banner564

‘Hayat yeniden başlayacak’

Cumhurbaşkanı Erdoğan Maraş’ın yüzde 3 buçukluk kısmının açılacağını müjdeledi

‘Hayat yeniden başlayacak’
banner598

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Maraş’ta, mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen çalışmalar ışığında herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapılarının açılacağını belirtti.
Erdoğan, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın paylaştığı Kapalı Maraş’la ilgili adımlarla, bölgede hayat yeniden başlayacak. Artık mülkiyet haklarına da riayet edilerek, herkesin çıkarına bir süreç başlayacaktır. Maraş’ta yeni mağduriyetler oluşmayacak, bilakis mevcut mağduriyetler giderilecek. Bizim kimsenin hakkında gözümüz yoktur ancak kimse de KKTC’nin haklarına göz koyamaz” dedi.
Erdoğan, Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, hiç kimsenin Kıbrıs Türkü'nden eşit statüsü ve egemenliğinden vazgeçmesini, Rumların iradesi altında azınlık olarak yaşamayı kabul etmesini beklememesi gerektiğini belirtti.
Rum tarafının tüm karşı propagandasına rağmen Cumhurbaşkanı Tatar ve KKTC Hükümeti'ni Maraş konusunda ortaya koydukları azimli duruş için tebrik eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın az önce bizlerle paylaştığı kararla Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Açılımın öncelikle Kapalı Maraş'ın yüzde 3 buçuğuna tekabül eden pilot bölgede başlayacak olması Kıbrıs Türk makamlarının bu konuya ne kadar hassas yaklaştığını ortaya koyuyor." dedi.
Erdoğan, “On yıllardır değişmeyen, kısa sürede de değişmesi beklenmeyen nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin.. Öncelikle Kıbrıs Türkü'nün egemen eşitliği ile eşit statüsü teyit edilmelidir. Çözümün anahtarı da budur” dedi.

Lefkoşa’dan tüm dünyaya mesaj
Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 47. yıl dönümü dolayısıyla Dr. Fazıl Küçük Bulvarında düzenlenen "20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı" törenine katıldı.
Buradaki konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Erdoğan, Kıbrıs Türk halkının barış ve özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekatı'nın 47. yıl dönümünde KKTC'de bulunmaktan büyük bir gurur ve memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Kendilerini muhabbetle bağırlarına basan Kıbrıs Türk halkına, Ada'da yaşayan vatandaşlara ahde vefaları için teşekkür eden Erdoğan, Kurban Bayramı'nı kutladı.
Bayramın Türkiye ve KKTC ile tüm İslam alemine hayırlar getirmesini dileyen Erdoğan, "Hep birlikte çifte bayram yaşamanın mutluluğu içindeyiz. 20 Temmuz, zulme son verilen, Kıbrıs Türk halkının istiklalini kazandığı ve adaya barışın geldiği kurtuluş günüdür. Barış Harekatı, anavatan ve garantör Türkiye'nin Kıbrıs Türkü'nün her zaman yanında olduğunun sembolüdür.” dedi.

Küçük ve Denktaş’a rahmet diledi
Hiç tereddüt etmeden bu mücadelede canlarını ortaya koyan aziz şehitleri rahmetle, kahraman gazileri minnetle andığını belirten Erdoğan, "İki bayrak dalgalanır bugün kuzeyde, iki nazlı gelin misali, iki bayrak dalgalanır bugün kuzeyde, bir zamanlar Türk halkının zincire vurulduğu yerde, bir zamanlar Türk halkının hunharca öldürüldüğü yerde, artık hürüz, özgürüz dermişçesine." dizelerini okudu.
"Özgürlüğümüzü borçlu olduğumuz aziz şehitlerimiz, fedakarlıkları ve cesaretleri ile milletimizin kalbinde yerlerini almışlardır. Rabbim mekanlarını cennet, makamlarını ali, ruhlarını şad eylesin." diyen Erdoğan, egemenlik ve özgürlük mücadelesinin önderleri merhum Doktor Fazıl Küçük ve kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a Allah'tan rahmet diledi.
Erdoğan, Barış Harekatı'na karar veren dönemin siyasetçilerini, 37. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin vatanperver üyelerini şükranla yad etti.

