Haftalık Kathimerini gazetesi; 29 Mayıs 2025 itibarıyla uygulanmaya başlayan SAFE tüzüğü çerçevesinde AB’nin, yerli savunma sanayilerini güçlendirmek amacıyla üye ülkelere 2030’a kadar düşük faizle ve 45 yılda geri ödeme koşuluyla kullandırmak üzere 150 milyar euroluk bütçe ayırdığını, bu bütçenden aslan payını savunma sanayiine sahip Almanya, Fransa ve İtalya’nın alacağını, diğerlerinin alacağı payın ise henüz hesaplanmadığını yazdı.
   Üye devletlere, savunma şirketleri ile iş birliği yapma olanağı tanıyan SAFE’nin, bazı şartlar altında üçüncü ülkeler ile de iş birliği yapılmasına açık kapı bıraktığına dikkat çeken gazete bu noktanın Güney Kıbrıs ve Yunanistan’ı -kesin ifade olmamasına rağmen- Türkiye’nin de katılması ve Avrupa kaynaklarını kullanabilecek olması açısından doğrudan ilgilendirdiğini yazdı.
   Gazete Türk şirketlerinin SAFE programına katılımıyla ilgili siyasi ayağına rağmen Rum yönetimi açısından, yerli savunma sanayiine ivme katma fırsatı gördüğüne işaret ederek halen bu alanda, yabancı şirketlerle ArGe sözleşmeleri yapmış 30’a yakın Rum şirket olduğuna dikkat çekti.
Güney Kıbrıs’ın SAFE aracılığıyla dronlar, silah sistemlerinde kullanılan yazılımlar, temin edebileceğini, başka ülkelere ihracat alanının da güçleneceğine işaret eden gazete yerel savunma sanayiin Yunanistan ile de iş birliği yaptığını belirtti. Gazete Rum Savunma Bakanı Vasilis Palmas’ın yakın zamanda Yunanistan Milli Savunma Bakanı Nikos Dendias ile bazıları Yunan Savunma Sistemi ile iş birliği yapan Rum ve Yunan şirketlerinin iş birliği muhtırası imzaladığını da hatırlattı.
   Programın, diğer AB üyesi devletlerden silah sistemi satın alımına da olanak tanıdığı kaydedilen açıklamada bu bölümün RMMO’nun almak istediği silah sistemleri üzerindeki maliyet kilidini de açtığına dikkat çekildi.
   RMMO’nun, elindeki Rus yapımı T80U tanklarını Alman Leopard tanklarıyla, Rus BMP-3 zırhlılarını Alman Marder zırhlılarıyla değiştirmek istediği hatırlatılarak SAFE programıyla artık bunun mümkün olabileceğine işaret edildi.