Mert ÖZDEŞ
Türkiye Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK), bu yıl için KKTC’ye 17 bin 801 kontenjan ayırdı ancak bunun yüzde 54’ünün boş kaldığı bildirildi. Ortaya çıkan bu durumun hem üniversiteler, hem de KKTC ekonomisi açısından ciddi sıkıntılara yol açacağı belirtiliyor.
KKTC'deki üniversitelerin lisans programlarına 5 bin 833, ön lisans programlarına 2 bin 345 toplamda 8 bin 178 öğrenci yerleşme hakkı kazandı.
YÖK bu yıl KKTC’den 12 üniversiteye toplam 17 bin 801 kontenjan ayırmıştı. Lisansta 5 bin 833, ön lisansta 2 bin 418 toplamda 9 bin 623 kontenjan boş kaldı.
2017 yılında 10 bin 795 öğrenci yerleşme hakkı kazanırken bu yıl bu sayı 2 bin 617 azalarak 8 bin 178’e düştü. Bir başka değişle toplam kontenjanın %54’ü boş kaldı…
Ülke ekonomisinde çok önemli bir yere sahip olan Yüksek Öğretim Sektörünü, boş kalan kontenjanlar nedeniyle zor günler bekliyor.
Arabacıoğlu: Düşüşün en büyük nedeni ekonomik kriz
Diyalog’a konuşan Milli Eğitim eski bakanlarından Dr. Mustafa Arabacıoğlu, öğrenci sayısındaki azalışı,Türk Lirasındaki değer kaybı ve ekonomik belirsizliklere bağladı. Arabacıoğlu görüşlerini şöyle aktardı:
“Öğrenci tercihlerindeki azalışın en büyük nedenini Türkiye’yi derinden etkileyen ekonomik krize bağlıyorum. KKTC’de dövize endeksli yaşam ve hayat pahalılığı da velileri düşündürüyor.
Türkiye’de artan üniversite sayısı da KKTC’yi etkiliyor. Bu koşullarda ben de Türkiye’de yaşayan bir aile olsam çocuğumu Türkiye’deki bir üniversiteye gönderirdim.
KKTC’de eğitim gören öğrenciler için okul harçları TL’ye sabitlenmeli. Kiralara yönelik önlem alınmalı. Öğrenci sayısı azaldı. Talebin üzerinde yapılanma olduğu için barınma sorun olmayacaktır.
Üniversite ve öğrenci sayısını arttırmak değil kaliteyi artırmak, marka olabilmek önemlidir. Köklü üniversiteler bu krizden çok etkilenmez ama yeni üniversiteler daha çok etkilenecektir.”
Berova: Acilen kriz masası oluşturulmalı
Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova da, Yükseköğretim adına sıkıntılı bir durumla karşı karşıya kalındığını belirterek şöyle konuştu:
“Kötü bir düşüş var. Bu gerileme bu şekilde önümüzdeki yıllarda da devam ederse sonuç iyi olmayacak. Eğer yükseköğrenimi kaybedersek ülke büyük bir yara alır. Ekonomik seferlikten bahsediliyor ama esas seferlik bu alanda yapılmalı ki ana ekonomik sektörlerden birini kaybetmeyelim.
Devletin öncülüğünde acilen bir kriz masası kurulması gerekiyor. Etkenler masaya yatırılmalı ve bir güven ortamı tahsis edilmelidir. Aksi halde bizi pek de parlak bir gelecek beklemiyor
Öte yandan basında Üniversiteler hakkında çıkan olumsuz haberlerin ve bazı siyasilerin de dikkatsizce açıklamaları, KKTC’de yükseköğrenim alanında olumsuz bir algı yaratıyor.
Bununla birlikte son yıllarda Türkiye’de özel üniversitelerin sayısındaki artışın da KKTC’yi etkilediğini söyleyebilirim.”