"Biz mesajımızı veriyoruz"
Erdoğan, Bürgenstock'ta Rumlarla Annan Planı ile ilgili görüşmelerin yapıldığını anımsatarak, "Bize söz verdiler. Verdikleri sözü tutmadılar. Referandum dediler, Güney referanduma yüzde 65 'hayır' dedi ama Kuzey 'evet' dedi" diye konuştu.
"Buradan Avrupa Birliği’ne sesleniyorum, ne oldu? Siz sözünüzü tuttunuz mu?" diye soran Erdoğan, Avrupa Birliği adına o dönemki toplantıyı Alman Verheugen'in izlediğini, kendisinin birçok yerde işin gerçeğini anlattığını vurguladı. Fakat hiçbir zaman dürüst davranılmadığının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hep yalan. Bunlarda demokratlık yok. Avrupa Birliği mali, idari noktada Kuzey Kıbrıs'a desteklerini verecekti, Verdi mi? Hayır vermedi? Niye? Bunların hayatı yalan üzerine kurulu. Dürüst değiller. Geçen gün beni arıyorlar, söyledikleri şu ‘Duyduk ki ayın 20'sinde Kuzey Kıbrıs'ta konuşma yapacakmışsın. Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz.' Bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz. Şimdi bugün ne kadar Türk düşmanı varsa, Miçotakis ile beraber Amerika'da, belki video konferansla, bir araya gelmek suretiyle bize cevap teşkil edecek bir konuşmayı da onlar yapacak. Varsın yapsınlar. Biz mesajımızı veriyoruz. Biz haklıyız. Haklı olduğumuz için de sonuna kadar hakkımızı savunacağız. Bunlarda demokratlık yok. Bunların hak ve özgürlük söylemleri sadece işlerine yaradığı yere kadar geçerlidir. Sonrasında istikameti hemen eski dönemlerine çeviriyorlar."
Rum tarafının haksız şekilde üye yapıldığı Avrupa Birliği'ni de bu tutumlarına alet ettiğine dikkati çeken Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının kanıyla, canıyla, şehitlerinin fedakarlığıyla kurduğu devletten vazgeçmesini istiyorlar. 10 yıllardır değişmeyen, kısa sürede de değişmesi beklenmeyen bu nobran tavrın artık hiçbir hükmü kalmamıştır. Bizden kimse artık bundan sonra geriye dönüş beklemesin. Geçersizliği kanıtlanmış modeller üzerine harcayacak bir 50 yılımız daha yoktur." dedi.

"Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır"
Rum tarafının tüm karşı propagandasına rağmen Cumhurbaşkanı Tatar ve KKTC Hükümeti'ni Maraş konusunda ortaya koydukları azimli duruş için tebrik eden Erdoğan, "Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın az önce bizlerle paylaştığı kararla Maraş'ta hayat yeniden başlayacaktır. Mülkiyet haklarına riayet edilerek yürütülen bu çalışmalar ışığında artık Maraş'ta herkesin yararına olacak yeni bir dönemin kapıları açılacaktır. Açılımın öncelikle Kapalı Maraş'ın yüzde 3 buçuğuna tekabül eden pilot bölgede başlayacak olması Kıbrıs Türk makamlarının bu konuya ne kadar hassas yaklaştığını ortaya koyuyor." dedi.
Yıllardır atıl durumda kalan bu bölgenin çözümsüzlüğün değil, Kıbrıs Adası'nın huzurlu ve müreffeh geleceğinin sembolü olacağını dile getiren Erdoğan, "Atılan bu adımlarla Maraş'ta yeni mağduriyetler oluşturulmayacak, bilakis mevcut mağduriyetler giderilecektir. Bizim kimsenin toprağında, hakkında, mülkünde gözümüz yoktur. Kimse de bizim ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hakkına el uzatamaz." diye konuştu.

"Birlik ve beraberliğimiz en büyük gücümüzdür"
Erdoğan, içeride ve dışarıda bugünkü ziyaretlerinden rahatsızlık duyanlar olduğunu bildiklerini belirterek, "Bu çevreler, ilk günden itibaren ziyaretimizi ve şu tarihi bayram sevincimizi gölgelemek için ellerinden geleni yaptılar. Nitekim bizim bu ziyaretimiz üzerine, hemen az önce ifade ettiğim gibi Amerika'da bir kesim, Rumlarla ilişkileri güçlendirmek bahanesiyle harekete geçti. Aralarında tescilli Türkiye düşmanlarının olduğu bazı isimler, güya Türkiye'nin saldırganlığına karşı Rumlara ve Yunanlılara desteklerini ifade etmek üzere bir konferans düzenlemiştir. Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kardeşliğini örselemeye, dayanışmasını zayıflatmaya kimsenin gücü yetmez. Bizim muhabbetimiz çıkar hesapları üzerine kurulu değildir. Bizim kardeşliğimizin hamuru, şehitlerimizin kanlarıyla, gazilerimizin fedakarlıklarıyla, halklarımızın gayretleriyle yoğrulmuştur. Birlik ve beraberliğimiz en büyük gücümüzdür" ifadelerini kullandı.

