banner564

İki devletli çözüm ya da federasyon

Cumhurbaşkanlığı seçiminde adayların Kıbrıs sorunuyla ilgili politikalarının etkili olacağı belirtiliyor

İki devletli çözüm  ya da federasyon

Ömer KADİROĞLU

Kuzey Kıbrıs’ta 19 Ekim’de yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimi için propaganda döneminin başlamasını bekleyen vatandaşlar, adayların Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak ortaya koyacakları görüşlerin etkili olacağını düşünüyor. Bazı vatandaşlar; iki devletli, eşit ve egemen çözüm politikasını desteklerken, bazıları da federal çözümden yana görüş belirtiyor.

Bağımsız aday olarak yarışa katılacağını açıklayan şimdiki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı, iktidardaki Ulusal Birlik, Demokrat ve Yeniden Doğuş partileri desteklerken, Cumhuriyetçi Türk Partisi adayı Tufan Erhürman’a, Toplumcu Demokrasi Partisi’nin de destek vermesi bekleniyor. Vatandaşlar ise, bu seçime katılımın yüksek olacağını söylüyor.

Ne dediler…?

Ergün Paşa

“19 Ekim’de yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmaya gidip gitmemeyi şu ana kadar henüz düşünmedim. Muhalefetin adayının kesinleşmesi ile karar vereceğim. Meclis Seçim Yasası’nda sadece bir maddeyi değişerek, milletvekilliği seçimlerinde karma oyu kaldırmayı planlıyor ancak ben karma oyun kaldırılmasına karşıyım. Ben Güzelyurt’ta kalıyorum ve Karpaz’da iş yapacağına inandığım adamı seçemeyecek miyim? Bunu doğru bulmuyorum. Milletvekillerine bakanlık yolu kapatılmalıdır. Milletvekilleri Meclis’te yasa düzenlesin, bakanlar da bu işin ehli insanlardan teknokrat hükümet olarak atanmalıdır.”

Ramazan Bülbül

“Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gideceğim. Meclis; Seçim Yasası’nda bir maddeyi değişerek karma oyu kaldırmayı planlıyor ve bence bu doğru bir karar olur. Eskisi gibi bölgesel seçimler yapılmalıdır. Karma oyda çok fazla hatalar oluyor ve insanların oyları yanıyor. Milletvekillerine bakanlık yolları kapanmalı ve bakanlar bürokrat kesimden alınmalı, koltuk kaygısı olmamalıdır.”

Salih Gürçam

“Vatandaşlık görevim olduğu için Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmaya gideceğim. Karma oyun kaldırılmasını istiyorum. Herkes oy verirken yaşadığı karmaşadan kurtulacak. Milletvekillerine bakanlık yollarının kapatılması ve bakanların dıştan atanması daha doğru olabilir.”

Hasan Türüközü

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmaya gideceğim. Mevcut yönetimin değişmesi gerekiyor çünkü kendi kararlarını kendileri veremiyor. Meclis; Seçim Yasası’nda değişiklik yaparak karma oyu kaldırmayı planlıyor. Bence de kaldırılmalıdır. Diğer yandan milletvekillerine bakanlık yollarını kapatmaları lazım. Çünkü öyle olunca bakanlar kendi çıkarları için uğraşıyor ve halkın çıkarları için çalışmıyor. Bakanlar dışarıdan işin ehli insanların atanması daha doğru olacaktır.”

İlkay Gürkut

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmaya gideceğim. Meclis; Seçim Yasası’nda sadece bir maddeyi değişerek karma oy kullanımını kaldırmak istiyor ancak ben buna karşıyım. Küçük bir yerde yaşıyoruz ve kimlerin iş yapabileceğini biliyor ve ona göre seçim yapıyoruz. Milletvekillerine bakanlık yolu kapanmamalı. Milletvekili olan kişiler bakanlık yapabilmelidir.”

Letife Ardahan

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitmeyi düşünüyorum. Milletvekili seçimlerinde karma oy kullanımı kaldırılmamalıdır. Milletvekillerine bakanlık yolunun kapatılması gerekiyor mu emin değilim. Bunun neyi değiştireceğini bilemiyorum.”

Nurgül Davulcu

“Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimine vatandaşlık görevim olduğu için gideceğim. Milletvekili seçimlerinde karma oy kaldırılsın diye çalışılıyor. Ben karma oy kullanmadım o nedenle karma oyun kaldırılması bir şey ifade etmiyor. Seçilen milletvekillerine bakanlık yolları bu güne kadar kapatılmadı, bundan sonra da kapatılmasın.”

Turgut Can

“Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanacağım. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılması Meclise bağlıdır. Meclistekiler genel seçime onay verirse neden olmasın. Siyasilerden beklentimiz yoktur aslında ben siyasetle fazla ilgilenmiyorum.”

