Suriye’nin Baniyas elektrik santralinden denize sızan ve Karpaz’a kadar gelen yakıtın yaratacağı sorunlar tartışılırken; Rum Tarım Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanı Kostas Kadis’in dünkü açıklaması akıllarda soru işareti yarattı. 
Kadis; Rum makamlarının bu konuyu Perşembe’den beri yakından izlediklerini ve her türlü müdahaleye hazır olduklarını söyledi. Ancak; bu konu hakkında KKTC makamlarını ne zaman bilgilendirdiklerini belirtmedi.
Rum müzakereci Andreas Mavroyannis ise Suriye’deki bir elektrik santralinden Akdeniz’e sızan petrol nedeniyle Kıbrıs Türk tarafı ile temasa geçtiklerini açıkladı.
Kıbrıs Haber Ajansı’nın haberine göre, Kıbrıslı Türklere, Suriye’den kaynaklı petrol sızıntısı konusunda önceki gün bilgi verildi.
Haberde Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıslı Türklere teknik yardım ve destek sağlayabileceğini de ifade etti.

Özersay konu hakkında izahat isteyecek… 
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Rum Yönetimi’nin bu felaket konusunda Türk tarafına zamanında bilgi aktarıp aktarmadığı hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirtirken “Onlar bizim tarafa bildirmişse ve pazartesine kadar bu konu gizlenmişse o zaman büyük bir ihmal söz konusudur” dedi. Özersay, bu konu üzerinde ciddiyetle duracaklarını kaydetti.

Tatar: Kısa vadede risk atlatıldı ancak 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Suriye kaynaklı petrol sızıntısı ile ilgili son gelişmeleri paylaşarak, “Rüzgarın yön değiştirmesiyle şimdilik durum lehimize dönmüştür. Sızıntının Karpaz bölgesine intikali riski en azından şimdilik azalmıştır. Ancak olası riskler için önlemler alınmaya devam ediliyor“ dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Girne Üniversitesi’nden Prof. Dr. İlkay Salih, Girne Amerikan Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Ünyayar, Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Burak Ali Çiçek, Çevre Koruma Dairesi’nden Doç. Dr. Nazım Kaşot, Cumhurbaşkanlığı Sağlık Danışmanı Prof. Dr. Nedime Serakıncı ve Cumhurbaşkanlığı Daire Müdürü Doç. Dr. Serkan İlseven ile petrol sızıntısının adaya ulaşma riski ve olası çevresel etkilerine ilişkin toplantı gerçekleştirdi.
Türkiye Cumhuriyeti ile de sürekli temasta olduklarını, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile görüştüklerini belirten Tatar, Oktay’ın talimatlarıyla Türkiye’deki ilgili bakanlık ekiplerinin KKTC’ye intikal ettiğini ifade etti. Tatar, Türkiye’den gelen araçlarla çevre kirliliğine yönelik denizde çalışmaların başladığını, acil müdahele gemilerinin de bölgeye hareket ettiğini kaydetti. 
Sabah saatlerinde TC Savunma Bakanı Hulusi Akar ile de görüştüğünü söyleyen Tatar, Akar’ın talimatlarıyla da İHA ve SİHA’ların devreye konulduğunu, çekilen fotoğrafların tüm Bakanlıkların hizmetine sunulduğunu belirtti.
Tatar, yerel kurumlar ve yakıt şirketlerinden toplanan bariyerlerin 12 mil sınırına yerleştirilmeye başlandığını da bildirdi. 

“Birleşmiş Milletler ile temasa geçildi”
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) ile de temasa geçtiklerine işaret ederek, gerekli istişarelerde bulunduklarını, BM aracılığıyla Suriye’den açıklama beklediklerini dile getirdi. 

Kurum: Bölgeye ekip gönderildi
Türkiye Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) kıyılarına doğru ilerleyen Suriye kaynaklı petrol sızıntısının çevresel etkilerini değerlendirmek ve temizlik çalışmalarını başlatmak üzere bölgeye ilgili ekipleri yönlendirdiklerini bildirdi.

