Özlem ÇİMENDAL
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ ile Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, anayasa değişikliğine ilişkin önerileri kamuoyuna açıkladı. Özerdağ, anayasanın dört maddesinde değişiklik yapılmasına yönelik kapsamlı bir hazırlık yaptıklarını belirtirken, bu değişikliğin herhangi bir seçimle ilişkilendirilmeden, yalnızca yargıya odaklı bir referandumla halka sunulmasını istediklerini söyledi.
Özerdağ, bugün itibarıyla yargının en temel probleminin adaletin gecikmesi olduğunu belirterek, nedenleri ve çözüm yolları üzerine uzun süredir çalıştıklarını ifade etti. Amaçlarının yargının daha hızlı, etkin ve uzmanlaşmış bir yapıya kavuşması olduğunu söyleyen Özerdağ, ayrıca uzayıp giden dava süreçlerinde yaşanan ekonomik kayıpların da önüne geçileceğini belirtti.
İstinaf mahkemeleri kurulacak
Özerdağ, Anayasanın 151, 152, 143 ve 155. Maddelerinde yapılması ön görülen değişikliklerin daha sağlıklı bir yargı sistemi için şart olduğunu kaydetti. Anayasanın 152’nci maddesinde yapılması öngörülen değişiklikle, kaza idare mahkemelerinin kurulması ve Yüksek İdare Mahkemesi ile koordinasyonun güçlendirilmesi amaçlanıyor. 155’inci maddede yapılacak düzenlemeyle istinaf mahkemelerinin kurulabileceğini belirten Özerdağ, bu adımın diğer üç değişikliği tamamlayıcı nitelikte olduğunu söyledi.
Lefkoşa’ya 2. Ağır Ceza Mahkemesi geliyor
Başkan Özerdağ, bugün davaların 2-3 yıl en iyimser gecikme süreçleri olduğuna dikkat çekerek, yargıç sayılarının ve ağır ceza mahkemelerinin artan dosyalara karşı yetersizliğine vurgu yaptı. Lefkoşa’ya ikinci bir Ağır Ceza Mahkemesi açılacağı bilgisini de paylaşan Özerdağ, kararın Bakanlar Kurulu’nda onaylandığını ve Meclise sevk edildiğini kaydetti. Özerdağ, bu ihtiyacın yakında Girne, Mağusa için de geçerli olacağını söyleyerek, “Mevcut Ağır Ceza Mahkemeleri artan suçlara yeterli gelemiyor” dedi.
Güneyde 151, kuzeyde 51 yargıç var
Yüksek Mahkeme Başkanı Bertan Özerdağ, nüfus farklılıklarını da göz önünde bulundurarak güney ve kuzey yargıç sayılarına da değindi. Özerdağ, KKTC nüfusunun 600 binin altında olmadığını tahmin ettiklerini, gelen dava dosyalarından çıkarım yaparak bunu rahatlıkla söyleyebileceklerini kaydetti. Özerdağ, şu anda Güney Kıbrıs’ta 151 yargıç bulunurken, Kuzey Kıbrıs’ta ise yargıç sayısının sadece 51 olduğunu söyledi.
Yargıda üçlü kademeye geçilmesi isteniyor
Yargıda üçlü kademeye geçmeyi hedeflediklerini, şu anki ikili kademenin yüksek mahkemenin tıkanmasına neden olduğunu söyleyen Özerdağ, ikili sistemi kullanan ülkenin artık kalmadığına da vurgu yaptı. İkili yargı sisteminde önemli kamu davalarının da basit diğer davaların da Anayasa Mahkemesi’ne geldiğine işaret eden Özerdağ, bu durumun Yüksek Mahkeme’nin öncelikli karar mekanizması ve verimliliğinde aksamalar oluşturduğunu dile getirdi. Özerdağ, üçlü sistem ile daha az önemsiz davaların kaza idare mahkemelerine giderken, daha önemli davaların da Yüksek İdare Mahkemesi’ne gelmesinin de önünün açılacağını kaydetti. Özerdağ, bunun da Yüksek Mahkeme’nin işleyişinin önünü açacağını söyledi.
Referandum siyasetten arındırılmalı
Özerdağ, anayasa değişikliğinin yalnızca yargıya ilişkin olmasını özellikle istediklerini vurgulayarak, dokunulmazlıklar ya da belediye başkanlarının görev süresi gibi farklı konuların bu referanduma dahil edilmesine kesinlikle karşı olduklarını söyledi. Son üç haftadır cumhurbaşkanı, hükümet ve siyasi partilerle temaslarda bulunduklarını belirten Özerdağ, genel yaklaşımın referandumun seçim gündeminden ayrı yapılması yönünde olduğunu aktardı.
Toplum kazanacak
Yargıdaki gecikmenin tüm topluma ağır bir maliyet yüklediğini söyleyen Özerdağ, yapılacak anayasa değişikliğiyle vatandaşların adalete daha hızlı erişeceğini ve bunun toplum açısından ciddi bir kazanım olacağını ifade etti. Hazırlanan metnin siyasi müdahalelerle değişmesine izin vermeyeceklerini belirten Özerdağ, Barolar Birliği’nin desteğinin de bu süreçte hayati önemde olduğunu sözlerine ekledi.
Esendağlı: Gecikmeler mağduriyet yaratıyor
Toplantıda konuşan Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı da Yüksek Mahkeme tarafından hazırlanan ve dört maddeyle sınırlı anayasa değişikliği paketine destek verdiklerini açıkladı. Esendağlı, söz konusu düzenlemenin siyasi değil, tamamen teknik bir ihtiyaçtan kaynaklandığını vurguladı. Esendağlı, önerilen düzenlemelerin yönetimsel bir değişiklik niteliği taşıdığını ifade ederek, “Bu teknik çalışma, siyasetin yargı üzerinde etkili olmasının da önüne geçiyor” dedi. Adaletin tesis edilemediğine yönelik eleştirilerin temelinde geciken yargı süreçlerinin bulunduğunu kaydeden Esendağlı, davaların doğrudan insanların hayatını etkilediğine dikkat çekti. Gecikmelerin ciddi mağduriyetler yarattığını belirterek, somut örnekler verdi.
Yargı büyük bir kırmızı bayrak sallıyor
“Alt mahkeme yoğunluğu üst mahkemeleri tıkadı” diyen Esendağlı, Yüksek İdare Mahkemesi’nde yaklaşık 700, Yargıtay’da ise bin civarında bekleyen dava bulunduğunu açıkladı. Esendağlı, üçer kişilik heyetlerin dosyaları dinleyip karar vermek zorunda olduğunu, bu nedenle karar süreçlerinin iki yıla kadar uzayabildiğini söyledi. Gecikmelerin eleştirilemediğini çünkü iş yükünün herkes tarafından görüldüğünü ifade eden Esendağlı, “Yargı aslında büyük bir kırmızı bayrak sallıyor. Bu anayasa değişikliği taleplerinin temel amacı da bu alarmı ciddiye almaktır” dedi.


KaKaTC de yargı yok ki! Yargılanan konuşamaz bile. Sadece "EVET" veya " Hayır" diyebilir. O da sorulursa. Avukatlar ahkâm keser. Sistem adalete değil Avukatlara çalışır. Önce adalet sistemini kurun.