Hürmüs Sağlamoğlu

“Cumhurbaşkanlığı seçimine sanırım sandığa gitmeyeceğim. Biri gider diğeri gelir aynı. Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte Genel seçimlerin de yapılmasını istiyorum. Belki bir değişiklik olur da daha iyi oluruz. Şu anki hükümetin hiçbir icraatı yoktur ve memnun değiliz. Siyasilerden beklentimiz; ekonomik alanda çalışmalar yaparak pahalılığı düşürmeleridir.”

Serap Sezel

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanmaya gideceğim. Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılması gerektiğini düşünüyorum. Her şeyin düzene girmesi için bir genel seçim olmalıdır. Siyasilerden beklentimiz çok. Öncelikle yollarımızın düzene girmesi en büyük isteğimizdir. Aslında yapılacak çok iş var ve öyle bir iki dakika saymakla bitmez. Halka hizmet etmelerini ve ülkeyi düze çıkaracak çalışmalar yapmalarını istiyoruz.”

Ahmet Pınar

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu kullanacağım. Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılması gerekiyor. Sistem çöktü ve sistemin düzelmesi için bir genel seçim şarttır. Ben bu ülkeye 1974 yılında geldim ve o günden bu güne kadar aynı siyasiler ve değişmiyor. Aslında onlarda değil halkta sorun vardır çünkü iş yapmayan siyasileri değişmeyi bilmiyoruz. Siyasilerden hiçbir beklentimiz yoktur çünkü koltuğa oturan sadece kendini ve çevresini düşünüyor. Değişmesini öğrendiğimiz gün siyasilerden beklentimiz olacaktır.”

Şerafettin Yavuz

“Ekim ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanacağım. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılması taraftarıyım. Mevcut hükümetin kesinlikle gitmesi gerekiyor. Siyasilerden beklentimiz; ülkede yaşanan sorunları çözmeleridir ancak hiçbir sorunla ilgilenmiyorlar. Güzel yönetilmiyoruz ve insanların kalkınması için hiçbir icraatları yoktur.”

Salih Hüseyin Aşar

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanıp kullanmama konusunda kararsızım. Hükümetten memnun değilim ancak genel seçimlerin Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte yapılmasını doğru bulmuyorum. Siyasilerden beklentimiz seçim yasasının revize edilmesi gerekiyor ve bu değişikliğin içerisine siyasilerin seçime katılımlarını iki dönem ile sınırlamaları gerekiyor.”

Ahmet Karasalih

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde sanırım sandığa dahi gitmeyeceğim, çünkü usandırdılar. Kendi çıkarları için uğraşıyorlar, halk için çalışmıyorlar o nedenle sandığa gitmeyi düşünmüyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılsa da bir şey değişmeyecektir. Ben UBP’nin kurucularındanım ancak şu an hükümetten hiç memnun değilim.”

Hatice Karasalih

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu kullanmaya gideceğim. Bu benim bir vatandaşlık görevimdir. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılmasını istiyorum. Şu anki hükümetin değişmesi lazım çünkü hizmet yok, pahalılık almış başını gidiyor. Herkes cebini düşünüyor o nedenle bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Seçime girecek siyasiler arkamızdan koşuyor seçildikten sonra hiçbir hizmet hiçbir icraat göremiyoruz. Siyasilerden beklentimiz vatandaşa, köylere, kentlere hizmet vermeleridir.”

Erol Öğmen

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanacağım. Ekim ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin yapılması gerekli mi bilmiyorum ancak gidişat iyi değil. Siyasilerden beklentimiz piyasayı denetlemeleri ve pahalılığı düşürecek çalışmalar yapmalarıdır.”

Serkan Tuğralı

“Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanacağım. Ekim ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte genel seçimlerin de yapılması gerekiyor. Ekonomik koşullar ve memleket şartları nedeniyle genel seçimin de yapılması gerekiyor. Siyasilerden çok bir beklentimiz yok çünkü halk için çalışıyor gibi görünüyorlar ancak havanda su dövüyorlar ve hiçbir sonuç çıkmıyor.”