Tatar: Maraş açılımımızın ikinci aşamasına geçilecek… 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamaları çerçevesinde Dr. Fazıl Küçük Bulvarında düzenlene törende konuştu. 
Tatar, Kıbrıs Türk halkını aydınlığa, özgürlüğe ve bağımsızlığa kavuşturan 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 47. yıldönümünü bir kez daha büyük bir coşku ve heyecanla kutlarken, aynı zamanda mübarek Kurban Bayramı’nın da birinci gününü idrak ettiklerini kaydetti. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türk tarafı olarak biz; müzakere yolu ile adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmadan yana olduğumuzu belirtirken, bunun gerçekleşebilmesi için yaklaşık 60 yıldır var olan gerçek, 2 devletin varlığının kabul edilmesi gerekmektedir” dedi. 
Tatar, “Cumhurbaşkanı olarak benim asli görevim; devleti, egemenliği,  halkımın hak ve çıkarlarını korumak, halkımı Rum’un azınlığı yapabilecek bir süreci engellemek ve anavatan Türkiye ile sarsılmaz bağlarımızı daha da güçlendirmektir” ifadelerini kullandı. 
Ersin Tatar, KKTC’nin bir parçası olan Kapalı Maraş’ı açma kararının, yıllardan beridir mallarına ve mülklerine gidemeyen eski sakinlerinin ve hak sahiplerinin mülklerinin iadesini mümkün kılacak, son derece önemli bir açılım olduğunu ifade etti. Tatar, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen kararla, Kapalı Maraş’ın yüzde üç buçuğuna tekabül eden bölgenin, askeri bölge statüsü kaldırılarak, Maraş açılımımızın ikinci aşamasına geçileceğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs adası etrafında kıta sahanlığındaki doğal kaynaklara eşit hak sahibi olarak Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı içerisinde olduklarını vurguladı. 

KKTC’nin ilanı mücadeleyi taçlandırdı
Tatar, Enosis hedefli 1963 kanlı Noel saldırılarında Kıbrıs Türk halkının, silah zoruyla eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden dışlanırken, ayağa kalkmasını bildiğini, kimsenin tahakkümü altına girmediğini, yönetimler oluşturduğunu, çeşitli evrelerden sonra 15 Kasım 1983’te, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini (KKTC) ilan edilmek suretiyle, bir asırlık özgürlük ve varoluş mücadelesinin taçlandırıldığını kaydetti. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Barış Harekatı sonrasında başlayan müzakere süreçlerinde, Federal zeminde bir anlaşmayı, Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmak olarak gören Rum tarafının, eşitliği, yönetimi ve zenginliği Türk tarafıyla paylaşmak istemediğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs adası etrafında kıta sahanlığındaki doğal kaynaklara eşit hak sahibi olarak Anavatan Türkiye ile birlikte sahip çıkma kararlığı içerisinde olduklarını ifade etti. 

“En büyük gücümüz Türkiye”
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının en büyük gücünün Türkiye Cumhuriyeti olduğu bilincinde olan dış güçler ile içlerindeki bazı çevrelerin, Türkiye ile olan bağları kopartmak için her yolu ve yöntemi büyük bir inat ve ısrarla kullandıklarını kaydetti. 
Ana hedeflerinin ise Kıbrıs Türk halkını yalnız bırakmak ve istedikleri çözüm şeklini empoze ederek dayatabilmek olduğunu ifade eden Tatar, 20 Temmuz Barış Harekâtı’nın 47. Yıldönümünü kutladıkları bugünlerde de Türkiye ile olan bağları kopartmaya yönelik saldırıların ve provakasyonların gündeme getirildiğini gördüklerini söyledi. 
Tatar, iki bayramı büyük bir coşkuyla kutladıkları bu önemli ve tarihî günde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve heyetini aralarında görmekten büyük bir memnuniyet duyduklarını kaydetti.
 
Bayram namazını birlikte kıldılar…
Öte yandan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını birlikte kıldı.  20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına katılmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bulunan Erdoğan, Kurban Bayramı vesilesiyle Haspolat’ta yer alan Hala Sultan Camisi’nde bayram namazını kıldı. 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Erdoğan ile birlikte bayram namazını kılarken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Türkiye’den gelen konuk bakanlar ile diğer yetkililer de bayram namazına katıldı. 

Güncelleme Tarihi: 21 Temmuz 2021, 05:04
YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Şimdi bazi yeni duzenciler akillari sira hani toprak verilmeyecekti diye zipliyorlar dandingiller acilimin marasta tapu sahibi olanlarin gelip kktc egemenliginde donup yasamak sartiyla donebileceklerini eğer bu teklifi kabul etmezlerse haklarını kaybedeceklerini biliyorlar güney de maaştan gide rumlardan bunu kabul edip dönenler olursa diye bir panik ve kabul etmemeleri konusunda bir baskı var surlarda delik olmasını önlemeye çalışıyorlar bizim işbirlikçiler de rum palikaryanin elini güçlendirmek için çaba içindeler zamanla fiilen karasın hepsi türk toprağı olarak açılacak giden rumlar ya gelip burada yaşayacak ya da gelmeyip mülklerinden vazgeçecek zaten palikarya ab abd yeni duzulencilerin korkusu da aman maraşlı rumlar türk yönetimi altında karasa dönerse ne yaparız korkusudur

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Ab abd palikarya yeni duzulenciler hafiften başlarına gelecekleri hissedip neft sürülmüş karakacanlar gibi zıplamaya baslamislar

SIRADAKİ HABER

banner608

banner474