banner564

Nedenini sordu

Erhürman, 20 Temmuz’da imzalanan protokolün imzalı resmi metninin hala kamuoyuyla paylaşılmadığına dikkat çekti

Nedenini sordu
banner598

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, dün Diyalog TV’de Çiğdem Aydın’ın sunduğu Güne Merhaba programında, hükümetin Ankara ziyareti, protokol ve Kapalı Maraş konusundaki açıklamalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erhürman, 20 Temmuz’da imzalanan protokolün imzalı resmi metninin hala kamuoyuyla paylaşılmamış olmasını anlamanın mümkün olmadığını söyledi. 
Hükümet yetkililerinin protokolü görüşmek üzere Ankara’ya gittiklerinin belirtildiğini ancak orada yapılan ortak açıklamada buna dair bir şey bulunmadığını belirten Erhürman sözlerini şöyle sürdürdü:
“8 Mayıs’ta hükümetten gittik. En çok tartışılan konu protokolün imzalanmasının gecikmesiydi. Biz giderken gelen hükümet ‘biz geleceğiz, bir an önce imzalayacağız ve kaynak akışı başlayacak’ dedi. Ancak protokol 20 Temmuz’da imzalandı. O günkü protokolle ilgili olarak da anlayamadığımız şeyler yaşandı. Basına protokol metni servis edildi. Metne göre 1 milyar 215 milyon TL’lik kaynak aktarılması öngörülüyordu. Bunun içerisinde 675 savunma, 75 milyon reform destek ödeneği ve geri kalan kısım da sektörlere ayrılan para olarak görülüyordu. Hükümet bu metnin yanlış olduğunu açıklamadı. Ancak ardından başka bir rakam duyduk. ‘750 milyon TL aktarılacak’ denildi. Ağustos’un sonuna geldik hala kaynak akışı başlamadı. İmzalı resmi metni de henüz görmedik. Basında yer alan metin başka, sözü edilen başka. Bütün bunların üzerine Türkiye’ye gidildi ve açıklamalardan anladığımız, 750 milyon liralık bir rakamın söz konusu olduğu. Buna göre 546,5 milyon savunmaya, 47,5 milyon reel sektöre, 156 milyon altyapıya ayrılmış durumda. Yine de temkinli olmak istiyorum çünkü hala imzalı metni göremedik. Savunma giderleri çıktıktan sonra geriye 200 milyon TL civarında bir kaynak kalıyor. Bizim daha fazla kaynak yaratmaya ihtiyaç duyduğumuz açık.”
Kendi gelirlerimizi artırma, giderlerimizi azaltma konusunda çalışma yapılması gerektiğini belirten Erhürman, dörtlü koalisyon hükümeti döneminde bunu yapmaya başladıklarını, ancak kısa bir süre sonra hükümetin düştüğünü hatırlattı. 

Maraş konusunda dikkatli olunmalı 
Hükümetin birçok konuda olduğu gibi Maraş konusunda da zaman zaman farklı ağızlardan farklı şeyler dile getirdiğini belirten Erhürman, şunları söyledi:
“BM Güvenlik Konseyi’nin Maraş ile ilgili olarak ne söylediğini hatırlamak önemlidir. Güvenlik Konseyi temelde iki noktaya vurgu yapmıştır. Birincisi Maraş’a eski yerleşimciler dışında birini yerleştirmeyi kabul etmediğini vurguladı, ikincisi de Maraş’ın BM idaresine devredilmesi için çağrı yaptı. Burada seçeceğiniz yol, ben Güvenlik Konseyi kararına bakmam, kimseyle de görüşmem, Maraş’ı KKTC idaresi altında açarım ise durum başka, BM ile müzakere ederek bir süreç yürütme niyetindeyseniz durum başkadır. Şu anda Maraş’ta mülkiyet hakkı iddiasında bulunanlar Taşınmaz Mal Komisyonu’na (TMK) başvuruyor, buradan sonuç alamayanlar da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde dava açarak TMK’nın etkili iç hukuk yolu olarak kabul edilmesini de tartışmaya açmaya çalışıyor. Bu durum kısa vadede kapsamlı çözüme ulaşılamayan koşullarda bizim için ciddi tehdit oluşturmaya adaydır. O yüzden CTP olarak biz, kısa vadede kapsamlı çözüme ulaşamamamız durumunda, iki yaklaşımdan da uzak durarak üçüncü bir yol seçmemiz gerektiği kanaatindeyiz. 

Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2019, 10:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474