YORUM EKLE
YORUMLAR
Eski UBP'li
Eski UBP'li - 2 saat Önce

‘Tehlikeli olur’
Avrupa Halk Partisi Başkanı ve Avrupa Parlamentosu üyesi Manfred Weber, Türkiye’nin iki devletli çözüm önerisinin kabul edilemez ve tehlikeli olduğunu savunarak, “Birleşik bir AB birleşik bir Kıbrıs gerektirir” dedi. Fileleftheros’un “İki Devlet Çözümüyle İlgili Türk Baskısı Tehlikeli” başlığıyla manşete çektiği söyleşiye göre, Weber, Türkiye’nin Kıbrıs sorunundaki tavrıyla ilgili eleştirilerde bulundu. Weber, BM tarafından yönlendirilen Kıbrıs sorununun çözüm çabalarına yıllardır aktif katılım sağlayan AB'nin, "adil ve sürdürülebilir çözüm arayışındaki özlü unsur olduğunu” öne sürdü. Komiser Johannes Hahn’ın AB temsilcisi olarak atanmasının, "AB’nin sürece aktif katılma ve BM sürecini Avrupa perspektifiyle tamamlama siyasi iradesine damga vurduğunu” savunan Weber, Türkiye’nin “Kıbrıs’a karşı saldırgan tavır sergilediğini” iddia etti ve Avrupa Halk Partisi olarak bu tavrı istikrarla kınadıklarını söyledi. “Adanın bölünmesi, devam eden işgal Kıbrıs için de, Avrupa Birliği için de açık yaradır” diyen Weber, Avrupa Halk Partisi olarak soruna uzlaşılmış çerçeve içinde iki bölgeli, iki toplumlu, BM Güvenlik Konseyi kararlarında belirtildiği şekliyle siyasi eşitliği olan federal çözüm çabalarına destek verdiklerini belirtti. “Bizim açımızdan da AB açısından da Türkiye’nin taksimci tutumu ve iki devlet çözümü baskısı kabul edilemez, gerçekçi değil ve tehlikelidir.” ifadesini kullanan Weber, “Kıbrıs yabancı askeri işgal altında olduğu sürece hiçbir Avrupa güvenlik mimarisi tam olamaz. Valencia’daki Avrupa Halk Partisi toplantısında DİSİ tarafından sunulan Kıbrıs sorunuyla ilgili güçlü kararı oybirliğiyle benimseyerek bu tutumu yeniden teyit ettik.” dedi.

DOLAYISIYLE SATILMIŞ KUKLA TATARİ'NİN CART CURT ETMESİ BEYHUDE VE KENDİNİ BAĞLAR,BİZİ DEĞİL..

Vatandaş
Vatandaş - 2 saat Önce

Federal çözüm akla en yakın ve en mantıklı çözümdür..İki devletli çözüm "garanti ve ittifak anlaşmaları" na aykırı ve gayri hukukidir ve Türkiye'nin vilayeti olmak demektir.Aksi taktirde şimdi olduğu gibi gerçek kıbrıslı türk toplumu uluslararası toplumdan uzak,dünyaya kapalı bir şekilde huzur bulmayacak ve devamında yokluklar içinde ömür tüketecek..Yeterince bu halkı sömürmedilermi,yeterince bu halkın sırtından zenginliklerine zenginlik katmadılarmı..Artık yemezler,Atlılar,Sandallar,Muratağa duygu sömürüleri ve hamaset tellalıkları geçmiyor.İnsanları hep bunlarla kandırdılar..Ama bitti! Nokta...

Doğrucu
Doğrucu @Vatandaş - 0 saniye Önce

E be CON gardaş..Eğri oturalım doğru gonuşalım..En azından bir empati yapmayı dene..Anlaşmalar hikaye değildir bunu unutma..Her zaman için adamların burnunun ucunda Türk tehdidi varsa ne yapmaları gerekirdi sence? Oturup da beklemeleri mi gerekirdi ? Elbette ki onlar da ne şekilde isterse olsun tedbirlerini şu veya bu şekilde almak zorunda..Anlatabildimmi...

Ozalp
Ozalp @Vatandaş - 34 dakika Önce

Rumun iddiasıda yüzlerce vatandaşı 74’te öldü yada kayboldu. Hepsi yalan. Amaç baştakilerin rum halkını sömürmesi değilmidir.

Con
Con @Vatandaş - 39 dakika Önce

Bafa yeni üsler kurulurken hangi garanti ve ittifak anlaşmasından bahseden ?? Anlaşmalar hikayedir. Güçlü olan hep haklıdır

Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 saat Önce

Yüzde Seksen Rum Mallarını Sahiplenip Oturanlarımız neden Federal Çözüm ile evlerinden yerlerinden olsun ki ? Tabii ki egemen ayrı bir çözümü destekleyip statükonun devamını isteyeceklerdir ! Yıllardır Türkiye’den gelen Paralar KKTCye yetmiyor mu yani ? Yetmiyorsa 13’leri Ek Mesaileri kessinler canım ne olmuş yani ! Altımızdaki malın gitmesinden daha mı önemlidir ! Tabii ki sonsuza dek KKTC ile çözümsüzlük ve egemen ayrılık istiyoruz aklımızı mı kaybettik yani ! Varsın 90 bin Kıbrıslı Türk Federasyon desin 800,000 nüfuslu KKTCde mümkün mü yani !

SIRADAKİ HABER

banner608

banner474