir malı satıp borçlarını kapatabilirler.
Kurlardaki yükselişin süreceğini ifade eden Karavelioğlu, “Sterlin 30’lara, dolar 252lere çıkabilir ”dedi.

Kur sabitlenemez
Karavelioğlu, “döviz kuru sabitlenebilir mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“ABD dolarını veya euroyu biz basmadığımız için dolayısıyla doları ya da euroyu sabitlememiz söz konusu değildir.
Aslında kur normal yerine geliyor, baskı kalktığı anda kur normal olması yere gelmeye başladı.  
Türkiye enflasyonla mücadele için ekonomik bir program belirleyecektir. Bu nedenle bizim hükümette harekete geçmelidir.”
Dövizde artış olunca devletin gelirlerinin de arttığını kaydeden Karavelioğlu, bu durumun hükümet tarafından iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Deniz: Paniğe kapılıp yanlış kararlar verilmemeli
Gündem Özel programına telefonla bağlanan Deniz ise şunları ifade etti:
“Dövizin artmasıyla beraber herkeste bir panik başladı. Dövizin sabitlenmesi talep ediliyor ancak bu mümkün değildir. Devlet ne kadar sabitlese de kazanan olduğu gibi kaybeden de olur.  Bu sorunun çözümü hükümetin neler yapılacağıyla ilgili ciddi politikalar uygulamasıdır. Sabit gelirliler bir zarara uğrayacaksa ve devlet kamu maaşlarını artırma yoluna giderse özel sektör de bunu talep edecektir.
Hükümetin alacağı kararlarla sadece kamu çalışanlarını değil özel sektörü de düşünmelidir. Bunun için de plan ve program gerekiyor. Benim tavsiyem panikle yanlış bir faiz kararı verilmemesidir. Geçmişte Türkiye bu hatayı yaptı; faizleri artırdı, ödeyemedi. Şimdi bu durum karşısında çok iyi düşünülmesi gerekiyor. Halkın da çok iyi karar vermesi gerekiyor. Ancak Türk Lirası’nda faiz oranının yüzde 60’lara çıkacağını öngörüyorum.” 

Zor bir döneme giriyoruz
Acil olmayan ihtiyaçların bir süre ertelenmesi tavsiyesinde bulunan Deniz, şöyle devam etti:
Öyle bir döneme giriyoruz ki herkes kısıtlamaya gitmek zorunda kalacak. Temel ihtiyaçlarının dışındaki şeylerin bir süre ertelemesi gerekiyor. Türkiye’de rasyonel bir ekonomik bir programa gireceği belirtiliyor. Biz de yaşanacak ekonomik süreçte etkileneceğiz. İnsanlar bir süre dikkatli olmalıdır. Hükümete de çok önemeli görevler düşüyor.”