Suna ERDEN

Lefkoşa'nın Suırlariçi bölgesinde bulunan Zahra Sokak'ta kalabalık iki grup arasında meydana gelen kavgayla ilgili aranan Sağlık Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Mehmet Ali Hüdaverdi, olayda 13 gün sonra teslim oldu. 
Lefkoşa Adli Şube’ye giderek teslim olan zanlı dün teminat talebiyle mahkemeye çıkarıldı. Duruşmada zanlıyla 13 gün ulaşılamadığı, telefonunun kapalı olduğu belirtilince kaza mahkemesi yargıcı bazı sorular sordu.
Zanlıya 13 gün boyunca nerede olduğunu soran yargıç, ‘hastaydım’ cevabı alınca işe gidip gitmediğini, raporu olup olmadığını sordu.
Zanlının raporsuz işe gitmediğine yönelik cevabı üzerine yargıç,  bu durumun kamu menfaatine zarar verdiğini ifade ederek, soruşturma emri verdi. Yargıç, ayrıca kavgayla ilgili tutuklandıktan sonra teminatla serbest bırakılan 23 zanlıya nazaran Hüdaverdi için ağır koşullar belirledi.

4 Mart’ta teslim oldu
Lefkoşa Kaza Mahkemesinde gerçekleştirilen teminat duruşmasına polis, Hüdaverdi’nin 
Osman Sadetoğlu,  İbrahim Erülkü, Can Polat, Yusuf Uçar ,Şenel Diker, Erinç Salih Kuruner, Mahmut Hüdaverdi, Ahmet Aydoğdu ve aranan şahıslarla birlikte kanunsuz topluluk oluşturarak, 22 Şubat 2024 tarihinde saat 22.30 sıralarında kavga etmek için Zahra Sokağa gittiğini söyledi. Polis, diğer zanlıların teminata bağlandığını anımsattı.
Polis, zanlı hakkında 23 Şubat 2024 tarihinde tutuklama emri çıkarıldığını, 4 Mart gecesi teslim olduğunu söyledi. 

Teminat talep edildi
Polis, 13 gün süreyle zanlıya ulaşılamadığını, 24 Şubat’tan 4 Mart’a kadar telefonunun kapalı olduğunu belirtti. 
Polis, soruşturmanın devam ettiğini ancak zanlının serbest kalması halinde araştırmalarına etki edemeyeceğini ifade etti. 
Zanlının darp ve özel hayatının gizliliğini ihlal suçundan askıda davası olduğunu kaydeden polis, Sağlık Bakanlığında Özel Kalem Müdürü olarak görev yaptığını da belirterek, teminata bağlanmasını talep etti. 
Polis, savcının sorusu üzerine zanlıya 13 gün boyunca ulaşamadıklarını, bu süre içerisinde nerede olduğuna dair izahat istediklerini ancak izahat vermediğini söyledi. 
Polis, zanlının evine de gidildiğini ancak yine kendisine ulaşamadıklarını açıkladı.  

13 gün boyunca neredeydin?
Aktarılan olgular üzerine duruşmaya bakan yargıç, zanlıya 13 gün boyunca nerede olduğunu sordu. 
Zanlı, 23 Şubat’ta işe gittiğini ancak 24 Şubat’tan sonra hasta olduğu için evde olduğunu ifade etti. 
Yargıç, bu süre içerisinde neden kimsenin kendisine ulaşamadığını, hasta olduğuna dair rapor olup olmadığını ve işe gidip gitmediğini sordu. Zanlı ise işe gitmediğini, raporu olmadığını söyledi. 

Toplumun özgürlüğünü kısıtlar
Yargıç sorduğu soruların ardından teminat kararını açıkladı. 
Kaza mahkemesi yargıcı, kanunsuz topluluk oluşturma suçunun her ne kadar ağır bir suç olarak yasalarda yer almasa da ailelerin, kadınların, çocuk ve gençlerin gittiği, vakit geçirdiği bir yerde yaşanan olayın oldukça vahim olduğunu söyledi. 
Yargıç, insanların kafasında söz konusu yerin güvenli olmadığına dair en ufak bir soru işareti oluşması halinde bunun toplumun özgürlüğünü kısıtlayıcı bir etken olduğunu dile getirdi. Yargıç, zanlıya 13gün ulaşılamadığını, yargı aşamasında da isterse ulaşılmaz olabileceğinin göstergesi olduğunu dile getirdi. 
Yargıç, bu nedenle zanlıyı kavgayla ilgili teminata bağlanan diğer zanlılardan daha ağır koşullara bağlamayı uygun gördüğünü söyledi. 

Soruşturma emri verildi
Yargıç, zanlının haftada 4 gün karakola giderek imza atmasına, yurt dışına çıkışının yasaklanmasına, 60 bin TL nakit teminat yatırmasına ve 4 kefilin 700’er bin TL tutarında kefalet senedi imzalamasına emir verdi. 
Yargıç, ayrıca zanlının 13 gün süreyle işe gitmediğini, raporu olmadığını, bunun kamu yararı gereği araştırılması gerektiğini belirterek, çalıştığı bakanlık bünyesinde soruşturma yapılmasına ve sonucun mahkemeye sunulmasına emir verdi. Yargıç, son olarak zanlının mahkeme emrine riayetsizlik edip etmediğine dair de polisin bir soruşturma başlatmasına karar verdi.