Güney Kıbrıs’ın;  Türkiye’den kaynaklandığı ileri sürülen mülteci akışlarının dizginlenmesi için çabalarını yoğunlaştırdığı, aynı zamanda Avrupa Birliği içerisinde müttefikler ve destekler aradığı ifade edildi.
   Fileleftheros gazetesi konuyla ilgili haberinde, mülteci meselesi ve siyasi sığınma konusunun, Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ile Rum kesimine günübirlik bir ziyaret gerçekleştiren Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin arasındaki görüşmede ele alındığını haber verdi.
   Fransız İçişleri Bakanının, iltica talepleri reddedilen mültecilerin gönüllü bir şekilde ülkelerine geri dönmeleri hedefiyle, Sahra Altı Afrika’sındaki Fransızca konuşan ülkelerle işbirliği yolunun açılması için inisiyatif alınması amacıyla, Rum İçişleri Bakanlığının bu yöndeki talebinin yerine getirilmesine katkıda bulunmaya hazır olduğunu ifade ettiğini ileten gazete, Lefkoşa Rum kesiminde bir araya gelen iki bakanın, Fransa’nın 2022 yılının ilk yarısında AB dönem başkanlığını üstelenecek olması ışığında, iltica, göçmenlik ve siyasi koruma konularını ele aldıklarını belirtti.
   Fransa İçişleri Bakanı Darmanin’in, Fransız Hükümetinin Rum hükümetine yönelik desteğini ilettiğini yazan gazete, Darmanin’in, AB’nin yaklaşan Fransız dönem başkanlığı esnasında, önceliğin AB’nin dış sınırlarının korunması, aynı zamanda Güney Kıbrıs gibi ön safta yer alan üye devletlere yönelik yardımlaşma olacağını söylediğini aktardı.
   Rum İçişleri Bakanı Nikos Nuris ise açıklamasında “Yeni Avrupa Anlaşmasının” ilerlemesi konusunda Fransız başkanlığına destek belirtirken, Güney Kıbrıs açısından önemli olan şeyin, yalnızca sınırların ve yeşil hattın korunması değil, üçüncü ülke vatandaşlarının ülkelerine geri dönmeleri olduğunu vurguladı.
   Nuris’in, Darmanin’i, artan mülteci akışları ve mültecilerin kabulüne ilişkin orantısız baskılarla ilgili olarak Güney Kıbrıs’taki durum hakkında bilgilendirdiğini yazan gazete, Nuris’in, Afrika kıtasından gelenlerde artış gözlemlenmeye başladığını söylediğini de iletti.
   Gazeteye göre Nuris “Kıbrıs’taki düzensiz mültecilerin yüzde 80’inin işgal altındaki bölgeler ve yeşil hat aracılığıyla Türkiye’den geldiklerini ve bundan ötürü problemin ele alınması ve çözülmesiyle ilgili özel bir yöntem gerektiğini” de iddia etti.