Tüzünkan: Ekonomik kriz ve sınav sistemi değişikliği etkiledi
YDÜ Mütevelli Heyeti Bşk. Yrd. Doç. Dr. Murat Tüzünkan ise öğrenci sayısındaki düşün nedenlerini şöyle anlattı:
“YDÜ yine en fazla öğrencinin tercih ettiği üniversite oldu. Ancak sayı yine de beklentilerimizin altında kaldı. Türkiye’deki ekonomik durumun alım gücünü düşürmesi tercihlere de yansıdı. Türkiye’de vakıf üniversitelerinde %25, KKTC’deki vakıf üniversitelerinde ise %26 düşüş söz konusu.
Düşüşün ikinci nedeni ise sınav sistemi değişikliğidir. Öğrencinin tercihinde geçmiş yıllardaki kriterlere bakıldı. Başarı sırası ve puanları öğrenciler için bir referans olmadı. Puanlar bu yıl düştü. Öğrencilerin tercih yapmama durumu ortaya çıktı. Tercih yaptığı halde herhangi bir üniversiteye yerleştirilemeyen 390 bin civarında öğrenci var. Yaklaşık 1 milyondan fazla öğrenci açıkta kaldı.
Üniversite sayısının artması demek öğrenci sayısının artacağı anlamına gelmiyor. Siyasiler bu gerçeğin farkına varmalı. Üniversitelerin sayısal değil niteliksel anlamda büyümesi gerekiyor.
Ülke bütçesinin %48’ini oluşturan Yükseköğretim sektörü için devletin politikalarını gözden geçirmesi gerekiyor.
Osam: Türkiye’deki öğrenciler artık KKTC’yi tercih etmiyor
Yerleştirme sonuçlarının iç açıcı olmadığını söyleyen, DAÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Osam, Türkiye’den öğrencilerin artık KKTC’yi tercih etmediklerini belirterek şunları söyledi:
“Biz bu konuda böyle bir sıkıntının olabileceğinin bilincindeydik. Dört yıldan beri her platformda söyledik. Gerileme çok açık. Dolayısıyla tedbir alınmalı. Bu tedbir devletin, üniversitelerin çok ciddi bir politika oluşturmasıdır. Biz DAÜ olarak üzerimize düşeni yaptık.
Bize verilen kontenjana yerleşme oranı %46’dır. Bu son derce başarısız bir durumdur. Türkiye’den öğrenciler artık KKTC’yi tercih etmiyor. KKTC’deki kontenjanlar oldukça yüksek, planlamada değişiklik gerekiyor.
Kontenjanlara yerleşmede daralma gerçekleşirken üniversite sayısının artması kabul edilebilir bir durum değildir. Eğitim çalıştayları da ne yazık ki sorunlara çözüm getirememiştir.
Dünya bankasının 2 yıl önceki raporunda üniversitelerin rotasız bir şekilde devam ettiği belirtiliyor. Aynı fikirdeyim. Elbette gidişat bu yönde devam ettiği sürece sıkıntılar olacaktır.
Sayın Eğitim Bakanıyla yaptığımız görüşmede önlemleri açıkladık.
Ücretsiz otobüs hizmeti veriyoruz.
Öğrenci yemeklerine katkı koyuyoruz.
Türkiye’den gelen öğrencilerin biletlerinin %20’sini karşılıyoruz.
Kendi yurtlarımızda %10 indirim yaptık.
Özel yurtlarla görüşerek TL ile uzun vadeli taksit imkânı sağlandı.”
Bir devlet üniversitesi olarak misyonumuz KKTC’yi tanıtmak, DAÜ’yü dünyaya açmaktır… Üniversitemizi toparlamış durumdayız. Dünya listelerinde yerimizi korumaya devam ediyoruz. Bu arada Güney Kıbrıs müthiş bir atakta. Her adımımızı takip edip, uluslararası anlaşmalarımızın iptali için uğraşıyorlar.
************
DİPNOT 1
KKTC Üniversitelerine yerleşmede ilk 5 sıra şöyle oluştu:
1- YDÜ: 1965
2- LAÜ: 1638
3- DAÜ: 1150
4- UKÜ: 1068
5- GAÜ: 917
DİPNOT 2
Kontenjan / yerleşme oranı
1- LAÜ: %52,8
2- YDÜ: %50,8
3- DAÜ: %46,7
4- UKÜ: %43,7
5- GAÜ: %35
Genel ortalama: %46
