Turizm sektöründe yıllardır uzun uğraşlar sonunda öyle veya böyle bir pazar duruşumuz var.
İster buna sahildeki bir kum tanesi deyin, isterse yeni filizlenmeye başlayan bir fidan, isterseniz yıllardır çözüme başarıya ulaşamamış bir destinasyon. Üç aşağı beş yukarı inanın hepsi de aynı kapıya çıkıyor.
Acaba yıllarca emek verilen Turizm sektörü ve buna bağlı geliştiremediğimiz alternatif Turizm modelleri içerisinde neler başarıya ulaşabilir? Konusunda 3 ana başlığı sizlerin huzuruna getirmek istedim.
Birincisi şüphesiz sağlık turizmi, ikincisi Akdeniz'in bu bölgesinde ender bulunan kendi insanımızın bile haberdar olmadığı yürüyüş ring to ring yollarımız, üçüncüsü ise gittikçe üzerinde daha fazla zaman ayırmaya başladığım gastronomi turizmi.
Sağlık turizmi içerisinde 1 sıraya IVF, ,2 sıraya diş protez ve 3. sırada saç ekimi ve veya kalp cerrahisi konularını yerleştirebiliriz.
Bugün üzerinde durmam gereken en önemli konu şüphesiz gastronomi turizmi üzerine olacaktır.
Gastronomi Turizmi tam anlamıyla nedir?
Gastronomi turizmi turistlere, bir bölgenin kültürünü ve geçmişini yaşama olanağı sağlamakta ve yeni bir yiyecek ve içecek deneyimi yaşamak için seyahat motivasyonu yaratan ve seyahat davranışlarının şekillenmesinde etkili olan bir turizm şekli olarak tanımlanmaktadır ..
Artık insanlar “deniz-kum-güneş” gibi klasik tatil anlayışının dışında gastronomi turizmi gibi alternatif turizm türlerini de tercih etmektedirler. Yerel kültür ve gastronomisini ön plana çıkarıp Dünyada gastronomi turizminde pay sahibi olan İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler gastronomi turizmi sayesinde turizm gelirlerinin büyük kısmını gastronomiden elde ettiği bilinmektedir. Bu arada Gastro ( Mide ) nomis ( kural ) kelimeleri de Yunancadan gelmektedir.
Ülkemizde Gastronomi Kültürü nasıl?
Özellikle ülkemizde mutfak sanatları bölümlerinin üniversitelerimizde yer bulmasından dolayı gittikçe bu alana daha fazla ilgi duyulmaktadır. Son yıllarda mutfak sanatlarına karşı duyulan okuma isteği Turizm bölümleri ile yarışır hale gelmiştir.
Gençlerimiz gittikçe kendi kültürlerinin bir uzantısı olan yemek kültürünü daha fazla tanıma isteğinde bulunmakta ve ona göre kendi tekniklerini de katarak güzel bir mutfağın oluşmasına sebebiyet vermektedirler.
Bu aşamada üniversitelerimize düşen görev ve bu alanda çalışan akademisyenlerin de gittikçe Bu sektöre karşı daha duyarlı olmaları ve bu alanda bilimsel çalışmaları gerçekleştirme isteği esas hedefleri arasında olmalıdır.
Mutlak surette yanı başımızda bulunan Anadolu mutfağından esinlenmiş ancak kendisini biraz daha fazla Akdeniz ve Egeli gören Türk mutfağı Bu doğrultuda mutlak surette bu alandaki yerini süratle almalıdır.
Takdir edersiniz ki, aramızdaki endemik ve doğal otlar bu coğrafyanın sunduğu ender nimetlerdendir. Bunları Kendi yerel etimiz balığımız ve diğer av hayvanları ile sentezleyerek bugün çok lezzetli ve çok farkındalığı yüksek olan bir mutfak kültürü ile karşı karşıya bulunmaktayız. Burada hepimizin üzerine düşen ana görev, geçmişten anneannelerimizden babaannelerimizden annelerimizden yapımını öğrendiğimiz ister ana yemek ister tatlı isterse giriş ot yemekleri olsun bu yemekleri, reçeteleri mutlak surette gelecek nesillerimize aktarabilmenin doğru bir şekilde yollarını aramalıyız.
Belki Güneyli komşularımız ile ortak çok yemek pişirme alışkanlıklarımız var ama mutlak surette ayrıştığımızda çok noktalar olduğunu işin içerisine girdiğimizde tecrübe edilip gözlemlemekteyiz. Burada bize düşen esas görev, bu kültürü nasıl ayrıştırabileceğimiz ve doğru nesillerimize nasıl sunabileceğimiz ile alakalı.
Bu arada yeme içme alışkanlıklarımızın yanında özellikle kendi ürettiğimiz alkollü ve alkolsüz içeceklerin de bu alanda önemli yere sahip olduğunu da unutmamamız gerekir. Kendi yaptığımız şaraplar, zivanialar, limonatalar sumada ( acı elma likörü) bunun en güzel örnekleri.
Taste in North Cyprus
Özellikle kendi insanımızın da yemek kültürlerinin ayrıştığı standart bir yemeğin farklı lokalizelerden gelen insanlar tarafından farklı yapılması bunların da ortaya konulması esas hedefimiz olmalıdır. Örneğin Baflı insanlar kolokas yemeğini Limasollulardan ayrı yapmaktadırlar. Örneği çoğaltacak olursam bir patates fırın kebabı lefkoşalılar tarafından başka Girneliler tarafından başka yapılabilmektedir. Ama inanın hepsinin de özü aynıdır. Burada akademiye düşen esas görev bu benzerlik ve ayrışmaları ortaya çıkarmak olmalıdır.
Gastronomi yol haritamızın böylelikle hangi bölgemizde hangi yemeklerin ön plana çıktığı, hangilerinin insanlarımız tarafından çok beğenildiği, hangilerinin özellikle Güneyli komşularla çok benzeştiği veya ayrıldığı araştırılmalıdır. Ortaya çıkacak olan bu sentezin Kuzey Kıbrıs gastronomi yol haritasını oluşturacağına dair inancım sonsuzdur.
80'li yıllarda bu alanda ciddi girişimler başlatan İspanya ve İtalya modelleri de örnek gösterilerek kendilerinin ulaştığı başarıya en az yirmi yıl sonra tam anlamıyla geldikleri de göz önünde bulundurularak doğru bir modelleme yapmak gerekmektedir.
Yepyeni bir slogan ile adamınızı ziyaret etmek isteyen yabancı turistlere "Taste in North Cyprus örneğini" gösterebiliriz. Bu slogan çerçevesinde yapılacak olan tüm çalışmalar bizlere doğru bir gastronomi yol haritasını çizmemize yardımcı olacaktır.
Turizm Hayattır.
