banner564

Dayanacak güç kalmadı

Hayvan üreticileri, et fiyatlarının aşağıya çekilmesi için 5’li masanın kurulmasını bekliyor

Dayanacak  güç kalmadı
banner598

Serdar ŞENGÜL- Uğur DERELİKÖYLÜ

Kuzey Kıbrıs’taki hayvan üreticilerinden iflas mesajları geliyor. Kuzuların elde kalmasından yakınan üreticiler, canlı hayvan fiyatlarının güneyden düşük olmasına karşın, kasaplarda çok pahalıya satıldığını söyledi. Hayvan üreticileri, sorunun çözümü için Gündem Özel’in ortaya koyduğu ‘5’li masa toplantısı’ için çağrı yaptı.

Üreticiler 5’li Kuzu Masasında hayvancılar ve kasaplar birliğinin yanı sıra Tarım, Ekonomi ve Maliye Bakanı’nın olmasını istiyor. Tüketicilerin haklı olarak güneye kaydığını belirten hayvan üreticileri, önlem alınmaması halinde iflas haberlerinin gündeme geleceğini ve bundan dönüş olmayacağını söylüyor.

Ne dediler…?

Mehmet Çetereisi

“Mayıs ayından beridir canlı hayvan ve süt fiyatları sabit kaldı, hatta canlı hayvan fiyatı düştü. Şu anda 230 liraya kuzu satmak için çabalıyoruz. İneği 120, tosunu 170 liraya veriyoruz. Ancak kasaplardaki fiyatlar gün geçtikçe artıyor. Kuzu eti kasapta 800-1000 lira arası satılıyor ama canlı hayvan fiyatı 20 lira ucuzladı. Tosun, güve alan kasaplarda sadece dana kıyması var. Bu nasıl oluyor.

Herkes hayat pahalılığına ayak uydururken, hayvancı geride kaldı.  Hayvancılık sektörünün tüm girdileri artarken, süt fiyatları sabit kalırsa büyük bir dengesizlik vardır. Süt ürünleri alışverişinin de güneye kayacağı söyleniyor. Kayarsa kaysın, biz de çiftlikleri kapatalım. Güneyde imalatçının 26 liraya sattığı süt, tüketiciye 37 liradan satılıyor. 

Bizde ise 18 liraya aldıklarını 50 liraya satıyorlar ancak suç bizim değildir.

Suç denetimi yapmayanlardır. Denetimi Tarım ve Ekonomi bakanlıklarının yapması gerekiyor.

İki kez hayat pahalılığı artışı yapıldı ancak çiğ sütün fiyatı sabit kaldı, üstelik hellimin fiyatı 200 liradan nasıl 300’ün üzerine çıktı. Bu işin en büyük paydaşları üreticilerdir. İmalatçılar, kasaplar, Tarım ve Ekonomi Bakanlıkları ve hayvancılar olarak biz 5’li bir masa oluşturalım. 

Bizde çiğ süt fiyatı güneyden daha ucuzdur. Güneyde 26, bizde 18 liradır. Nasıl süt ürünleri güneyde daha ucuz olabiliyor. Madem çiğ süte zam yapılmadı halkın aldığı ürünlere neden zam yapıyorsunuz.

18 liraya alın, 30 liraya satın.  Tosunu 170 liraya alıp, kıyma yapıp dana diye 800 liraya satıyorlar.

Hayvancının dayanacak gücü kalmadı. Hem halk kazıklanıyor hem de hayvancı, aradakiler zengin oluyor.

Siyasiler bunu görmüyor mu? Milletvekilleri 7 ay önce 100 bin lira maaş alıyorlardı, şimdi ayda 250 bin alıyorlar.  Rahatları yerinde diye üreticiyle ilgilenmiyorlar.”

Cemal Darbaz

“Et konusunda güneyle yarışmaya hazırız. Ülkemizde denetim olmadığından inekler dana, keçiler oğlak diye yedirilmektedir. Biz kasaplara 11 çeşit hayvan veriyoruz ancak reyonlarda 3 çeşit et vardır. Çünkü denetim yok, art niyetli olduklarından dolayı kontrol yapmıyorlar. Kuzular elimizde kaldı. İflas yakındır, 6 ay sonra üretici iflas edecek. Girdi maliyetleriyle hayvancılık yapamayız. Her şey dolara endekslidir. Dolara geçmemiz şarttır, Türk parasıyla dolar karşısında eriyoruz. 

Etin ucuzlaması için denetim olması gerekiyor.  Denetim yapılmazsa tüm halk güneye kayacaktır.  Bu ülkede 18 liraya bir litre su dahi alamazsanız. Biz artık 18 liraya süt üretemeyiz. Sütü de dışarıdan getirsinler, biz de kendimize başka bir yol çizeriz.”

Ümit Seheroğlu

Esas sıkıntı kuralıktır. Akçay’da 2 yıldır yüzde 100 kuralık oldu. 50 kuzu satabildik ancak elimizde 80 kuzu ve oğlak vardır. Her yıl kasımın başında kredili arpa alırdık. Ancak Aralık ayına gireceğiz henüz daha arpa alamadık.  Güneyde hayvancıya daha fazla destek verdikleri için ucuzluk vardır. 3-4 ay önce kuzu kilosu 250 iken şimdi 230 lira oldu. Ancak kasaplarda 800 liradan satılıyor. Hükümetin hayvancıya destek vermesi gerekiyor.

Hayrettin Seheroğlu

“Doğdum doğalı bu işin içindeyim, hayvanlarımız açtır, hükümetten destek istiyoruz. Kuralık zararlarını ödesinler.”

Sevgi İnal

“Gaziveren’de hayvancılıkla uğraşıyorum. 2023 yılında mavi dil hastalığından dolayı 185 hayvanımı kaybettim. Hem 2023’te bakanlık makamında olan Dursun Oğuz’a hem de şimdiki Tarım Bakanı Hüseyin Kelle’ye başvurdum ancak zararımı karşılayamayacaklarını söylediler. Benim 4 çocuğum var, geçimimi hayvancılıktan sağlıyorum. Ya hayvan versinler ya da zararımı ödesinler. Ben o hayvanlara bakmak için gece gündüz çalıştım.  Aileme hayvancılıkla bakıyorum, bana yardım etsinler.”

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner471

banner474