Saner: İki gemi Cuma günü gelecek
Başbakan Ersan Saner de ‘Nene Hatun’ ve ‘Seyit Onbaşı’ gemilerinin Cuma günü bölgede olmasının planlandığını açıkladı. Başbakan Ersan Saner, Suriye kaynaklı petrol sızıntısı hakkındaki son bilgileri kamuoyu ile paylaştı. Son bilgilere göre kirliliğin Suriye’ye yöneldiğini belirten Başbakan Saner, Türkiye’den iki atık toplama gemisinin bölgeye gitmek üzere yola çıktığını açıkladı.
Başbakan Saner, Suriye'nin Baniyas kentindeki bir elektrik santralinden 15 bin tonluk akaryakıtın denize karışmasıyla Akdeniz’in batı kısmında çok ciddi bir çevre kirliliğiyle karşı karşıya kalındığını belirtti.
Konuyla ilgili hemen gerekli çalışmaları başlattıklarını, ilgili bakanlıklar başta olmak üzere Başbakanlık’ta Acil Afet Kriz Komitesi’nin de gerçekleştirdiği toplantıyla olayı yakından takip ettiklerini söyledi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki imkanlar yanında Türkiye Cumhuriyeti’nin de kendilerine sağladığı hem teknik hem de lojistik destek sayesinde olayı çok daha detaylı incelediklerini dile getiren Başbakan Saner, alınacak tedbirleri en üst düzeyde tutmak için ikili girişimlerde bulunduğunu kaydetti.

“Nene Hatun ve Seyit Onbaşı yola çıktı”
Denizde bir atık söz konusu olduğuna işaret eden Başbakan Saner, bu atığın temizlenmesinin çok kolay olmadığını dile getirdi. KKTC’de sahip olmadıkları bir başka imkanın da Anavatan Türkiye Cumhuriyeti tarafından kendilerine sağlandığını belirten Saner, bugün itibarıyla Türkiye Kıyı Emniyeti’ne bağlı 1000 metreküp atık toplama kapasiteli Nene Hatun gemisiyle, 400 metreküp atık toplama kapasitesine sahip Seyit Onbaşı gemisinin yola çıktığını bildirdi. Saner, gemilerin Cuma günü bölgede olmasının planlandığını kaydetti.

Erhürman: Rehavete kapılmamalıyız
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Suriye’den denize sızan yakıtın rüzgarın etkisiyle İskenderun Körfezi’ne doğru yönelmesinin kimsede rehavet yaratmaması gerektiğini ifade ederek, “Akdeniz hepimize ait bir denizdir” dedi. 
Verilen bilgiye göre, CTP Genel Başkanı Erhürman, dün beraberindeki heyetle birlikte, “çevre felaketinin yaşandığı” Dipkarpaz bölgesine gitti ve incelemelerde bulundu. 
Erhürman’a, Dipkarpaz Belediye Başkanı Suphi Coşkun, Mehmetçik Belediye Başkanı Cemil Sarıçizmeli, CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğulları, CTP Girne Milletvekili Fazilet Özdenefe ile CTP Mağusa Milletvekilleri Teberrüken Uluçay ve Erkut Şahali eşlik etti. 
Olayın 23 Ağustos tarihinde meydana geldiğini ve şu anda Kıbrıs adasının sahillerini tehdit eden bir noktaya ulaştığını ifade eden Erhürman yaptığı açıklamada, 15-20 bin tonluk atıktan bahsedildiğini dile getirdi. Bu bölgede ortaya çıkacak bir çevre felaketinde “bizim kıyılarımızda olup olmadığı” tartışmalarının yapılmaması gerektiğini vurgulayan Erhürman, hükümete “rehavete kapılmamaları” yönünde uyarılarda bulundu. 
Akdeniz’in herkesin ortak denizi olduğunu, ancak şu an yaşanılan riskin kıyılara doğru ulaşması olduğunu kaydeden Erhürman, “Biz bunun benzerini daha önce yaşadık ve neler yaşatabileceği konusunda tecrübeliyiz. Şu an 10 deniz mili uzaklığımızda bulunduğu düşünülüyor. Rüzgarın şu anki etkisinin İskenderun Körfezi’ne doğru yönelmesinin daha yüksek ihtimal olduğunu gösteriyor ama İskenderun’a doğru yönelmiş olması bizi pas geçtiği anlamına gelmiyor. İskenderun’a doğru gidiyor olması, ortak denizimizi kirletiyor olması gerçeğini değiştirmiyor. Dolayısıyla bu bir rehavet sebebi olamaz” ifadelerini kullandı. 

Ataoğlu, bilgilendirdi
Turizm ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Suriye kaynaklı petrol sızıntısı ile ilgili KKTC’ye gelen Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı teknik heyetini kabul ederek, gelinen son durum ve çalışmalar hakkında bilgi aldı. 
Verilen bilgiye göre, Ataoğlu, teknik heyetten insansız hava araçları (İHA) aracılığı ile çekilen görüntüler aracılığıyla sızıntı ile ilgili yapılan ve yapılacak olan çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Teknik heyet, yaptığı bilgilendirmede, meteorolojik bilgiler ve olasılıklar üzerinde de çalışıldığını, her türlü olasılık karşısında alınması gereken önlemler üzerinde çalışmaların aralıksız devam edileceğini bildirdi.