Lefke’ye bağlı Gemikonağı’nda 8 Kasım 2020 tarihinde bir kahvehaneyi kurşun yağmuruna tutarak, üç kişinin ağır yaralanmasına neden olan Taşkın Güneş hakkındaki dava dün karara bağlandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanık, 15 yıl hapis cezası aldı. Kararda sanığın İbrahim Güder’den yumruk yemeği hazmetmediği için olay çıkardığı belirtildi. 
 Ağır ceza heyeti kararında olgulara değindi. Heyet, 8 Kasım 2020 tarihinde saat 19.20 sıralarında bir kahvehaneye giden Taşkın Güneş’in daha önceden husumeti olduğu gerekçesiyle orada bulunan İbrahim Güder, Behiç Kurtcebe ve Taner Işıklar'ın üzerine doğru tabanca ile birkaç el ateş ettiğini söyledi.  Heyet,  açılan ateş sonucu İbrahim Güder’in karnından, Behiç Kurtçebe’nin kalçasından, Tamer Işıklar’ın ise baldırından yaralandığını belirtti. Heyet, sanığın 30 dakika önce tartıştığı İbrahim Güder'in kendisine yumruk atmasını hazmedemediğini, intikam saiki ile olay yerine geri döndüğünü ve orada tartıştığı Güder ve olaylarla hiçbir bağlantısı bulunmayan iki kişiyi bel ve batın bölgelerinden yaraladığını belirtti.  Ağır ceza heyeti, Behiç Kurtcebe ve Taner Işıklar’da kalıcı hasar kalmadığını ancak İbrahim Güder'in bağırsaklarının belirli bir kısmının alındığını açıkladı. Heyet, “Bu şahıs üzerinde kalıcı bir hasara yol açılmasını, olayın ateşli silah ile işlenmesini, sanığın olaydan sonra kaçmasını da aleyhine değerlendiririz” dedi. Ağır ceza heyeti sanık hakkında herhangi bir hafifletici sebep tespit etmediklerini de vurguladı. 

Hukuk biterse, devlet biter
KKTC’nin bir hukuk devleti olduğunu, yasalarla yönetildiğini kaydeden heyet, kişilerin kendi adaletlerini kendilerinin yerine getirmesi sevdasının hukukun üstünlüğü ilkesine zıt olduğunu belirtti.  Heyet kararında şu hususlara da değindi:
“Ülkedeki bir kahvehanenin adeta tabanca ile basılarak ateş edilmesi de toplumun huzurunu ve güvenlik algısını yıpratan fillerdir. Bir başka ifade ile bu suç sadece iddianemeye konu kişiler aleyhine değil tüm toplumun huzuru aleyhine de işlenmiş olup buna müsamaha gösterilmesi mümkün değildir. Unutulmamalıdır ki, kaba kuvvetin hüküm sürdüğü yerlerde hukuk yaşamaz; hukukun olmadığı yerde ise devlet ayakta durmaz. Tercihimiz hukuk düzeni olduğuna göre bundan sapmaya çalışan kişilerin de ceza almaları kaçınılmazdır.” Heyet, tüm olgulara değindikten sonra sanığı oy birliği ile 15 yıl hapis cezasına çarptırdıklarını açıkladı.